Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ağustos '18

 
Kategori
Öykü
 

Elke Sommer'in Yaşadığı Gerçek Hayalet Hikayesi

Elke Sommer'in Yaşadığı Gerçek Hayalet Hikayesi
 

Lanetli Olduğu İddia Edilen Ev


Bugün size anlatacağım ilginç olay gerçek korku hikayeleri arasında gösterilmektedir. Hikaye, sonrasında lanetli ev (haunted house) olarak anılacak Elke Sommer ve Joe Hyams çiftinin yaşadığı evde geçiyor. Normalde lanetli ev hikayeleri beni çok cezbetmiyor çünkü uydurulmuş tonlarca lanetli ev hikayesi var ve bu lanetli ev hikayelerinin hepsi birbirine benziyor.
 
Bugün size anlatacağım olay gerçekten yaşanmıştır. "Elke Sommer's Ghost Story" diye internette bir arama yaptığınızda karşınıza çıkacak yazılarda İngilizceniz varsa göreceksiniz ki Elke Sommer ve eşi Joe Hyams gerçekten de yaşadıkları evin lanetli ev olduğunu iddia ediyor. Şimdi gelin hikayemize başlayalım. Bu arada hikayemize konu olan ve gerçekten de yaşanmış tuhaf olaylar ile şöhret edinen Elke Sommer ve eşi Joe Hyams'ın yaşadığı lanetli ev aşağıdaki resimde görülmektedir.
 
Elke Sommer'ın Başından Geçen Korkunç Olaylar
1964 yılının yazında 23 yaşındaki Alman Elke Sommer, gazeteci eşi Joe Hyams ile Beverly Hills’de bir ev satın aldığında ünlü bir Hollywood starı olma yolunda hızla ilerliyordu. Eve taşınmalarından sadece birkaç gün sonra bir takım tuhaf olaylar cereyan etmeye başlar. Her ne kadar Güney Californiya'da bu tür yaşanmış tuhaf olaylar halkın doğal olarak ilgisini cezbetse bile yerel bir gazetede makaleler yazan Hyams için her şeyin bilimsel bir açıklaması olmalıydı. O farklı bir kültürden gelmekteydi ve mantıksız olayların içinde bile, bilimsel sebepler arayan bir kafaya sahipti.
 
On beş senedir gazeteciydi ve kendisi bu tür ilginç olaylar ile karşılaşmış ve bazen haber haline getirmişti. Ama ona göre gerçek korku hikayeleri tamamen, tek kaygısı insanların ilgisini uyandırabilecek bir haberi biraz daha abartarak tiraj artırmaktan ibaret uydurulmuş hikayelerdi. Elke Sommer ise sıradan bir ev hanımı değildi. O son zamanlarda her anını film setlerinde geçiren güçlü bir kadındı ve korku kitabı okumak veya hayaletler gibi saçmalıklarla uğraşacak hiç vakti yoktu. Ama o evde geçirdikleri iki yılın sonunda gerçekçi yönleriyle övünen bu iki insan hayaletlerin varlığına kesin olarak inanmışlardı.
 
Bu Beyi Benimle Tanıştırmayacak mısınız?
Gazeteci Hyams’a göre yaşanmış tuhaf olaylar 1964 yılının 6 Temmuz günü başlamıştı. O gün Alman bir gazeteci olan Edith Dahlfeld eşi Elke Sommer ile bir röportaj yapmaya evlerine gelmişti. Sommer konuğuna kahve ikram ederken gazeteci birden tüylerini ürperten bir soru sordu: “Bu beyi benimle tanıştırmayacak mısınız?” Şaşıran Sommer,” Hangi bey” diye sordu. O anda kocasının evde olmadığından da son derece emindi. “Holde bizi karşılayan beyden söz ediyorum, sizin yanınızda duran. Kendisi daha sonra yemek odasına geçti” dedi gazeteci. Sommer, büyük bir olasılıkla kocasının geldiğini ve kendisinin onu görmediğini düşündü. Kocasını aramak için evin iç tarafına doğru ilerledi. Uzun bir aramadan sonra evin içinde hiç kimsenin olmadığına kanaat getirdi. Ve geri dönüp konuğuna evde kimsenin olmadığını belirtti.
 
Beyaz Tshirt ve Siyah Pantolon Giyen Erkek
Ama gazeteci hanım, bu konuda son derece ısrarlıydı. Gördüğü erkeğin esmer, beyaz tişört ve siyah pantolon giymiş bir erkek olduğunu söylüyordu, söylediği bir başka şey ise adamın patates gibi burna sahip olduğuydu. Tarif edilen kişi kesinlikle Joe Hyams’a uymuyordu. O akşam karı koca açıklanması zor olayı tartıştılar ve Hyams’ın her zamanki prensibini uygulamaya karar verdiler: Açıklayamadığın şeylere çok fazla kafa yorma.
 
Yaşanmış tuhaf olaylar bir iki gün içinde ikisi tarafından unutulmuştu. Ama bundan iki hafta sonra, bir gece yarısı, onlarla kalan Elke’nin annesi, genç çifti çığlık çığlığa uyandırdı. Gece gayet rahat uyurken garip bir his onu uyandırmış ve karşısında, yatağının başucunda dikilip gözlerini onun üzerine dikmiş bir adam bulmuştu. O anda donmuş kalmış hatta çığlık bile atamamıştı. Adam ise bir süre daha baktıktan sonra kaybolmuştu. (Aşağıdaki resimde lanetli ev olarak anılan evlerinde Elke Sommer ve eşi Joe Hyams'ı görüyorsunuz)

Yaşanmış Tuhaf Olaylar +18

 
Sabah olduğunda Hyams, kayınvalidesini gece uykuda sersemliği yüzünden pencerede gördüğü bir gölgeyi, odasının içindeki bir adama benzetmiş olabileceği yolunda ikna etmeye çalıştı. Bu tür illüzyonlar her zaman oluyordu. Hyams, kayınvalidesini ikna ettikten sonra bodrum kattaki kayınvalidesinin kaldığı odaya inerek pencereyi inceledi. Bir gece evvel yağan yağmurdan pencere o kadar çamurla kaplanmıştı ki, içeri değil bir gölgenin, bir ışık hüzmesinin bile sızması mümkün değildi. Hyams, bu garip durumdan kimseye söz etmemeye karar verdi.
 
Ancak, artık olaylar son derece belirgin olmaya başlamıştı. Hemen her gece aile, korkunç bir takım seslerle uykularından fırlıyorlardı. Su sesler genellikle yemek odasından geliyordu. Yılın sonlarına doğru Elke, Yugoslavya’ya gitti. Bu süre içinde yemek odasından gelen sesler devam etti. Bunun yanısıra Joe Hyams, akşam sımsıkı kapadığı pencereleri sabah uyandığında açık bulmaya başladı. Joe, bu garip olayları kimseye anlatamayacağını düşünerek bir takım önlemler aldı. Evin giriş kapısına, hole ve yemek odasına üç alıcı yerleştirdi.
 
O gece yatak odasında hiç uyumadan bekledi. En sonunda o tanıdık sesler yemek odasından yükselmeye başladı. Yavaşça ayağa kalktı ve gece masasının üzerinde duran 38’lik silahını eline aldı. Oda kapısını açtı ve merdivenleri son derece sessiz bir şekilde inmeye başladı. Hiç ses çıkarmamaya çalışıyordu. Yavaşça yemek odasının açık kapışma yaklaştı, tek eliyle silahın indirmeden ani bir hareketle yemek odasının ışıklarını yaktı.
 
Yemek odası sessiz ve bomboştu. Oradan biraz evvel gürültüler geldiğini gösterecek hiç bir belirti yoktu. Hatta sandalyelerin yanında çizili tebeşir izleri bile hiç hasar görmemişti. Hyams, hayal kırıklığı içinde yatak odasına döndü. Daha sonra kaydettiği kasetleri dinlerken de,evin girişinde ya da holde olağanüstü hiç bir sesle karşılaşmadı. Ancak yemek odasında durum farklıydı.

Lanetli Evdeki Beyaz Tshirtlü Siyah Pantolonlu Korkunç Doktor

Hayalet Doktor
Bir sene kadar sonra çift, evlerinde birkaç dostlarını misafir ettiler. Ertesi gün misafirlerin bir bölümü evi alelacele terkettiler. Diğerleri ise beyaz tshirtlü, siyah pantolonlu bir adamın varlığından söz ediyorlardı. Ev son derece modem bir mimariye sahipti. Böyle bir ihtimal söz konusu değildi.
 
Hyams, olayları farklı yorumlamaya çalışıyordu. Bir müddet kendini bir kaç tesadüf yüzünden sinirlerinin bozulduğuna ve bu yüzden abarttığına inandırmaya çalıştı. Hyams, en sonunda Amerikan Psişik Araştırmalar Derneği’nin Los Angeles şubesinden yardım istedi, bunu takip eden aylar boyunca gerçek korku hikayeleri veya yaşanmış tuhaf olaylar ile ilgilenen medyumlar evlerini ziyaret etti ve araştırmalar yaptı. Onların yanı sıra bir çok bilim adamı da evde incelemelerde bulundu.
 
Lanetli evde yaşanmış tuhaf olaylar ile bilinen gerçek korku hikayeleri arasındaki benzerliklerinden yola çıkarak incelemelerde bulunan medyumlar bu yolla paranormal olayları gün yüzüne çıkarmaya çalışıyorlardı. Sonunda araştırma yapan medyumlardan biri hayaletin Avrupalı güçlü bir adam olduğunu söyledi. Bir diğeri ise, bu adamın yıllar önce kalp krizinden ölen bir doktor olduğunu iddia etti. İddiasına göre, bu adamın Hyams ile bitirilmemiş bir işi vardı. Gerçekten de bir kaç sene evvel Hyams, o yaşlarda bir doktor ile röportaja hazırlanırken adam kalp krizinden ölmüştü. Bir başka medyum ise, bu kişinin yanarak öldüğünü iddia ediyordu. Elke’nin bir arkadaşı onlar taşınmadan bir müddet önce evinde yanarak ölmüştü. Hyams Ailesi, bunlann hiçbirini inandırıcı bulmadı ve evlerin kendilerinden evvelki iki sahibini buldular.
 
Canavar Karşısında Oturuyordu
Bu iki kişi de evi aynı sebeplerle satmışlardı. O evin lanetli olduğunu düşünüyorlardı. Elke Sommer, korku krizleri geçirmeye başlamıştı. Hyams, Mrs Lotto Voıı Strahl adındaki medyumla ruhun evden çıkarılması için anlaşma yaptı. Kadın yemek odasındanki sandalyelerden birine oturdu, canavarın da karşısında oturduğunu iddia idiyordu. Elke Sommer’dan dua ederken kendisine katılmasını rica etti ve hayaletlerle konuşmaya başladı. “Yüce İsa adına senin hemen bu evi terketmeni istiyorum. Bu iyi insanları yalnız bırak ve evlerini rahatsız etmeyi kes.” Birkaç dakika sonra o zaferle hayaletin evi terkettiğini söyledi.
 
O gece Hyams ve eşi kapıları kilitleyip yatmaya gittiler. Yemek odasından gelen sesler devam ediyordu ve her zamankinden daha ürkütücüydü. Hyams ve eşi, bu iki yılın sonunda evlerinde bir hayaletin yaşadığına kesin olarak inanmışlardı. Ama evden taşınmak için ufak bir harekette bulunmuyorlardı. Bir bunalım geçiren Sommer, ise bunun babasının hayaleti olduğuna ve kendilerine zarar vermeyeceğine inanıyordu. Hyams, ise yaşayan hiç kimsenin onu korkutamayacağını, bir ölünün bunu başarmasının mümkün olmadığını iddia ediyordu. 1967 yılının 13 Mart sabahı karı koca yatak odalarının kapısından gelen derin bir uğultuyla uyandılar. Hyams hemen silahını alarak kapıyı açtı. Ancak tek görebildiği alt kattan yükselen dumandan ibaretti. Daha sonra yemek odasında bir yangın çıktığı anlaşıldı.
 
Sonunda Lanetli Ev Satılığa Çıkıyor
Bu kadarını yeterli bulan çift evi satılığa çıkardı. İkisi de bu evin gerçekten lanetli olduğuna çoktan inanmışlardı. Elke Sommer, uzun yıllar boyunca tedavi gördü. Ama yaşadıklarının etkisini ömür boyunca üzerinden silemedi. Eve satılığa çıkarmak için de çok geçti. Kimse bu lanetli evi satın almadı. Bilim adamları ve medyum bu evde yıllar süren araştırmalar yaptılar. Ancak beyaz tişörtlü, siyah pantolonlu adamın kim olduğu hiç bir zaman bulunamadı...
 
Gerçek korku hikayeleri ile ilgili yazımız burada sona eriyor. Benzer yaşanmış tuhaf olaylar veya yaşandığı rivayet edilen kısa korku hikayelerini okumak isterseniz aşağıdaki linklerden bu yazılarıma ulaşabilirsiniz.
 
 
 
Benzer kısa korku hikayeleri için web sitemi ziyaret edebilirsiniz : https://akorgezegeni.com
 
Toplam blog
: 3
: 6779
Kayıt tarihi
: 04.05.17
 
 

Yabancı dil gurusu, orta derecede Piyano, İleri derecede Gitar çalabilen, " Renkler "adında albüm..