- Kategori
- Doğal Hayat / Çevre
EM-X GOLD: Küçük devlerden büyük içecek!
EM-X Gold devrim yaratacak bir sağlık içeceği!
Mikroorganizmaların besinlerimizde, yaşamımızda büyük rolü olduğunu hepimiz biliyoruz artık. Örneğin, ekmek, peynir, turşu, şarap, vb... Şimdi Japonlar EM-X
Gözümüzle göremediğimiz ancak etkilerini kullanarak yararlı besinler elde ettiğimiz bu küçük devler yararlı bazı organik maddeleri fermantasyona uğratarak sağlığımız için çok yararlı bileşikler üretmektedirler: EM-X, bu küçük canlıların bu özelliğinden yararlanılarak üretilmiş bir içecektir. Fermantasyon tamamlandıktan sonra sterilizasyona tabii tutularak canlı mikroplardan arındırılıyor. Bir başka deyişle, canlı EM mikroorganizmaları, fermantasyon sonucu organik maddeden birçok vitaminler ve antioksidan maddeler üretiyor ve sonra kendileri yok ediliyor. Böylece, biz de onların yarattığı şifalı maddeleri ya sağlığımızı korumak ya da hastalanmışsak şifa bulmak amacıyla alıyoruz.
Aslında düşünce son derece basit: Hayvanlar, bitkiler için bu derece yararlı olan EM mikroorganizmalarının (lütfen EM ile ilgili diğer makalelerimi okuyunuz), insanlar için yararlı olmaması düşünülemezdi. Nitekim, Japonya, Amerika, Avrupa ve Asya ülkeleri aslında uzun zamandır EM-X adıyla bu içeceği sağlıklarını korumak ya da şifa bulmak amacıyla içmekteydi. Ancak, EM-X
EM (Etkin Mikroorganizmaların) melas, maya özü (yeast extract), mercan kalsiyumu, nigari (deniz suyundan üretilen bir çeşit acı salamura (bittern) ya da Tofu yapımında kullanılan hammadde) birlikte fermante edilmesiyle üretilmiş ve ak darı (milet) ile doğal olarak renklendirilmiştir.
EM-X Gold temelde antioksidan bir içecek olduğundan herkes kullanabilir. Sağlıklı bireyler sağlıklarını korumak için EM-X
Aldığımız oksijenin yaklaşık %2’si vucüdumuzda "aktif oksijene" ya da "serbest radikallere" dönüştürülür. Serbest radikaller, güçlü oksitleme özellikleriyle vücudumuzdaki zararlı mikroorganizmaları yok ettikleri için aslında vücudumuz için faydalıdır. Ancak, bu maddeler, aynı zamanda hücrelere zarar vererek kanserin başlamasını da tetikleyebilmektedir. Dahası, aktif oksijen, yetişkin hastalıklarının (metabolik hastalıklar) ve bunamanın en yaygın nedenlerinden biri olan lipid peroksidasyonu da teşvik etmektedir.
Vücudumuzda savunma mekanizmasının bir parçası olarak doğal antioksidanlar bulunmaktadır ve bunlar aktif oksijenin etkilerine karşı koymaktadır. Ancak, bu antioksidan maddelerin düzeyi kırk yaşına ulaşıldığında hızla düşmeye başlar ve bu yüzden, özellikle kırk yaşından sonra bağışıklık sistemimizi desteklemek için dışarıdan antioksidanlar almamız gerekir.
En çok bilinen antioksidanlar C ve
<ı>Çoğu bitkide bulunur ama başlıca meyvelerden, çay, kıımızı şarap ve soya fasulyesinden alırızı>
Flavonoidler; alerjiyi, kanseri, iltihaplanmayı önlemede ve virüslere karşı etkindir. Flavonoidlerin, saman nezlesi, egzema, sinüzit ve astımın etkilerini rahatlattığı kanıtlanmıştır ve kalp hastalıklarını ve Atherosiklerosis’i (Atheroma ile artesiosklerozun birlikte görüldüğü patolojik durum) önleyebilir.
<ı>Çoğu sebzelerde, fasulyede ve baharatlarda bulunurı>
<ı>Tüm doğada bulunurı>
Mitakondria’yı serbest radikallerin neden olduğu hasara karşı koruyan ve tüm hücrelerin enerji üretebilmeleri için gerekli, yağda eriyebilen önemli bir antioksidan maddedir. Kardiyovasküler sağlığımızı desteklediği gösterilmiştir; Co-Q10’un angina episodlarının sıklığını azalttığı, kalp kaslarını güçlendirdiği ve kronik kalp yetmezliği olanların ömrünü ve yaşamda kalmasını uzattığı gösterilmiştir.
<ı>Domates, karpuz ve pembe geryfurtta bulunan karoten şeklinde bir bileşiktir ı>
Düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterolünün oksidasyonunu önlediği ve atherosklerosis koroner kalp hastalığının ve kanserin (prostat, akciğer kanseri ve mide kanseri) oluşum riskini azalttığı gösterilmiştir.
<ı>Bitkisel yağlarda, tohumlarda, kuru yemişte, soya fasulyesinde, yeşil yapraklı bitkilerde, kepekli buğdayda ve işlemden geçirilmemiş buğdayda, avokado, ıspanak ve kuşkonmazda bulunur ı>
E vitamininin ısıyla parçalandığına dikkat edilmesi önemlidir. Bu yüzden, sürekli konserve ve ayaküstü (fastfood) yiyeceklerle beslenenlerde E vitamini eksikliği görülebilir. Kardiyovasküler ve dolaşım sistemini bir bütün olarak destekleyen çok önemli bir antioksidan maddedir. E vitamini hakkında birçok çalışma ve araştırma yapılmış ve Alzheimer, katarakt, bağışıklık sistemi, göz, arterit (eklem iltihabı) hastalıklarına ve yaşlanmaya karşı yararlı olduğu bulunmuştur.
Günümüzde, çevresel koşullar ve yaşam biçimi değiştiğinden ötürü, vücudumuz artık, zararlı aktif oksijeni artıran daha fazla etmene maruz kalmaktadır. Sadece sağlığımızı korumak için antioksidanlara her zamankinden daha fazla gereksinim duymaktayız.
EM-X