Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '16

 
Kategori
Siyaset
 

Emre Kongar’ın Yazısı Üzerine Düşüncelerim ve Yorumlarım

(CHP Orkestrasının şefi;  Kılıçdaroğlu ve Sorunları)

Bu yazı heyecanla beklediğim bir yazı oldu diyebilirim. Demokrasi bu ülkede evet yerleşmedi, temelde böyle. Katıldığım, demokrasi ve özgürlükleri, en önemlisi insan haklarını en duru hayata geçirebilecek tek güç Cumhuriyet Halk Partisi’ dir.

Bu açılım örgütlerin disiplinli, sıkı kadrolar ile donatılmasıyla ortaya çıkar, elbette. Şimdi bu yazınızı heyecanla beklediğimi söylemiştim. Sonunda dileğiniz Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin karanlığa gömülmesini umarım önler, diyorsunuz. Umarım!  Sevgili Emre Kongar hocam.

Bir gerçek çok yerini almış ülkede AKP, Erdoğan, Millet. Değinmeden  geçmeyeceğim bir durum. Gösterge bu.

Kemal bey gerçekten çok insancıl, saygılı. Tüm milletinin daha huzurlu ve güvenli yaşamasını çok istiyor. CHP varlığına dönersek bunları istemek nasıl gerçekleşecek? Lütfen bir gerçeği dile getirelim!

Kemal Kılıçdaroğlu geldi bir lider olarak; Şöyle kadroları sarsıp, örgütleri ilk başta kendi söylemlerine, inançlarına uygun ruhla temel eksenler ve ayrıcalığımızdan, ilkelerimiz ve değerlerimiz gücümüzden alarak gücünü yeniden yapılandırmadı. O inanç ve söylemleri ki, o zeminde ancak hayata geçebilir.

Tüm örgütlerin tek yumruk beklentisiz, çıkarsız, umarsız CHP varlığını hayata geçirmek yönünde inanç, çalışmak kararlılığını göstermesini isterdik.. Şimdi yaparım derseniz! Çok geç kalındı, çok geç stratejik ve fiziksel olarak iktidar şu sisteme geldim dedi, ortaya koydu.

Ve yine diyor ki, Kemal bey demokrasi, demokrasi. Ancak nasıl adımlarla gelişebilir? Örneğin yerel seçimlerde ve milletvekili seçimlerinde ön seçim kararı verdi. Ön seçimin tam demokratik ve bağımsız yapılması için yerelde tertiplenip kuşatılmaması, delegelerin özgür duyguları, iradeleri ile oluşması için gerekli tedbirleri alarak ön seçim kararını yollamış mıdır?Tabii ki, hayır! Halkla buluşmak ancak böyle güçlü adımlarla gerçekleşir. Niçin dile getiriyorum? Demokrasinin gelişmesi böyle adımlarla mümkün olur. Bunu her alandan görebilir, seyredebilirsiniz.

Halkla buluşması meselesine gelindiğinde kabul edelim ki, maalesef  CHP sadece teşkilatlarının ve yetkili organların tekelinde kalan bir parti. Üstte oluşan bir parti olarak kaldı. Bir avuç kurmayın tekelinde kaldı. Siyasi yetkililer malesef CHP yi buna dönüştürdüler. CHP daraltılmış bir partinin adı oldu.

Kurtulmalıdır. CHP tutsak olmaktan kurtulmalıdır. Özgür ve bağımsız bir parti olmak için,  demokrasiyi açmak için öncelikle teşkilatlarında açılıma uğramalı, özgürleşmelidir.

İşte daha pek çok şeyler sayılabilir. Dile getirdik yazdık. Ancak giderilmesi ile en küçük adımlar ne yerelde, ne de yukarıda görebildik. O nedenle sancılarımız baksanıza! Ülkemin sancılarına dönüşmüş. Kaç ömür kaç kuşak geçecektir, iktidar görmeyecektir. Yineliyorum, Kemal bey için şöyle ifade etmiştim; “Gerçek bir yürek ardından gitmekten korkmamak gerek. “ Bir de potansiyel bu mesele .

Bakın Yasemin Öney Cankurtaran Afyon Gazeteciler Cemiyetinde CHP Genel Merkezi’nde Atatürk'ün büstü yok, paramız yok demiş. Duyumumuz budur. Üstelik CHP tanıtım halkla ilişkilerden sorumludur. Bu söylenir mi veya Ata’mızın büstü  niçin hala yok? Eğer bunu söylediyse şöyle söylerim; Her bir milletvekilin aldığı para o kadar çok ki, vatandaşın parası ile uçurumdur bu. Milletvekilleri aldıkları maaşla kaç büst yaptırabilirler. Bunlar insanları kızdırır. Ata'mızın büstü niçin yoktur? Ayıptır.

Yine yazıya göre değineceğim; Şu an örneğin Muğla'da yaşanıyor. Bir partili yetkili organlardaki bir yanlışı konuştu diye, ilçe- il parti disiplinine sevkettiler. İlçe danışma toplantılarında konuşmasın diye tedbir koydular, yasak koydular. Partili arkadaşımız parti için yıllarını vermiş, emeğiyle koşan biridir. Üyelikten çıkarsalar CHP sevgisi biter mi? Asla, çünkü birilerine göre partili değildir, çünkü aydın, çünkü demokratik davranır. Doğru  siyaset yaptı, doğru konuştu. Ancak yetkili partililere dokundu ki, uğraşıyorlar. CHP nin işi midir üyesi siyasetçisi ile uğraşmak? Yıpratmak, hizip demişsiniz ya yazınızda. CHP üyelerine sahip bir parti değildir. Yanlışa tedbir konmalıdır. Uyarıp, doğru siyaset yapan, olayı çözmek durulaştırmak isteyen, üyesine değil. Demokrasi ters işlemez .

Kemal Kılıçdaroğlu Ekmeleddin İhsanoğlu dedi. Tanrı aşkına! Bizim ne işimiz olur böylesi adaylarla. Eğer CHP yi başka eller paketliyor, biçimliyorsa lütfen demokrasi ve iktidar açılımıyla vatandaşımızı kandırmayalım. Karanlığa gitmemek için doğru stratejiler ve konjonktürel  geliştirelim. Ki, adımını atsın “demokrasi ve insan hakları.”

Cumhuriyet'e gelince; Cumhuriyet Gazetesi niçin bu kadar sarsıntı ve depresyon geçiriyor yine gazeteye neler oluyor? Hangi ilkelerinden yolundan vazgeçti? Temel eksenlerini kaybetti. Niçin Balbay? Niçin Serdar Kızık? Dışarıdaki arkadaşlarına, köşe taşlarına yönelik karalama yazısı gerçekten çok çok üzücü, derin endişe vericidir. Balbay mı iktidara yakın hareket etti? Balbay; Anadolu'yu, ışıklanmayı seçeli, yüzünü çevireli çok olmadı mi? Serdar Kızık o vazgeçmedi. Onurla taşımaktan, omuzlamaktan Cumhuriyet’i. Vazgeçmedi Cumhuriyet, laik, güçlü inançlarından, asla. Ege bürosu kapatıldı  bazı gerekçeler öne sürülerek. Cumhuriyet yaygınlaşacağına, daraltıldı. Tüm bunlar olup biterken CHP olarak neresindeyiz olayların, gündemin? Pekala bunları konuştunuz mu?

CHP nin yüzyıl merkez Türkiye projesi büyük bir vizyon projeydi. Ancak bunu taşıyacak güçlü zeminlere dayanmalıydı. CHP nin iktidara çığır açacak zemine gelmesi gerekmekteydi. Bunu taşıyacak alt yapıya, güçlü kadrolara dayanması   gerekiyordu. Siz CHP olarak halkla buluşup ülkeye açılım göstermemişken, böylesi bir proje ile CHP mi Türkiye’ye açılacaktı? Yani  CHP ve Halk buluşmasında olmadığı gibi, Türkiye gerçeğinde de yoktu. Kısacası CHP iktidar olmalıydı ki, güçlü çok güçlü dayanaklara oturmalıydı. Ancak o projeyi alkışlarım. Gerçekçi görmek gerekse O proje Türkiye'nin gerçeği ve hayatı olmalıydı. Ancak o projeyi yüzyıl Türkiye Projesinin ekonomi, sosyal, siyasal, kültürel iç ve dış bağlantıları  ile güçlü dünya ölçeğinde bir projeydi ”alkışlarım”.

CHP nin önce insan ve yaşam temellerine bağlı bir başka işi ki, kutlamak gerektir; Kendi Belediyelerinde eminim asgari ücreti 1.500 TL den başlatmıştır.

Tüm düşüncelerim CHP nin yol alması, umut vermesi,  tutunacak dal olmasıdır. Yine söylerim ki. Bu ülkede her bireyin siyasi görüşü ne olursa olsun herkesin CHP gibi bir siyasal varlığa kaçınılmaz ihtiyacı vardır. Kaçınılmaz katkı koyması zorunludur.

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..