Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

En son ne zaman taşındınız ?

En son ne zaman taşındınız ?
 

Bizim işyerinin tam karşısında Maliye Bakanlığı'na ait bir lojman var. Her sabah bir servis arabası buradan birilerini alıp işe götürüyor. Bunda tabii ki bir anormallik yok.

Yalnız üç beş ayda bir, bu lojmanın önünde, üzerinde "Evden eve nakliyat" yazan kamyonlar görüyorum. Ya birileri eşyaların yükleyip buradan taşınıyor, ya da lojmana yeni sakinleri geliyor.

Uzun bir süredir aynı evde oturuyorum. Şimdilik "çık" filan diyen de yok. Ama o taşınanları gördükçe beni hafakanlar basıyor. Zamanında az taşınmadık çünkü...

Ev taşımanın insana getirdiği birkaç boyut vardır.

Biri, alıştığın muhitten, yakın arkadaşlarından, iyi komşularından ayrılırsın. Yaşadığın iyi kötü bazı hatıralara veda edersin. Bakkalın, manavın, berberin, işe giderken gelip gittiğin belediye otobüsü bile değişecektir.

İkincisi yeni bir muhite taşınmanın, yeni insanlarla tanışmanın, yeni arkadaşlar edinmenin heyecanını tadarsın. Yeni keşifler yapacak, yeni bakkal, yeni market, yeni manav arayacak, yeni simalarla tanışacaksındır. Kimbilir içlerinde belki ömür boyu hayatına girecek, kaderini değiştirecek birileri bile olabilir.

Üçüncüsü ve belki de en önemlisi, epeyce bir masraf kapısı açılacaktır. En yeni, en güzel eşyalar bile, girdikleri mekâna uyum sağlayabilmek için bir iki değişiklik isterler. Günümüzde modüler mobilyalar sıkıntının büyük bir kısmını gidermiştir ama, yine de denk gelmeyen, kılpayı kurtarmayan şeyler olacaktır.

Hani 15-20 santim daha uzun olsaydı, ya da bir karış daha dar olsaydı gibi şart edatlı cümleler kurmadan taşınmak mümkün olmaz. Kıt kanaat geçinilen bir dönemde, zor günler için biriktirilmiş üç beş kuruş da bu taşınma sırasında ortaya çıkan ihtiyaçlar için harcanıverir.

Kırılan, dökülen, sıyrılan, çatlayan, çizilen eşyalar da cabası...

Gerçi nakliye firmaları oldukça geniş imkânlar sunuyorlar insanlara... Siz hiçbir şeye karışmıyorsunuz, yeni evinizde demlenmiş bir semaverle karşılanabiliyorsunuz. Ama yine de taşınmak, taşınmaktır işte...

Bütün kiracıların emeli, ev sahibi olup bu taşınma derdinden kurtulmaya yöneliktir. Ama ev sahipleri de aynı evde yıllarca oturmaya razı olmuyorlar bir türlü. İnsanın istekleri bitmiyor ki. Biri gerçekleşince öteki hemen ilk sırayı alıveriyor.

Bir üst katta otumaktan tutun da, biraz daha manzaralı yerde oturmaya, iyi bir mahalleye taşınmaya, hatta büyük şehirlerden göç edip bir sahil kasabasında huzurlu bir yere yerleşmeye varıncaya kadar çeşit çeşit arzular gıcıklıyor insanın içini...

Değişiklik her zaman istenir insanlar tarafından. Sadece evimizi, işyerimizi, elbisemizi değil, düşüncelerimizi, alışkanlıklarımızı, yaptıklarımızı ve yapmadıklarımızı da değiştiririz bazan. Değiştirmeliyiz de. Gelişmenin yolu değişmek ve değiştirmektir çünkü.

Sıkı sıkıya eski fikirlerine bağlı kalanları, gelişmeye açık olmayanları biz "tutucu" olarak adlandırıyoruz ve onlara iyi gözle bakmıyoruz. Ben yine de kimseye zarar vermeden kendi halinde olanlara ilişilmesinden yana değilim. Ama yaşadıklarıyla kendine ve topluma zarar verenlerin ve bizi de kendi saflarına çekmek isteyenlerin oltasına elbette yem olamamalıyız.

Hepinize oturduğunuz evde, taşındığınız mahallede veya gideceğiniz yerde huzurlu hayatlar diliyorum.

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..