- Kategori
- Ekonomi - Finans
Enflasyon ve devalüasyon, birbirinden farklı kavramlardır!

Enflasyon: Bir ülkedeki mal ve hizmet alımlarındaki ortalama fiyat artışıdır.
Devalüasyon: Bir ülkenin para biriminin yabancı ülke para birimleri karşısındaki değer kaybıdır.
Bu kavramlar üzerinde bu haftaki yazımda durmamın nedeni ülkemiz ekonomisinin içinde bulunduğu sıkışma ve kırılganlıktaki artışı okuyucunun vereceğim örnekle çok daha iyi anlaya bilmesi içindir.
Şimdi örneğimize geçelim:
Bilindiği gibi Ülkemizde enflasyon son 11 yıldır % 8 – 10 düzeyinde seyretmekte.
Türkiye’de A malı yılbaşında = 100 TL. Bir Dolar: 2 TL ve A malı da bu kurdan: 50 Dolar
Yılsonunda A malı % 10 enflasyondan 110 TL. Bir Dolar düşük kur politikasıyla yine 2 TL ve A malı da bu durumda 55 Dolar.
Ve gelirimiz de sizi enflasyona ezdirmiyoruz diyerek, her sene enflasyon kadar artıyor.
Ne yani, şimdi biz bu duruma zenginleşmiş mi olduk?
İşte cari fiyatlarla Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH) hesabı yaparsanız sonuç budur. Yani göz boyamaktan başka bir şey değil.
Ancak bu durumun ekonomiye bir etkisi daha olur:
Yurtdışından ticaret yaptığımız ülkelerde enflasyon Türkiye den çok daha düşük ise örneğin % 2 gibi, yurtdışında aynı mal TL bazında yine 100 TL iken yılsonunda 102 TL olur.
Bir Dolar da düşük kur politikasıyla yerinde sayacağından Dolar bazında ithalatla 51 Dolara ithal edile bilir.
Böylece tüketicinin tercihi de ithal ürün yönünde değişecektir.
Ve 11 yıldır uygulanan bu politika sayesinde cari açıkta önemli oranda artmış, ülke ekonomisi tam bir sıkışma ve kırılganlık içerisine girmiştir.
Düşünün bir kez, yıllık 60 000 000 000 Dolar cari açık.
Okuyamadınız mı, bari sıfırları atıp, 60 milyar Dolar yazayım da, okuması daha kolay olsun.
AHMET ELDEN