Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Engelli evliliklerine bakış!

Engelli evliliklerine bakış!
 

Engelli bir çocuğa sahip olduğunda birçok aile büyük bir yıkım yaşar. Önce ne yapacaklarını bilemez! Yaşadıkları sürece onların ilgi, sevgi ve bakımlarına ihtiyacı olarak bir bireyin artık hayatlarında olduğunun farkındadırlar...

Kafalarında binlerce soru vardır üstlenmiş oldukları sorumluluk altında ezildiklerini zaman zaman hissederler... ''Bize bir şey olursa evladımıza kim bakacak?'' diye korkarlar.

Engelli evladını, Engelsiz kardeşlerine emanet ederler.  Engelli çocuk ise hayatı boyunca hep başkalarına muhtaç olacağı psikolojisi ile büyümeye devam eder.

Ergenlik dönemine geldiğinde balkondan ve camdan gözlemlediği hayat ve özlemler her geçen gün içini acıtır. Bu kısır döngü içinde hergün baktığı penceresinden, yoldan geçen birine karşı kalbi hızla atmaya başlar. Duyguları karşılıklıdır ve aşık olmuştur! Kalbinin engelli olmadığını ise, işte o zaman fark eder!

Aile ise, yetişkinde olsa engelli evladının ne sevmesini, ne evlenmesini, ne de birşeyler yapabilmesini beklemediğinden, ömür boyu yanlarında dizlerinin dibinde oturacak ve hep onlarla olacak diye kendilerini şartlandırmıştır...

Oysa engelli de olsa o da birşeyler yapabileceğini ailesine göstermek için çabalamaktadır. Zorluklarla da olsa gece gündüz çalışıp okulunu bitirir hatta iş de bulur. Ekonomik özgürlüğünü kazandıkça hem ailesine faydası çoğalmaya başlar hem de kendi hayatını güzelleştirmeye...

Aile için ise, engelli çocuğu hiç büyümemiştir hala onların bakımına muhtaç zavallı çocukları olarak görmektedirler!

Belki de bu yüzden engelli evladı bir gün evlenmek istediğini söylediğinde karşı gelirler.

...''Niye evlenmek istiyorsun rahat mı battı(?)''... ''Ne güzel sana bakıyoruz, bir dediğini iki etmiyoruz!''... ''Kendine bile bakamazken nasıl evlenirsin!''... "sevdiğinizi düşünüyorsunuz ama yarın öbür gün senden bıkınca ne olacak?" diye şiddetle karşı çıkarlar bu isteğe; çünkü onlar çocuklarının bir gün evlenip onlardan ayrılma ihtimalini de hiç düşünmemişlerdir. Çocuklarından çok kendileri bu düşünceye hazır değildir.

...

Okuduğum bir gazete de, evladının bir gün evlenebileceğini hiç düşünmemiş, bu yüzden de engelli oğlunun birgün evleneceğine inanamayan annenin oğlunun nikâhın da fenalaşarak hastaneye kaldırıldığını ve bir gün sonra da yaşamını yitirdiğini okuduğumda bu yazıyı yazma gereğini duydum...

Televizyonda da zaman zaman evlenme programlarında evlenmek isteyen engellilere de az da olsa yer veriliyor. Program yapımcıları bir anlamda sosyal sorumluluk kapsamında evliliğin önündeki engellerin kalkması için çaba harcıyor. Toplumun bu konudaki düşüncelerini de bu programlar sayesinde görebiliyoruz. Bazen engelli bireyin ailesi karşı oluyor bazen engelli olmayan bireyin ailesi... netice de bir karşı duruş var.

6 yaşında geçirdiği çocuk felcinden dolayı bedensel engelli olan Mehmet ile Kurs hocası Ayşe'nin aşkını anlatıyor haber... Mehmet ile Ayşe engellilerin kurs gördüğü eğitim merkezinde birbirlerini görüp tanışmış. İki genç bir süre sonra birbirini sevmiş ve evlenmek istemişler fakat evlilik kararlarına Ayşe'nin ailesi karşı çıkmış... Netice de Mehmet engelli, Ayşe ise engelli değildir. Ayşe'nin ailesi onun engelli biri ile evlenmesini istemiyordur.Bunun üzerine iki genç kaçarak evlenmeye karar verirler.

Bir gün oğlunun evlenebileceğine ihtimal vermeyen Mehmet'in annesi ise gelinine nikâh günü ''Oğluma bu mutluluğu nasip ettin bu günleri bize gösterdin sağol kızım!'' dedikten sonra fenalaşması; mutluluk heyecanına dayanamaması ise engelli evliliğine bakışın bir başka şekli!

...Kimi aile engelli çocuğunun evlenmesine karşı gelir, kimi ise bu anne gibi mutluluktan ne yapacağını bilemez. Oysa son derece doğal bir şey değil mi? Engelli de olsa bir kişi sevemez, âşık olamaz, evlenemez mi?

Böyle sıra dışı davranışlar bile engelli kişiye olağan üstü bir şey yapıyormuş hissi vermiyor mu?

Hele ki, engelli kişi evleniyor diye en mutlu gününde sevinçten veya üzüntüden annesini veya sevdiği bir kişinin ölümüne sebebiyet verdiğini düşünmesi... Bu engelli gencin annesi mutluluktan, heyecandan beyin kanaması geçirdi ve kaldırıldığı hastanede nikâhtan bir gün sonra yaşamını yitirdi. 

Engelli kişiler de evlenebilir. Evlenmesi de gayet doğal. Bunu normal olarak görebilirsek ne aşırı mutluluk ne de aşırı üzüntü yaşamayız. Hayatın bize süprizler hazırladığını ve yaşamda neler yaşayacağımızı bilemeyiz. Vücudunun bazı organlarını kullanamıyor olması bir kişinin hayatın herşeyinden de kendini soyutladığı anlamına gelmez.

Sevgi ışığınız daim olsun... 

 
Toplam blog
: 108
: 2338
Kayıt tarihi
: 15.01.10
 
 

Bu Blogda; Engelleri her şeye rağmen aşarak hayatı engelsiz yaşamaya çalışan; eş, anne, çalışan, ..