Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

30 Ocak '08

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Engelli olmaya; "var mısın, yok musun?"

Engelli olmaya; "var mısın, yok musun?"
 

Reyting rekorları kıran bir yarışma "Var mısın, yok musun?". Yarışmanın formatını bilmeyeniniz yoktur. Ben yarışmanın formatından çok izleyicilere verilen mesajlardan bahsetmek istiyorum.

Yarışmada görme engelli Evren isminde bir kardeşimiz var. Görme engelli olmasına rağmen onu izleyenlere ve görenlere verdiği ders ve hayata karşı gösterdiği mücadele ve mutluluğu herkesi şaşırtıyor. Hisleri bu kadar kuvvetli bir insan ve bu kadar arkadaş canlısı ve cana yakın bir insan, görüyor demektir.

Şimdi de İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Hastane İlköğretim Okulu'nda lösemili çocuklara 2003 yılından bu yana eğitim veren ve yaklaşık iki yıl önce kendi oğlunun da lösemili olduğunu öğrenen bir yarışmacıdan bahsetmek istiyorum.

Programın dün akşam (28 Ocak 2008) yayınlanan bölümünde Ömer isimli bir beyefendi, bir öğretmen yarışıyordu. 18 yıllık öğretmen olan abimizin, 11 yaşında, lösemili bir oğlu var. Onun ismi Yağız. Aynı zamanda bu çocuk herhangi bir sebeple sinirlerinin zedelenmiş olması nedeniyle yürüyemiyor. Ömer Bey de yarışmaya oğlunun tedavisini yaptırmak için katıldığını ve yarışmadan kazanacağı paranın tamamını oğlunun tedavisi için harcayacağını söylüyor. Yarışamayı bilenler bilir, Ömer Bey kutusunu 39.000 YTL'ye satmayıp kutusundan 5.000 YTL çıkma ihtimalini bildiği halde kutusunu açtırdı ve kutusundan çıkan 125.000 YTL'nin sahibi oldu. Ekranları başındaki ve stüdyodaki seyirciler ve diğer yarışmacılarla birlikte yarışmanın sunucusu Acun Ilıcalı da bu ödüle çok sevindi. Zaten programı hazırlayan Acun Ilıcalı'yı bu yarışmayı düzenlediği için ve yarışmada verilen önemli mesajlar adına tebrik ediyor ve ona teşekkür ediyorum.

Ömer Bey'in eşi de öğretmen. Onlar kendilerini adeta oğullarına adamış durumdalar. Her engelli ailesi gibi onların da sosyal hayatı yok denecek kadar az. Hatta çocuğun annesi kısa bir süre önce şehir içinde yaptığı seyahatte boğaz köprüsünün yeni ışıklarını çok beğenmiş. Fakat boğaz koprüsünün ışıkları çok çok önce yenilenmiş. Ben kendisini oğluna adayan o anneyi tebrik ediyorum.

Bir ara Ömer Bey'in oğlunun konuşması ekranlara geldi. Çocuk diyor ki: "Babamın sosyal hayatı yoktu. Yarışmaya katılmasını ben tavsiye ettim. İlk bir ay babamın yarışmanın çekimlerine gitmesinden memnun oluyordum. Çünkü o kendine zaman ayırıp sosyal hayata katılmıştı. Bir aydan sonra sıkılmaya başladım. Çünkü babam hep benim yanımdaydı. Annem ve ablam diğer işler nedeniyle bana pek fazla zaman ayıramıyorlar. Babam artık gelsin."

Lösemili ve engelli kardeşimizin, bir çok -çocuktan demeyeyim de- yetişkinden daha saygılı ve daha konuşmasını bilen biri olduğunu gördüm. 11 yaşında olmasına rağmen böyle bir kişilik tebrik edilmeye değer. Yağız'a Allah'tan acil şifalar diliyorum.

Ömer Bey diyor ki: "Bir tarafa dünyayı koysanız, bir tarafa oğlumu koysanız ben yine de oğluma sarılırım." Ben Ömer Bey'i de bu fedakarlığı için tebrik ediyorum. Onun çocuğuna olan bu sevgisi ve yaptığı fedakarlıklar ona bu dünyada da kazandıracak, öbür tarafta da. Allah, mutlaka ve mutlaka onları ödüllendirecektir.

Engelli kardeşlerimizin sorunlarına önem vermemiz gerekiyor. Onlara yardımcı olmamız gerekiyor. Madden olmasa bile manevi olarak onların yanında olduğumuzu onlara hissettirmemiz insan olmanın bizlere verdiği en önemli sorumluluklardan bir tanesidir. Engelli insanlara yardımcı olmamızın yanında onların ailelerine de yardımcı olmalıyız. Çünkü unutmayalım ki onlar zor şartlar altında bile olsa engelli çocuklarına bakan ve onlardan aldıkları kuvvetle yaşama tutunan ailelerdir. Onlara köstek olmak yerine destek olmalıyız. Engellerin ortadan kalkması için el ele vermeliyiz.

Eli, ayağı, gözü olmasa dahi onların bir çok insandan daha çok yardıma muhtaç olduklarını, aynı zamanda bir çok insandan daha çok insan olduklarını unutmamalıyız. Elimizin, ayağımızın sağlamlığı ile övünmek yerine, onları gereksiz yere ve yanlış işlerde kullanmak yerine, hayırlı işlerde ve insanlara yardım için kullanmalıyız.

 
Toplam blog
: 301
: 1086
Kayıt tarihi
: 02.05.07
 
 

"1988 Adana doğumluyum. Oldukça başarılı bir öğrencilik serüvenimin ardından eğitimimi noktaladım..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara