- Kategori
- Güncel
Enine boyuna paket
Başlığın böyle olmasına bakmayın. Aslında öyle enine boyuna konuşulacak bir şey yok.
Paketin açıklandığını sosyal medyada ilk duyduğumda merak etmiş, hepimizi şaşırtacak bir sürü madde var diye düşünmüştüm. Öyle ki pakete tabiri caizse şöyle bir elimi soktum, karıştırdım, pek bir şey bulamadım.
Seçim sisteminde yapılan değişikliği, kişilerin özel bilgilerine getirilen güvenceyi, Süryani ve Roman'ları kapsayan düzenlemeleri konuşmuyorum, çünkü bunlar bir anlamda olması gerekenler.
Fakat diğer konuları şöyle bir maddelendirelim...
- Örneğin Alevilerin sorunları ve 'haklı' talepleriyle ilgili tek bir cümle yok pakette. Nevşehir Üniversitesinin adının Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştirilmesi, Alevilerin sorunlarını ve 'haklı' taleplerini karşılamıyor maalesef. Öyle ki üniversitenin isim değişikliğine gelene kadar çözülmesi gereken onca husus var.
- Kamu kurumlarında başörtüsü yasağının kaldırılması konusuna çift taraflı bakmak ve sormak lazım... Yasak hayattayken özgürlüklerinin kısıtlandığını düşünenler, yasak kalktıktan sonra aynı kısıtlamayı başı açık olanlara yapacaklar mı? Umarım iş bu boyuta gelmez.
- Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim hakkı. Bu konudaki temennimi hemen belirteyim... Umarım bu değişiklikle yetişecek nesil, kendine "kimim ben" diye sormaz ve tipik bir kimlik bunalımına girmez. Öyle ki, örneğin Kürt bir kardeşimiz, Kürtçe eğitim alıp, doğal olarak ana dili olan Kürtçeyi konuştuğunda, Türkçe konuşan biri de onunla anlaşabilmek için Kürtçe mi öğrenecek. Bu durumda Kürt kardeşimizin de Türkçe öğrenmesi gerekiyor. Tabi diğer dil ve lehçeler de aynı şekilde. Peki bu bir çelişki mi? Neyse beyinler yanmasın.
- Köy isimlerindeki yasal engelin kalkması hoş olmuş. Şahsen ben Tunceli'ye Dersim diyordum zaten. 'Dersim dört dağ içinde' adlı türküyü çalıp söylemeye çekinirdik bir zamanlar. Yasaktı çünkü. Fakat umalım, bu durum farklı köylerdeki, farklı kafalardaki ahalileri karşı karşıya getirmez. O tertemiz insanları böyle şeyler için karşı karşıya getirmeye hiç kimsenin hakkı yok çünkü.
- Başbakanın TCK'da belirli harflerin kullanılmasından dolayı var olan cezai müeidenin kaldırılmasını klavyelere özgürlük adı altında pakete dahil etmesine hafif alaycı ve sırıtık bir ifadeyle gülümsemedim değil.
- Yardım toplamadaki kısıtlamanın kalkması, vatandaşın nereye ve kime yardım yapacağını, kime güveneceğini bilememesine yol açar ki bu durum küçük çaplı kaoscuklar yaratabilir. Nihayetinde bu durumdan balı parmak parmak götüren denizler, kerizler olur. (anladınız siz onu)
- Andımızın tamamen kaldırılması bu kadar kolay olmamalı. Belki içeriği değiştirilebilir, fakat tamamen kaldırılmamalı. Atatürk'ün gösterdiği hedefe durmadan yürümenin, yükselmenin ileri gitmek olduğunun bilinmesinin kimseye zararı yoktu oysa ki. Özet şu ki; yazık oldu andımıza...
***
Başlık "Enine boyuna paket" olunca haliyle uzun bir yazı bekliyorsunuz. Fakat dedim ya, paketin yarısı boş. Olması gereken, yapılması gereken bir sürü şey yapılmamış. Bu gibi yazıların satırlarca, sayfalarca olması için elle tutulur bir şeyler olması şart. Yoksa gerisi laf... Bu son değil diyor Başbakan. Umalım ve bekleyelim ki daha somut, daha kucaklayıcı ve bir takım 'haklı' taleplere daha somut cevaplar verilsin.
twitter: @murathasgun