Erkeklik ve ürkeklik üzerine...

Gelin sizinle bu gün erkeklik, ürkeklik, kurt, kuzu, ip, sehpa muhabbeti yapalım.

Önce ürkmek; Bir şeyden korkup sıçramak, tevahhuş (ürkme, ürküntü) etmek, şaşkınlık ve korku duymak, çekinmek…

Erkekliğe gelince malum…

Buraya nereden geldik?

İktidar partisinin, DTP dışında mecliste grubu bulunan partiler ile görüşmeyip, açılım konusunda meclis dışındaki tabela partileri ile konuşmasının yanı sıra, mecliste grupları bulunan Ana muhalefet partisi CHP ve Başbakan Erdoğan’ın deyimi ile ‘Yavru Muhalefet’ partisi MHP ile görüşmeyip, bu partilerin liderlerine İçişleri Bakanını göndermeye çalışması, Başbakan R.Tayyip Erdoğan’ın, Başbakanlık gömleğini çıkartıp, AKP Genel Başkanı sıfatıyla DTP eş başkanı Ahmet TÜRK ile görüşmesi ve sözde önce ‘Kürt Açılımı’ sonra da ‘Demokratik Açılım’ adı verilen, ancak içeriği belli olmayan açılımlardan geldik.

Ayrıca MHP’nin çok sert muhalefeti ile günlerden beri ülke çalkalanıyor!

Bir yanda ‘Alçaklık, şerefsizlik’ söylemleri almış başını giderken, malum partilerimiz birbirlerine söz yetiştirme yarışına girince, hiç kimse nedir bu açılım diye konuşmadı. Konuşanlar ve yazanlar da, içi boş bir bidon gibi… Aklına ne gelirse söyleyip yazıyor. Bir türlü açılımın içi dolmuyor!

İşte bu süre içinde, açılımın içini doldurmasa da, dağarcığımızda kalacak söylemler bir bir gün yüzüne çıkıyor. Bu sözlerde ülke halkının eğlenmesine, ekonomik krizin unutulmasına, ‘Yat’ fiyatlarındaki KDV oranının yüzde 8 e çekilmesini, ÖTV oranlarının sıfırlanmasını bir güzel kamufle ediyor!(Gözümüz aydın. Yeni zenginlerimizin önce 4*4 jeepleri oldu. Şimdi de Yatları olacak!)

Böylesine güzel(!) özlü sözleri sizlerle paylaşmak, biz blog yazarlarının görevidir diye düşünüp, bu yazıyı kaleme almaya karar verdim.

Evet, AKP Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ ne söylemişti?

Açılıma çok sert muhalefet eden MHP için; “Erciyes’te uluyup, Ankara’da meleyenler, Erciyes’te Erkek, Ankara’da Ürkek” olanların bu gün gelinen noktada söyleyecek sözleri olamaz. Böylesi hayati bir konuda söyleyecek sözü olmayanların, bulundukları iktidar döneminde Bölücü Başı Apo’yu neden asmadığı sorgulanmalıdır! Urgan mı bulamamışlar? Sehpa mı bulamamışlar? Diyerek, MHP ve iktidar ortaklarının küçücük iktidarları dönemini sorgulayarak, bu günkü gelinen noktanın üstünü örtemeye çalışmaktadırlar.

Onlarca günden beri içeriği belli olmayan açılımı tartışıp duruyoruz. Açılımın içeriği her ne kadar belli olmasa da, Amerikan kökenli bir raporun varlığı (Atlantik Konseyince hazırlanan) tüm çıplaklığı ile ortaya çıktı. Orada istenilen açılımların, PKK ve DTP’nin isteklerinden farklı olmadığı açıkça görülüyor.

İktidar partisi, muhalefet üzerinde oluşturacağı baskı ile sözde açılıma, kayıtsız şartsız destek vermelerini talep ediyor. Buna da yandaş basın, takkeli Liboşlar ve sözde demokrat yazarlar destek veriyorlar.

Bu açılım tartışmalarının en komik tarafı, içeriği belli olmasa bile Kurtla kuzu hikâyesini, erkeklikle ürkekliğin sınırlarını öğretmesi!

Böyle söylemlerin ortasında, bir kurt’un nasıl olup ta ürkek bir kuzuya dönüştüğünün araştırılması gerekiyor!

Bu arada Maliye Bakanlığının, yurt dışında parası olanlara mektup yazarak; paralarını getirmeleri halinde, hesap sorulmayacağının son bir kez hatırlatılması da güme gidiyor. Böylesi çağdaş bir ekonomik yöntemin arada heba olması, geleceğin iktisatçıları tarafından kaçırılıyor! Ayrıca memurlarla toplu pazarlık(!) masasına oturan iktidarın, hala bir öneri sunmaması da gözlerden kaçıyor.

İşte açılımın ülkeye katkıları!..