Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '07

 
Kategori
Tarih
 

Ermeni vahşeti

Ermeni vahşeti
 

Çok eski değil, yeni bir tahite Ermeniler'in Türkler'e yaptıkları ve insanlık tarihinden hiçbir zaman kazınamayacak büyük bir katiamı ve insanlık ayıbını paylaşmak istiyorum sizinle, Türkler'e yapılan vahşet dolu satırları okurken tüğleriniz diken diken olacak ve ister istemez gözleriniz dolacak.

Bu yazılanlar çok ama çok önemli bir gerçek…

İşte bu yüzden aşağıda yazılanlar yüzünden, daha da çok sarılmalıyız benliğimize, tarihimize, kültürümüze, dinimize ve birbirimize…

Biz biz yapan ne varsa sımsıkı kenetlenmeliyiz.


Yer: Azerbaycan, Hocalı
Tarih: 26 Şubat1992

Elleri bir ağaca arkadan bağlanan hamile bir kadının başına dikilmiş olan iki Ermeni yazı tura atıyordu. Bu kanlı kumarı yaklaşık 100 yıl önce Anadolu toprağında Kars'ta Ağrı'da Van'da Erzurum'da da ataları
oynamıştı. Onlardan duymuşlardı. Karnı burnunda çaresiz bir Azeri kadının doğumu oldukça yakın görünüyordu. Çaresiz kadın bir hazan yaprağı gibi titriyordu. Elbiseleri yırtık, ayakları çıplaktı...Ermenilerin uzun
boylu olanı elindeki AK-47 model Rus yapımı otomatik tüfeğinin namlusuna monte edilen seyyar kasaturayı çıkartırken, diğeri elindeki demir parayı havayaattı:-Akçik, manç?.. (Kızmı, oğlan mı?)-Akçik... (Kız)Bu cevap
üzerine 'oğlan' diyerek bahse giren Ermeni, elindeki kasatura ilehamile kadının karnını bir hamlede yarıp çocuğu çıkarttı.Kan b! ürülügözleri bebeğin kasıklarına kilitlendi. -Tun şahetsar, ınger... (Sen
kazandın, yoldaş)-Yes şahetsapayts ays bubrikı inç bes bidigişdana... (Ben kazandım ama bubebeknasıl beslenecek?)-Mayrigı bedge gişdatsine.(Annesi besleyecek elbette) Bunun üzerine daha kısa boylu olan Ermeni, bir hamlede Kasaturaya geçirdiği bebeği annesinin göğsüne yapıştırdı:-Mayrig yerahayin
zizdur. (Çocuğa meme ver)Aynı dakikalarda Hocalı'nın başka bir semtinde tek kale futbol maçı hazırlığı vardı. İki kesik Azeri kadın başını kale direği yapmışlar, toparayışına girmişlerdi.Başı tıraşlı bir çocuk bulup
getirdiklerinde iseErmeni çeteci sevinçle bağırdı:-Asixn ma/, çimi yev bızdıge, aveg gındırnadabidi. Gıdıresek... (Bu hem saçsız hem de küçük, iyi yuvarlanır. Kopartın...) Aynı anda çocuğungövdesi bir tarafa, başı da orta
yere düşmüştü... Ermeniler zafer naraları! atarak, kanlı postalları ile kesik çocuk başına vurarak kanlı bir kaleye gol atmaya çalışıyordu. Bu iki olay Hocalı'da bundan çok değil yalnızca 14yıl önce yaşandı.Her iki olay da
ermeni çetecilerin katliamlarına bizzat şahit olan görgü tanıklarının anlatımlarıdır. Ne yazık ki 26 Şubat 1992 günü binlerce Azeri türlü yöntemlerle vahşice katledilmiştir.Ajanslar, katliam haberini bütün dünyaya
hızla geçerken, arşı titreten ağır bir vahşet yaşanan Hocalı halkından geri kalanlar ise çaresizlik içinde kıvranıyordu. Türkiye'de büyük bir dehşet uyandıran katliama ilişkin ilkgörüntüler ise TRT aracılığı ile
duyurulmuştu. Bütün olanları batılı gazeteciler, özellikle de New York Times belgeledi. 26 Şubat'ta güçlü silahlarla donatılmış Ermenistan silahlı kuvvetleri ile Hankendi'nde konuşlanmış bulunan Albay Zarvigarov

komutasındaki 366'ncı Rus MotorizeAlayı, Hocalı'ya saldırarak tarihin en vahşî katliamlarından birini yaptılar. 26 Şubat! gecesi Rus motorize alayının tanklarından açılan top veroket saldırıları ile Hocalı Havaalanı
kullanılamaz hâle getirilerekkentin dış dünya ile ilişkisi de tamamen kesildi. Savunmasız kalan kente giren Rus destekli Ermeni askerleri, çocuk, yaşlı, kadın, bebek demedenbirçok insanımızı vahşîce katlettiler.
Ermenilerin işgal ettikleriHocalı'da dehşet verici olaylar yaşandı. Canlı canlı insanların kafa derilerini yüzdüler, sağ olarak ele geçirdiklerini ise sistematik bir işkenceye ve tıbbî deneylere tâbi tutarak, insanlık dışı
muamelelere maruz bıraktılar. Hızar ve testereler ile diri diri insanların kol ve bacaklarını kestiler. Genç kızların önce saçlarını, sonra da kafaderilerini yüzdüler. Babanın gözü önünde evladını, evladın gözü önünde babayı kurşunlara dizdiler. Kesik kafaları sepetlere doldurdular. Peki neydi bu düşmanlık? Ermenistan'daki okul duvarlarında asılan haritalarda Türkiye'nin 12 ili yer lmaktayken, Ermenistan'ın bayrağ ında Türkiye hudutları içindeki Ağrı Dağı'nın resmi varken, Ermenistan Millî Marşı'nda 'Topraklarımız işgal altında, bu toprakları azat etmek için ölün, öldürün' denmekteyken, başkaca bir neden aramaya zaten gerek
yok sanırım. Dağlık Karabağ Bölgesi'nde bulunan Hocalı'ya, eski Sovyet İttıfaki Silahlı kuvvetleri'ne ait 366.Alay'ın desteği ile Ermeni SılahlıKuvvetleri tarafından düzenlenen saldırılar sonucu 613 AzerbaycanTürk'ünün hayatını kaybettiği resmî olarak açıklandı. Ancak kayıp sayısının bu rakamların çok çok üstünde olduğu bilinmektedir. 56 hamilekadın karnı yarılmış durumda bulunmuştur. Bu alçak saldırıda 487 kişi ağır yaralanırken, 1275 kişi ise rehin alınmış, geri kalan nüfus da bin bir zorlukla canını kurtarmış ancak bu olayın tahribatından ruhları ve hafızaları asla bir daha kurtulamamıştır. Şahitlerin anlattıklarını dinleyenler önce kulaklarına inanamadı.! Fakat katliam sonrası Hocalı'ya girdiklerinde ise, görgü tanıklarının abartmadığını kısa sürede anladılar.Hocalı'da katliam bölgesini gezen Fransız gazeteci Jean-Yves Junet'nin gördükleri karşısında söyledikleri, katliamın boyutunu da anlatıyordu: 'Pek çok savaş hikâyesi dinledim. Faşistlerin zulmünü
işittim, ama Hocalı'daki gibi bir vahşete umarım kimse tanık olmaz' Peki 26 Şubat 1992günü yaşanan bu katliamın emrini kim vermişti; Ermenistan Devlet Başkanı sıfatını taşıyan Robert Koçaryan denilen kirli katilden başkası değildi.Yaptığı terör faaliyetlerinin oranı nispetinde terfi eden Taşnaksutyun örgütü liderlerinden Robert Koçaryan, 20 Mart 1996'da Ermenistan Başbakanı oldu. Karabağ'da barış istediği için aşırı milliyetçilerin tepkisine dahafazla direnemeyen Levon Ter Petrosyan istifa edince de 30 Mart 1998yılında ondan boşalan Devlet Başkanlığı koltuğuna, 'Hocalı Katliamı' başsorumlusu olan azılı terörist Robert Koçaryan oturdu. Ermeniler Türk hamile kadınlarına tecavüz edip karnını hamile olduğu halde taş ile doldurup öldürmüşler ve küçük Türk kızlarına tecavuz edip öldürmüşlerdi. Ülkemizde sadece 1 ermeni öldürüldü diye yürüyüş yaptılar ve o kadar araştırdılar ama hiç bir insan kalkıpta bu masum insanlara iskence edilip öldürüldükleri için yürüyüş yapmadı.

Yazının sonuna gelince, İnsanlar birbirlerini öldürerek hiçbir yere varamazlar. Bu dünyada yaşamanın yolu birilerini öldürmekten geçmiyor. İnsanlar artık savaşarak değil konuşarak, birbirlerini öldürerek değil, birbirlerini severek ve saygı duyarak yaşamanın yolunu seçmeliler.

Tıpkı Amerika’nın ve İngiltere’nin Irak’ta yaptıkları gibi.Rusya’nın Lenin ve Stalin zamanında yaptığı katliamlar gibi, İsrail’de katiam yapıyor;Fransa’da yaptı;Almanlar, Ermeniler, onlar da yapmadığımız bir katliam için bizi dünya kamuoyunda küçük düşürmek, zayıflatmak ve sayısız politik ve siyasal çıkar uğruna, sözde müttefikimiz olan aslında hiçbir zaman gerçek dostumuz olmayan, bizimle ilişkileri sadece kendi çıkarları doğrultusunda olan AB ve ABD ile çıkar ortaklığı yapıp birçok konuda olduğu gibi bu konuda da küresel sermayenin hizmetinde ve emperyalizmin esiri yapmaya çalışmaktadırlar.

Peki ya sonuç!…

Sonuç ne peki?

Sonuç kocaman bir hiç…

Biraz dolar ve biraz petrol...

Tüm istedikleri bu, yüzbinlerce insanı bu yüzden katlettiler ve katletmeye devam ediyorlar.

Eğer Atatürk ve o sarsılmaz iradesi olmasaydı.Malesef biz de bu katledilen milletler listesindeki yerimizi alacaktık.

Varlığımızı, Atatürk ve Kahraman Türk ordusuna borçluyuz.

Bu nedenle tarihimizi bilelim, kesinlikle ama kesinlikle çekilen onca acıyı, dökülen onca kanı, bu toprakları vatan yapan yüzbinlerce şehidimizi unutmayalım!!! Değerlerimize ve birbirimize sahip çıkalım…

 
Toplam blog
: 17
: 1416
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

25 Ekim 1980 yılında Bakırköy'de bir devlet hastanesinde dünyaya gelmişim. Her yeni doğan bebek gibi..