Etik(et)siz kaç gramsın?

Etiket!

Etiket önemlidir önemli olmasında da etik(et)siz kaç gram geldiğiniz daha da önemlidir.

Bilirsiniz. Sınavlarda bile yanlışlar, boşlar düşüldükten sonra kalan nettir temele asıl olan.

Bazıları vardır ki sırf etikettir. Etiketlerini çıkarsanız cıscıvlak kalırlar. Tanıyamazsınız.

Bazıları da vardır ki… Etiketleri ne olursa olsun asla kullanmazlar. Etiketlerinden önde gelen başka bazı değerler vardır onlar için.

Onlar için etiket; kendilerinin kendilerine ne biçtiği değil, karşıdakilerin onlara ne biçtiğidir.

Herkes kendine doktorum diyebilir.

Herkes kendine öğretmenim diyebilir.

Herkes kendine ressamın, şairim, gazeteciyim, yeşilciyim, doğacıyım, sanatçıyım da diyebilir.

Hatta duvarlarına koca koca diplomalar da asabilirler.

Fakat aslolan ne onların kendilerine ne dediği, ne duvarları süsleyen diplomaları, ne de arkasına sığındıkları çeşit çeşit etiketleridir.

Doktorları doktor yapan hastaları,

Öğretmeni öğretmen yapan öğrencileri,

Sanatçıyı sanatçı yapan sanatseverler,

Yeşilciyi yeşil yapan doğanın ta kendisi, doğanın ona kaç puan verdiğidir.

Bir kişi neden ve ne zaman etiketlerin ardına sığınma gereği duyar bu çok önemlidir.

Etiketsiz kaç gram geldiği kadar.

Göbeği kadar cüzdanı da şişkin olan yaşlı bir erkek, etikete veya cüzdana önem veren bir çıtırı rahatlıkla götürebilir ama kendine özsaygısı olan bir kadını asla götüremez.

Üstlerine yalakalık yapan bir öğretmen basamakları üçer beşer tırmanabilir ama bu onun çıktığı yeri hak edip etmediğini açıklamaz.

Bir gazeteci bazı elitlerin, siyasilerin bir numarası olabilir ama bu onun gazeteciliğini göstermez.

Bazı şeyler senelerle de ölçülmez.

Küçük bir örnek:

Bir gün kız kardeşimin bir sağlık sorunu nedeni ile fakülteye başvurmuştuk. Bilirsiniz fakültelerde hastaları ilk olarak intörnler muayene eder. Bu intörnler kız kardeşimi muayene ettikten sonra kız kardeşimde ur (habis) olduğunu söylediler. Tabii ki beklemediğimiz bu haber sonrasında teşhisin yanlış olabileceğini düşünerek, aynı fakültenin doçentine başvurduk. Kız kardeşime konulan teşhisten hiç bahsetmeden kısaca sorunu anlattık. Doçent kız kardeşimi muayene etti ve odaya geldiler.

Dedi ki; küçük bir hormonal rahatsızlık var. Verdiğim ilaçları şu kadar süre kullanıp kontrole geleceksiniz.

Biz de dedik ki; durum böyle böyle. Bugün sizin fakülteye gittik ve intörn doktorlarınız bize ur olduğunu söyledi.

Allah Allah. Ben öyle bir şey görmedim ama bir daha muayene edeyim o zaman diyerek, kız kardeşimi tekrar muayeneye aldı ve intörn doktorlarının teşhisinin doğru olduğu sonucuna vardı. Habisli bölgeden küçük bir parça alıp Ankara’ ya gönderdi. Gelen yanıt büyümeye meyilli kötü huylu habis olduğu yönündeydi.

Bu da demektir ki…

Etiket! Evet, önemlidir ama tek başına hiçbir şeydir.

Aslolan kişinin etiketi ne kadar taşıyıp, taşıyamadığıdır.

Aslolan kendinin kendine ne biçtiği değil, başkalarının ona ne yakıştırdığı, giydirdiğidir.

Kısacası, velhasılı.

Brüt kaç kilo çektiği değil, fazlalıklar, çıkıntılar düşüldükten sonra kalan netidir aslolan.