- Kategori
- İş Yaşamı - Kariyer
Evdeyim

Evde kalmak nasıl bir şey böyle bilmiyorum. Yıllarca okudum, evlendim, çalıştım. Tırs koşan atlar gibiydim. Hep bir yerlere koştum. Durduğum zaman da yaptığım tek şey daha hızlı koşmak için planlar yapmaktı. 24 saate ne kadar çok şey sığdırdığıma ben bile şaşardım. Yok yanlış anlamayın. Memnuniyetsizlik değil bu. Ama çok memnun bir durum da değil. Kadın ya da erkek çalışan her kesim için bu böyledir.
Dinlendiğim tek yer tatillerdi. O da kafa dinlemek derseniz. Günlük olarak aramak zorunda olduklarınız vardır. Ya da birilerinin aramak zorunda olduğu bir listedesinizdir. Ya iş yerinden ararlar birşeyi bulmak için ya da siz birilerinden bir şeyi bulmalarını istersiniz.
O yüzden tatil iyi midir ya da kötü müdür diyemem. Tatil her çalışanın ihtiyacı olan bir mola yeridir. Şehirlerarası mola verilen dinlenme tesisleri gibidir. Kısacık dakikalara bir sürü şey sığdırmaya çalıştığımız bir zaman dilimidir. Tuvaletimizi yaparız. Günlük gazetelere şöyle bir göz gezdiririz ayakta ki ayaklarımız hareket etsin ağrımasın. Belki bir bardak çay içeriz. O ufacık zaman dilimlerine neler sığdırıyor insanlar. Tatillerde böyledir. Dinlenmeye çıkarız ama herşeyi yapacağız diye daha bir yorgun döneriz tatilden. Hiç evde uzun uzun kalma şansım olmadı. İlk evlendiğim yıllarda ve okulun son senelerinde çalışıp kendi paramı kazanma isteği vardı. Hala da var. Ama o kadar bu düzenin içine girmişim ki. Yorulduğumun farkında olmadan uzun yıllar çalışmışım. Birşeyler birikmiş yorgunluk da, kırılganlık da.
Tatillere sıkışmış bir dinlenme ve evin keyfini sürme isteği vardı. Bilmiyorum ki şimdi size 36 yaşına kadar hayalini kurduğum ev özlemini, evimi anlatayım.Yoksa ya da yaşadığım gerçeği mi? Evet işten ayrıldım. Önce korktum evde ne yapacaktım.Sonra alıştım. Şimdi ise memnunum. Hatta bunun keyfini sürüyorum desem. Evi çok özlemişim desem. Üniversitedeki YASEMİNİM işte hala. Evdeyim. Evin her karesini öpmek istiyorum.
Size evde olmanın nasıl bir şey olduğunu daha sonra ki günlerde yazarım. Şu an bu beni sıkmıyor. Ama kendimi tanıyorsam, insan olmanın en temel özelliği bende de varsa büyük bir olasılıkla bu işten bir süre sonra sıkılacağım.
Sosyal olmayı özleyeceğim. 2009 yılının ilk aylarına kadar evdeyim. Yılbaşına kadar çalışmayacak olmamın sebebi bir bebek değil. Birikmiş bir sürü şeyimin olması, elden geçirilecek çeki düzen verilecek bir sürü şey olması, yeni başlangıçlar, yeni sonlar olması. Birileri ile zaman geçirmek zorunda olmam.
Evdeyim ama gerçek anlamda bir boşluk olmayacak hayatımda belki. Çalışma ortamının getirdiği hızın yerine daha hafif bir rehavet dönemi yaşayacağım.
Bunu özlemişim, bunun en kötü tarafı eşimden para alıyor almak olacak herhalde. Şimdi ne alakası var diyeceksiniz konuyla ilgili değil belki ama esas sorunum bu benim hemen CV hazırlamam gerekecekmiş iş için. İşim hazır olsa da olmasa da.Herkesin CV si olmalıymış, bunu nasıl yapacağım bilmiyorum.
Üniversitede değilim ki artık.Yada yeni yetme üniversiteli bir kız değilim.Elimde bir meslek var CV hazırlamak istemiyorum, ama yapmalıymışım.Yılbaşına kadar zamanım var diyorum kendime ama sanırım kendimi kandırıyorum. Daha doğrusu CV ne yazacağım bilmiyorum. Beni mi yazayım payeleri, ünvanları, okullarımı, referanslarımı, üye olduğum kuruluşlarımı mı?.
Yoksa sadece beni mi yazayım. Sanırım ben sadece beni yazacağım. Herkesin duymaktan hoşlandığı şeyleri değil, beni. Bunu böyle yapmak istiyorum.
Bu işe giriş için fazlaca mı lüks.
Saygılarımla
YASEMİN YENİL