Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '15

 
Kategori
İnançlar
 

Evliya ziyaretlerimiz ( Mehmet Emin Tokadi Hzleri- Ebul Vefa Hz leri )

Evliya ziyaretlerimiz ( Mehmet Emin Tokadi Hzleri- Ebul Vefa Hz leri )
 

Birkaç gün önce iki evliya ziyaretimiz oldu.. ..

Mehmet Emin Tokadi Hz leri ve Ebul Vefa Hzleri.. İkisi de İstanbul'da..Allah dostlarını ziyaret etmeyi çok seviyorum.. Onların Yaradana yakınlığı.. sevmeye sebep.. huzur veriyor..

Mehmet Emin Tokadi Hz.leri o güzel kalbiyle hocasından şöyle dua istemiştir: “Benim vefatımdan sonra kabrime gelip bir Fatiha okuyanın vücudu cehennem ateşinde yanmasın inşallah!” Bu dua isteği karşısında hocası kendisine şöyle söyler: “Vasiyet etki vefatından sonra kabrini kolay bulunacak bir yere yapmasınlar. Virane zor bir yere defnetsinler. Ancak nasibi olanlar gelip senin kabrini bulsun, dua etsinler.”

Mehmet Emin Tokadi Hz lerinin hayatını araştırıp yürekten sevgi hissederek  bir an önce orada olmak istemiştim.. Kendileri üç büyük evliyadan biri..Şükürler olsun ki, bize nasip oldu..

Ancak, Ebul Vefa Hz lerini ALlahın buldurması ile ziyaret ettim.. İstanbul'da Vefa bozacısının olduğu sokakta, bir levha dikkatimizi çekiyor.. 

Türbe Ebul Vefa camiinin bahçesinde..  Küçük bir odanın içinde üç kişi yatıyorlar.

 

 

Arada demir parmaklıklar yok.. dokunmak isterseniz dokunabiliyorsunuz.. ama dokunmaya bile kıyamıyorsunuz.. Sizden başka kimse yok.. İçerisi misler gibi kokuyor.. Ben inanılmaz etkilendim, sanki öncesinden tanıyormuş gibi bir sevgi hisettim.. Eve geldikten sonra.. hayatını araştırmaya başladım.
Üç gündür de araştırıyorum.. bilgi edindikçe daha da çok sevdim… Nasıl bir üstün ahlaktır, nasıl bir maneviyattır ki.. tanımadan kendilerini sevdiriyor o Allah dostları..
İstanbul’da yaşan herkesin bu iki Allah dostunu ziyaret etmeslerini isterim.. Gidin ve yaşayın diyorum başka da bir şey demiyorum.. İnsan Allah dostlarını ziyaret ettikçe, Allaha daha da çok yaklaşıyor..
Biliyorsunuz onlar diri..Ölen bedendir, ruh canlıdır..Onlar yaşattığı feyz ile dahi şu an tebliğdeler.. 
En azından, benim için.. Rabim inşallah ahirette bizleri onlarla haşreylesin.. Şefaatlerine nail olalım..
Araştırma yaparken, Nihat Hatipoğlu hocanın şu yazısına rastladım.. Sizler de okursanız.. nasıl büyük bir veli olduğunu anlayıp.. mutlaka ziyaret edersiniz.. etmeseniz de.. sevigisi kalbinize yerleşir..

İbret verici bir hadise. Ders verici. Sarsıcı, hayret verici.

Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fetheder. Fetihten sonra İstanbul'un manevi büyüklerinden birisi olan Ebul Vefa hazretlerini ziyarete gitmek ister. Yanına arkadaşlarını alır ve Ebul Vefa'nın ev ve dergâhının bulunduğu semte gelir. Ebul Vefa'nın evinin önüne gelen Fatih, içeri girmek için kapıların açılmasını bekler. Fakat hiç beklenmeyen bir şey olur. Ebul Vefa'nın evinin kapıları kapanır. Fatih ve etrafındakiler hayret içindedirler. Açılması gereken kapı kapanır. Avludaki talebeler de hayretler içindedirler. Bir şey anlayamazlar. Koca Fatih'e kapılar kapanır mı? Cihanı titreten koca Fatih, Ebul Vefa'nın kapısında sessizce beklemektedir. Lakin bir anlam da verememektedir. Dışarıda Fatih, içeride ise Ebul düşünceler içindedirler.

Fatih gözlerini göğe doğru çevirir. Derin ufuklara bakar. Gözlerinden akan yaşlar atının yelesini okşar. Dışarıda Fatih, içeride ise Ebul Vefa ağlamaktadırlar. Fatih'in dudaklarından şu cümleler dökülür. "Katillere, canilere, hırsızlara kapanmayan bu kapı bize niye kapanır ki! Zağanos Paşa, bizim suçumuz nedir? Biz canilerden daha mı günahkârız. Vefa sultan niçin bizi kabullenmez." Fatih bu tavrın sebebini merak etmektedir, diğer yandan da üzülmektedir. Zağanos Paşa bir an hamle yapar. "İçeri girip bunu öğreneceğim" der. Lakin Fatih büyük bir edep içinde; "hayır Zaganos" der. "Ebul Vefa hazretleri bizi kabul etmiyorsa elbet bir bildiği vardır. Demek ki huzura kabul edilecek duruma gelmedik henüz" der ve atının yularını çekip sarayına döner.

Ebul Vefa Fatih'i niye kabul etmedi?

Fatih, Ebul Vefa'yı göremez. Ziyaret edemez. Dergâha kabul edilmez. Neden acaba? Ebul Vefa'nın tavrını merak eden talebeleri üstadın huzuruna girip bunun sebebini öğrenmek isterler. Fatih'in döndüğünü öğrenen Ebul Vefa gözyaşlarını siler ve sessizce şunları söyler; "Fatih'in bizim yanımızda özel bir yeri vardır. Bizim ona büyük muhabbetimiz vardır. Onu dergâhımıza kabul etmedik. İki sebepten dolayı dergâhımızın kapısını Fatih'e açmadık.
Birincisi şudur: Fatih bu dergâha girer ve tasavvufun güzelliğini, manevi halin tadını alırsa korkarım ki tahtına bir daha dönmez. Biz, Fatih'in Fatihliğine muhtacız, dergâhımızdaki talebeliğine değil. Fatih, Fatih olarak kalmalıdır. Eğer o tahttan inerse İslam ümmeti çok şey kaybeder.

İkincisi şudur: Fatih bizim dergâhımıza gelipgider, dergâhımızdaki manevi hali görürse korkarım ki her türlü iyiliği ve yardımı bize yapar. Her türlü himmeti bizim dergâhımıza döker. Sadece bu dergâha çalışır. Diğer Müslümanları ihmal eder. Halbuki biz isteriz ki Fatih bütün ümmetin Fatih'i olsun, sadece bu dergâhın değil. İşte onun için biz Fatih'e dergâhımızın kapısını açmadık."
http://www.sabah.com.tr/…/2012/01/20/fatihe-ebul-vefa-bulmak

Buradaki  çok önemli bir husus da: Fatih Sultan Mehmet'in ALlah dostuna karşı hürmeti.. saygısı, edebe riayeti.. Rabbim hepsinden çok çok razı olsun inşaALLAH .....

Işık olsun... 

 

 
Toplam blog
: 287
: 13046
Kayıt tarihi
: 22.11.08
 
 

Öğretmenlik yapıyorum ve anneyim. Çocukları çok seviyorum. Yüreği sevgi dolu olan insanlara, sela..