Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '11

 
Kategori
Siyaset
 

Ezen ve ezilenlerin ince pedagojisi (I)

Ezen ve ezilenlerin ince pedagojisi (I)
 

Görsel: www.paldirküldür.com


Dün 1 Mayıs’tı. Dün, sermayenin değil emeğin, ezenlerin değil ezilenlerin, ekmek için, toplum için ve yarınlar için dürüstçe, onurluca ve bilinçle alın terini akıtanların onurlu haykırışı, yeniden yükselen sesi, neşesi ve dik duruşu hâkimdi meydanlara… Hele de yıllardır özlemi çekilen Taksim Meydanı’na…

Sonra düşündüm birden. Neden her gün böyle değil diye… Kalabalıkken, bir aradayken yaşanan ve hissedilen bu neşe, onur ve duruş zamanın geri kalan anlarında ve tek başınayken neden çok ender rastlanan bir durum diye? Daha çok göze çarpan, ezik, çekingen ve hatta güvensiz haller… Dahası en küçük bir fırsatta ezen konumuna yükselmek için kollanan fırsatlar neden diye? Ezilenleri çoğu kez kaderciliğe iten, özgürlükten korkmalarına yol açan ve bu yüzden de üzerlerindeki tahakkümü pekiştiren bu var oluş hali geriye döndürülemez mi?

En büyük ve kalıcı tarihsel çelişki olan emek-sermaye çelişkisi dışına çıkacak olursak da gözlenen bu durum yaşamın her alanında çok yaygın, sanki kaçınılmaz bir şekilde ve tüm oluş halleriyle hep aramızda… Bir üst sınıftaki öğrenci ve askerden alt sınıftakilere, üst düzey bürokrattan memuruna karşı tutun da, eski ilçe başkanıyken üst düzey siyasi olan politikacısına, inşaat işçiliğinden popüler kültür ikonu olan türkücüsüne... Baskın anne hakimiyetinden kurtulup genç eşini ezen damadına, taze kaynana olunca gelinini ezen eski geline, gençliğinde eziyet gördüğü eşini yaşlanınca ezmeye başlayan hanım teyzelerimize kadar hep karşılaştığımız hal ve durumlar da aslında böyük ölçüde bu minvaldedir.

Bu çerçevede, bir sosyal mühendislik hezeyanıyla insan iradesini, aklını, bedenini, hayal gücünü, kendisine tabi kılan, zapturapt altına alan eğitim sistemini karşı-politik bir kurguyla ele alan, özgür eğitim pratikleri üzerine bir kitap geldi aklıma: “Ezilenlerin Pedagojisi” ve onun yazarı Brezilyalı bir eğitimci olan Paulo Friere (1921–1997). Alt-orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen, ailesinin ekonomik durumunun giderek kötüye gitmesi nedeniyle yoksullukla küçük yaşta tanışan fakat buna rağmen hukuk, felsefe ve dil psikolojisi okuyup avukat titrini kazandıktan sonra bu işi bırakarak ortaokullarda Portekizce öğretmenliği yapmaya başlayan bir adam… 45 günde 300 tarım işçisine okuma-yazma öğretmesi sayesinde Brezilya hükümetine ülke çapında-benzer ilkelerle çalışan- binlerce kültür merkezi kurduran öncü bir eğitmen!

Friere, 1964’deki askeri darbe sonrasında tutuklanıp sürgün edilir ve tam 15 yılı sürgünde geçer. 1967’de ilk kitabı ‘Bir Özgürleşme Pratiği Olarak Eğitim’ (Education as the Practice of Freedom), 1968’de ise ‘Ezilenlerin Pedagojisi’ yayınlanır. İsviçre’de Dünya Kiliseler Birliği’nde eğitim danışmanlığı yapar... 1980’de Brezilya’ya geri dönerek Sao Paolo’da İşçi Partisi’ne katılır. 1986’da Sao Paolo’da İşçi Partisi belediye seçimlerini kazanınca Freire şehrin Eğitim Sekreteri olarak atanır ve 1991’de fikirlerini yaymak için Paulo Freire Enstitüsü kurulur. Genel anlamda Hıristiyan özgürleşme teolojisi ile işçi dayanışmasını ön plana çıkaran Marksist perspektifin bir sentezine dayanan düşünceleriyle hayata geçirdiği uygulamalarla ardında derin bir iz bırakan Frierie'nin yeryüzündeki mücadeleci, onurlu ve saygın misarfirliği 1997'de sona erer.

Freire’nin 'Ezilenlerin Pedagojisi' adlı kitabı 1970 yılında yayınlandığından beri gerek eğitim gerekse siyasi eylem teorisi açısından devrim niteliğinde bir çalışma olarak değerlendirilmiştir.

Freire, ezilenlerin kendilerini ezen ve bilinçlenmelerini engelleyen içsel ve dışsal yapıların üstesinden gelebilmeleri için bir “eylem teorisine” gereksinimleri olduğu tezinden hareket etmiştir. Ezilenlerin kendi durumlarını içinden çıkılamaz bir durum olarak görmek yerine, “kısıtlayıcı ancak dönüştürülebilecek bir durum” olarak değerlendirmeleri gerektiği düşüncesindedir. Bunun için de ezenlerin ezilenler olmadan var olamayacakları gerçeğini görmeleri gerekir!

(Devamı için bkz.:) http://blog.milliyet.com.tr/Ezen_ve_ezilenlerin_ince_pedagojisi__II_/Blog/?BlogNo=304402

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..