Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '16

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Fal merakı felaket nedeni olabilir mi? “Kendini gerçekleştiren kehanet” (2)

Fal merakı felaket nedeni olabilir mi?  “Kendini gerçekleştiren kehanet”  (2)
 

Bugün konfor adı altında yaşadıklarımızın nerede ise tamamı merak duygusunun sonucudur.


Fal, yabancılarca onaylanmak, birkaç güzel söz duymak, başımıza neler geleceğini öğrenmek veya ne yapmamız gerektiği ile yaşanacaklara hazırlıklı olmakla fazlaca bir ilgisi bulunmamaktadır.

Bunları okuyan fal meraklıları arasında:

-“Aaa… Olur mu canım! Ben bunlar için falcıya gidiyorum!” Diyenler olabilecekse de…

“Fal” merakını kavramak adına onun kahramanı olan insanın düşünce dünyasına çok kısa bir yolculuk yapılmalıdır.

“Kişiliğin üç Temel Birimi” vardır.

-İd, Ego ve Süperego/üst-ben.

-“Îd” : “Kişiliğimizin en kaba, en ilkel, kalıtımsal dürtü ve arzularını” çevrelemektedir. “İd” sonucu ne olursa olsun arzusunun hemen yerine getirilmesini ister:

-Ego : Id’i denetim altında tutmaya çabalayan kişilik birimidir. Ego “gerçek ilkesi”ne uyarak işler. Gerçek dünya ile Id arasında bir aracı olarak işlev görür. Bu mantıklı ve gerçekçi düşünce türüdür, id, “Hemen, şimdi istiyorum!” der. Ego, “Koşullar uygunsa sana istediğini verebilirim!” der.

-“Süper-ego” veya Ûst-ben:  Toplumun inandığı, “doğru” ve “yanlış” kararlarının kaynağını teşkil eden kısma üst-ben (süper-ego) adını verir, id ve ego gibi. Üstbenin büyük bir kısmı da bilinçaltındadır. Bir toplumun “vicdanı”, o toplumun bireylerinin ûst-ben’inde yer alır ve ûst-ben bireyin davranışlarını sürekli süzgeçten geçirerek bireye “bu yaptığın doğru, aferin sanal” ya da “bu yaptığın yanlış, utan kendinden!” mesajlarını verir.

Özetlenirse:

-“İd”, arzu istek, eskilerin tabiriyle nefis; “ego”,  mantık veya entellekt; “Süper-ego” ve üst-ben vicdan

Bilinçaltı: Bilinçaltı farkında olmadığımız arzu, istek, dürtü, duygu, düşüncelerin depolandığı büyük hazneyi temsil eder. id’in tümü, ego’nun bir kısmı ve ûst-ben’in büyük bir kısmı bilinçaltında kalır. Yakın bir arkadaşımıza duyduğumuz derin kin kendini bilinçaltında saklar.

Bilinçaltındaki bu arzu, istek, dürtü, duygu ve düşünceler sürekli davranışı etkiler, ne var ki biz bu etkinin farkında olamayız.

Kişiliğin Dinamiği

Kişiliğin üç birimi doğal olarak birbiriyle çelişki içindedir. Bu çelişki değişik psikolojik faaliyetlerin temelini oluşturur. Id “Hemen şimdi isterim!” emrini verir. Üst-ben “Asla, hiçbir zaman yapamazsın!” der. Ego ikisi arasında bir uzlaşma noktası bulmaya çalışır. Kaygı ve savunma mekanizmaları bu çatışmadan doğar.  (1)

*

-İnsan, sürekli olarak kendi ile mücadele içindedir. Ve onu yönlendiren (ağırlıklı olarak) bilinçaltıdır.

-Bu noktada Fal merakının kaynağına geçmeden bakalım, “Merak” nedir?

Merak: “insanlarda ve hayvanlarda gözlenen araştırma ve öğrenmeye yönelik bir davranış biçimidir. “

İnsanların Merak duyguları olmasaydı, belki biraz fazla iddialı olacak ancak, bugün hayatımızda  yer alan hiçbir önemli keşif ve icat olmayacaktı.

Fal merakı insanların Keşif ve İcat anlayışından kaynaklanıyor dersek…

Fal ile neyi keşfetmeyi ummaktayız?

Elbette bilinçaltımızı...

Yaşamımızda her zaman bir şeyler hissederiz,

Hissederiz ancak fazlaca anlamlandıramayız…

Falcılar (tamamı) hayal ürünü, ancak, insanlara ait genel bilinenlerden hareket ederek bir sürü boş laf eder; Bizler de bunların içinden kendimize uygun olanları seçer, “İşte olay bu!” der, kendimizi aldatmaya, inandıklarımızı onaylatmış biri olarak (yanlış-doğru) yolumuza devam ederiz.

Sıra, bilinçaltımızdaki düşündüklerimizi gerçekleştirmek için var gücümüzle çalışmaya gelmiştir...

-Ben bunun böyle olacağını biliyordum…

-Aklıma gelen başıma geldi…

-Zaten ona hiç güvenmemiştim…

-O beni hiçbir zaman haketmedi…

-O beni hiç sevmedi...

-Sevseydi bana bunu yapmazdı... (aslında izin vermezdi!) denilmektedir.

-Sonunda ben haklı çıktım!

 

www.canmehmet.com

Resim: Web ortamından alınmıştır.

(1) Bu bilgiler konu ile ilgili kitapların yanında, özellikle:” İNSAN VE DAVRANIŞI” DOĞAN CÜCELOĞLU’nun eserinde yararlanılarak hazırlanmıştır.

 

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..