Fenerbahçe'den kupa tarifesi (1461 Trabzon 0-2 Fenerbahçe)

Fenerbahçe; olaylı geçen bir Trabzon deplasmanından daha galip ayrılmayı başardı.

Ancak, alınan galibiyetle birlikte, maç skorundan Fenerbahçe'nin oynadığı vasat futbola, Aykut Kocaman'ın sisteminden Trabzon taraftarının holiganizme dönüşen yaklaşımına kadar hemen hemen herşey aynıydı.

Fenerbahçe; 19 Aralık 2012 tarihinde, Türkiye Kupası A Grubu ilk maçında Sivasspor'u da aynı skorla mağlup etmişti. 70-80 dakika süren pozisyon üretme sıkıntısı sonucunda maçın sonlarına doğru ardarda kazanılan gollerle galip gelinmişti. Tıpkı bu akşam olduğu gibi.

Tek fark; ilk maç Kadıköy'de futbola uygun bir atmosferde oynandı. Bu akşam Trabzon'da ise futbol için ortam hiç de müsait değildi. Sanki sahada futbolcular değil de gladyatörler varmışcasına; tribünde, kelle isteyen onbinler mevcuttu.

Trabzon taraftarının yaptığı artık holiganizmi dahi aştı. Geçen yıl Trabzonspor ile oynanan maçtaki savaş ortamı, bu akşamki kargaşadan pek farklı değildi. Trabzonspor - Galatasaray maçında dahi benzer olaylar yaşanıyorsa, bu insanların kendinden başka herkese duyduğu kin ve nefret niye? Artık bu çirkinliğe dur demenin zamanı gelmedi mi?

Maça dönecek olursak. Her iki takımın kalecileri yaptıkları kritik müdehaleler ile takımlarını son 10 dakikaya kadar taşıdılar. Ancak, maçın başından bu yana Fenerbahçe ile başabaş mücadelesini sürdüren ev sahibi ekibin, son dakikalarda baş gösteren yorgunluk ve konsantrasyon kaybı sonucu, Fenerbahçe'nin Semih ve Kuyt'ın ayağından kazandığı gollerle sahadan yenik ayrıldı. (0-2)

Fenerbahçe; mücadele azmi biraz daha pozitif olsa bile oyun anlamında sezonun ilk yarısından farksız. Gol dakikalarına kadar kazanılan sadece 2 pozisyon var ki o pozisyonlar da duran toplardan kazanılmış.

Egemen - Serdar ikilisi henüz ikili olmayı başarmış değiller. Birlikte oynadıkları maçların sayısı az olsa da bireysel olarak oyuna katkıları vasatı aşamadı. İki ön liberoya rağmen ceza sahasına adam kaçırdılar.

Fenerbahçe'de maçın en etkili ismi Salih Uçan'dı. Fenerbahçe'nin geleceği olması yolunda emin adımlarla ilerliyor. Stoch'un kaçırdığı net pozisyonda, pozisyonu başlatan Salih; bir ara 10 numara görüntüsü sergiledi.

Salih'in varlığı Selçuk'un gereksizliğini daha da ön plana çıkartıyor. Fenerbahçe; iki ön liberolu altılı savunma sistemine rağmen rakibe pozisyon vermeyi başarıyor. Demek ki kalabalık olmak ile az ama öz olmak arasında dağlar kadar fark var.

Özgür Çek; yeterli olmadığı için gönderildi ama yeterli şans verildi mi? Orhan Şam ise verilen şansları hiç değerlendiremedi. Hiçbir zaman da değerlendirebileceğe benzemiyor.

Kuyt, ileride çok ağır kalıyor. Cristian hep kaçak oynuyor. Mehmet Topuz eski gücünü toplamaya başlamış gibi. Ancak halen kanat oyuncusu olmadığını görebilen yok.

Bu takımda iki asıl kanat oyuncusu mevcut. Biri Stoch diğeri Krasic. Marifet bu iki oyuncuyu eski günlerine döndürebilmekte. Bu oyuncular ancak forma verilerek kazanılır. Oyunu dikine oynayabilen ve topla hızlı koşabilen bu iki oyuncu varken, gereksiz denemelerle zaman kaybetmenin anlamı yok.

Tek forvetle oynarken ikinci bir yabancı forvet transferine kalkışmanın anlamsızlığı gibi...