- Kategori
- Futbol
Fenerbahçe Kongresi
Hulusi Belgü’ nün –seçilemeyecek de olsa- aday olup eleştirilerini ortaya koyması Fenerbahçe için olumlu olmuştur. En azından tavrını ortaya koymuş, Fenerbahçe hepimizindir demiştir. Ama konuşmasının içeriği daha iyi olabilirdi. Örneğin yeni stad konusundaki projesi son derece gereksiz bir düşüncedir. Mevcut stad mevcut şartlarda yeterlidir.
Aziz Yıldırım konuşmasına başlarken Fenerbahçe’yi hangi şartlarda teslim aldığını ve şu anda hangi duruma getirdiğini örneklerle anlattı. Zaten bu yaptıkları nedeniyle Fenerbahçe tarihinin en büyük başkanıdır. Bunları kimse inkar etmiyor, en muhalif insanlar dahi hakkını teslim ediyor. Fakat bu söylemin devamında ortaya sıkıntılı bir durum çıkıyor. Aziz Yıldırım bunları yaptığı için kendini kulübün sahibi gibi görüyor ve eylemleri de buna uygun oluyor. Bunun için tribünlere gelecek taraftarları, tesislere gelecek ziyaretçileri seçme hakkını kendinde görüyor. Aziz Yıldırım ilk döneminde yaptığı işler için eleştirilmiyor, özellikle son 4-5 yıldaki yanlışları nedeniyle eleştiriliyor. Dolayısıyla konuşmasında bunlara yer vermesi demagojiden başka birşey değildir. Aziz Yıldırım’dan istenen cevap ilk yılları için değil, son yılları içindir.
Konuşmasının genelindeki üslup son derece çirkindi. Hulusi Belgü’yü küçümseyen tavrı, jest, mimik ve eylemleri hiç hoş olmadı. “Hulusi sen ne yaptın? Boya yaptın” gibi birçok söylemi oldu. O zaman şunu mu anlamalıyız? Fenerbahçe sadece parası olan insanlara mı aittir? Bir şeyler yapmaya çalışan insanlara daha güçlü olduğunuz için böyle davranmak hak mıdır?
Alex konusunda verdiği karara ben de katılıyorum. Alex takım ruhuna uymayan davranışlarda bulunmuştu ve doğru bir kararla gönderilmişti. Ama aynı davranışı Emenike konusunda da görmek isterdim. Elbette Alex gibi gönderilemezdi, ama gerekli ceza verilir ve satışa konabilirdi. Fakat Aziz Yıldırım’ın bu konudaki savunması tam bir felaket oldu. Emenike’ nin 4 gün hapis yattığını söyledi. Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Fenerbahçe için artık şampiyonlukları değil kimin ne kadar hapis yattığını mı konuşacağız? Buna göre mi sportif kararlarımızı vereceğiz?
50 milyon Euro harcasa şampiyon olacağımızı söyledi. Doğru, bu harcamayı yapmak mevcut şartlarda yanlış olurdu. Ama aynı takım geçen sene Nisan’ da şampiyon olmadı mı? Geçen seneden farkımız nedir? Ersun Yanal – İsmail Kartal farkı mı? Ayrıca kulübün mevcut ekonomik durumu kötü, artık harcama yapamıyorsa bunun sorumlusu kimdir? İçeride 4 gün yattığı için Emenike’ye 13 milyon Euro verirseniz ekonominiz de bu durumda olur. Zaten bu mantıkla ve güdülerle kararlar veriyorsanız “1 milyon üye” projeniz de başarıya ulaşamaz. Bir taraftar olarak ben kulübe vereceğim paranın realist, gerçekçi ve analitik bir yaklaşımla kullanılmasını isterim. Böyle bir ekonomik akıl göremiyorum.
Mahkeme bittikten sonra bırakacağını, tek hedefinin bu lekeyi temizlemek olduğunu, şampiyonluğun önemli olmadığını sıklıkla vurguladı. Böyle olmamalı. Örneğin ben Fenerbahçe taraftarıyım. Herhangi bir derneğe veya gruba üye değilim. Sıradan, ortalama –bağımsız- bir taraftarım. Futbol ve basketbolla ilgileniyorum. Benim için ilk sırada sahada maçları kazanmak ve şampiyon olmak geliyor. Fenerbahçe rekabetçi bir kulüptür. Nasıl olur da en ön sıraya mahkeme işleri getirilir? Bir işletme düşünün ki; genel müdürü mahkum edilmiş ve davalar devam ediyor. İşletme diyor ki “Benim için kar etmek ve ana faaliyetlerim önemli değildir. Ben davayı kazanıp, aklanayım yeter.” Böyle bir işletme batar, yok olur.
Yazının sonuna geldiğimde –taraftarlar için en önemli konuyla- başkan için ikincil bir konuyla bitirmek istiyorum. Gelecek sezon şampiyon olabilmek için İtalyan bir sportif direktör ile anlaşıldı. İlke olarak olumlu bir adım olarak görüyorum. Bir uyarıda da bulunmak istiyorum. Türkiye’ de çalışan İtalyan hocalar genelde başarısız oldu. Bu nedenle kendisine Türkiye’ yi anlatmak, liglerde Fenerbahçe’ye karşı oynanan kapalı ve oynatmamaya dayalı futboldan bahsetmek gerekir. Bu yapıyı iyi anlamalı ki, çözümleri de işe yarasın. Bu kapalı, oynatmayan, sert futbola karşı çözüm getirebilecek futbolcu tiplerini seçebilsin. Seçilecek teknik adamın oynatacağı sisteme uygun futbolcular alınsın. Her zaman yaptığımız gibi futbolcuları alıp sonra da bunları nerede nasıl oynatacağımızı düşünmeyelim. Baştan planlayalım.