- Kategori
- Spor
Fenerbahçe'ye çekilen kıyak!..

Fenerbahçe'ye katmerli kıyak mı?
Evet, bir gazetenin yazdığına göre Fenerbahçe’ye kıyak çekiliyormuş!..
İstanbul'un en değerli yeri olduğu iddia edilen Ataşehir'de iki yıl önce tartışmalı biçimde Fenerbahçe Kulübü'ne 30 yıllığına kiralanan arazinin üzerine inşaat başlarken ve söz konusu yerleşim bölgesi, yeni ilçe yapılmışken, değerinin artması üzerine, ortalık yeni bir kıyak iddiası ile çınlamaya başladı.
Kıyağın ismi kiralanan 57 dönümlük arazinin satışa çıkartılıp, üzerindeki kullanıcısına satılma kararıymış. Kullanıcı kim? Fenerbahçe kulübü! Bedava mı alacak? Hayır! Belediyenin ve bilirkişilerin tespit ettiği değer üzerinden alacak.
Fenerbahçe burayı parasını vererek alıp, üzerine ne yapacak? "Alpella Şehri" adı altında 10 bin kişilik spor kompleksi ve alışveriş merkezi…
Bu arazi ile ilgili gelişimi de kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum. Tarihten 2 yıl kadar önce, Kadıköy Belediyesi, yıllık 305 bin TL kira bedeliyle, 30 yıllığına bu araziyi Fenerbahçe'ye verdi. Arazinin üzerine Fenerbahçe "Alpella Şehri" adı altında 10 bin kişilik spor kompleksi ve alışveriş merkezi yapmak için, hemen plan projeyi hazırlayıp, aldığı izinlerle inşaata başladı. İnşaat devam ederken, Belediye Meclisinden satış kararı çıkarıldı.
Meclis’in bu satış kararına herkes katılabilir. Ancak Fenerbahçe’den başka ihaleye giren yok(!) şamatası ile Fenerbahçe’ye darbe vurmak isteyenler, bu haberi yaptıkları gazetelerinin nasıl satıldığına bir baksınlar. İhaleye kaç firma katılmış? İhaleyi kazanan bu günkü patronlarının, ihaledeki bedeli nasıl, nerden temin ettiğine de bir baksınlar!
İhaleye herkese açık olduğu halde, 57 dönümlük arazinin kullanım hakkını elinde bulunduran Fenerbahçe'den başka firmanın girmesi beklenmiyorsa, bunda Fenerbahçe’nin suçu ne? Böylesine açık, şeffaf şekilde yapılan bir satışın Fenerbahçe kulübüne "kıyağın kıyağı" olarak gösterilmesi, tarafsız(!) medya kuruluşuna yakışıyor mu?
Bu olay; 25 Aralık 2007 tarihli, (ismi lazım değil. Kıyak çekilerek birilerine satılan gazetede) bir gazetede "Fenerbahçe'ye 100. Yıl Kıyağı" başlığıyla duyurulmuştu.
Bu geçen zaman içinde, arazi TOKİ planlarının içine konulmuş. (Mutlaka Fenerbahçe yaptırmıştır!) Tabi TOKİ planları içine konulunca satılması yönünde ilk adım atılmış oldu! Kadıköy Belediye Meclisi de, bu satış için yaptığı oylamada; oy çokluğuyla satış kararını onayladı. (Toplam 45 üyeden; 4 ret, 41 evet )
Şimdi akıllara şöyle bir soru gelebilir. 45 üyeli Belediye Meclisinden 41 kişi evet derken, hayır diyen 4 kişi kim? Onlar iktidarın adamları! Bu şahısların sayısal oranına bakacak olursak, 10 da birden bile azlar. Ancak güçleri fazla olduğu için böyle bir karar basında yer bulabiliyor. Oysa değerli kulüplerimizden Galatasaray’ın yeni stadyumunun nasıl, kim tarafından yapıldığı, yapıldığı yerin nasıl verildiği ortada. Şimdi o yer için Ali Sami Yen Stadyumu verildi diyenler çıkabilir. Ancak Ali Sami Yen Stadyumu Galatasaray’a ait değil ki. Orası da devlete ait! Devlete ait yeri devlete vererek, yepyeni bir stadyum yaptırmak, bazı kulüplerin tekelinde mi? Kendi parası ile stadyum yapan, yeni spor kompleksi yapmak için önce yer kiralayan, sonrada ücretini ödeyerek satın alan bir kulübe, “Vurun Abalıya” mantığı ile saldırmak, tarafsız olduğu iddia edilen bir basına ne kadar yakışıyor?
İtiraz edenlerin mantığı şu; Arazinin kullanım hakkının 2037 yılına kadar Fenerbahçe' de olması, ihale rakamının gerçek bedellere ulaşmasını engellermiş. Bir yatırımcının satın aldığı bir arsada 28 yıl arsada tasarrufta bulunamama düşüncesi, Fenerbahçe haricindeki firmaların araziye ilgi göstermemesine sebep olabilirmiş. “Sanki bu ülkede bağımsız mahkemeler yok!) Bu durum ihale bedelini düşürebilirmiş. Böylece belediye zarar edermiş. (Belediyenin yapması gerekeni Fenerbahçe kulübü kendi parası ile yaparken, belediye’nin karını hesaplamayanlar, Fenerbahçe kulübü ile ilgili en ufak bir eylemin üzerine balıklama dalıyorlar) Kulüp ihale sürecinde 'tok alıcı' rolü oynayabilirmiş.
İşte bu zihniyette olanlar, ülke gündemine gelmek için, her zaman olduğu gibi Fenerbahçe spor kulübünü kullanıyorlar. Oysa aynı muhalif kişiler, bedava stadyum yapılanlar için seslerini soluklarını çıkartmamışlardı.
Türkiye Cumhuriyet’in de; hala “Saray Erkânından” korku duyup, bu tür söylemler de bulunanlara hatırlatmakta yarar var. Mustafa Kemal ve arkadaşları 86 yıl önce o sarayı(!) yıkıp, yerine “CUMHURİYET’i” kurdular…