- Kategori
- Mizah
Fidanın tazesi

1982 yılı Şubat’ın ilk haftası idi, kamyona sardığımız portakalı Denizli haline götürdük ki, saat sabahın 04’ü gibi. Hava da bir soğuk ki…
Yanımızda patronun (Portakal tüccarı) yeğeni var, küçük genç bir delikanlı. Boyu da küçük ama kendisi sevimli.
Halin hemen sol girişinde bir kahveye girdik. Bizim genç yeğen sobanın başına geçti, biz de gelen çayları içerken yaşlı bir adam yeğene sordu:
—Çok mu üşüdün delikanlı?
—He, dedi yeğen.
Adam:
—Ayıp, ayıp. Genç adam hiç üşür mü?
Ben ve yanımdakiler genç arkadaşımızın adama ne cevap vereceğini merak ederken, bizim genç yeğen öyle bir laf etti ki, o günden bugüne hiç unutamadım.
“Amca, bizim orda don fidanın tazesine vuruyor.”
Resim: http://meyvelitepe.typepad.com/.a/6a00e54f8ae9ec883300e5538053ee8833-320wi