Filika sahiplerine öneri

Ölümün soğuk yüzü yine çevremizi sardı. Gün geçmiyor ki, yeni bir haberle sarsılmayalım ve kahrolmayalım. Haritaya baktığımızda, doğu’da mayınların kalleşliğinde şehitler veriyoruz. Kuzeyimizde meydana gelen Rus-Gürcü savaşında, binlerce sivil öldürülüyor. Güney’de ise, orman yangınları dinmek bilmiyor doğanın dengesizliğinde…

Ve medeniyet dediğimiz Tuzla’da ölümler yine çok ucuz.

Binlerce çalışan işçiler; “ Acaba ben ne zaman öleceğim?” korkusuyla kendi tabutları olan filikaları kaynaklıyorlar.

Yöneticiler duyarsız ve pişmiş kelle gibi sırıtkan!

Bu olay Japonya’da meydana gelmiş olsa, belki de birçok yönetici çoktan gururuna yediremeyip “Harakiri” yapmıştı. Veya demokrasinin oturmuş olduğu ülkelerde hükümet bile istifayla sallanmıştı. Hükümet yetkililerin verdiği demeçlerde; “ Bizler bütün önlemleri aldık” demekle iş çözülmüyor! Nerede eksiklik varsa üstüne gidip, önlemlerini alacaksın! Denetim mekanizmanı, çıkaracağın kanunlarla sonuna kadar takip edeceksin! Bu konuda Japonların nasıl çalıştığını öğrenmek ister misiniz? “Japon şirketleri veya hükümet yönetimleri, bir sorun üzerinde yapacakları toplantıya, çalışan her servisten görevli bir temsilciyi masaya davet ederlermiş. Başkan, “ Burada herkes fikrini açıkça söyleyecek. Hiçbir kimsenin ne sicilinin düşürülmesi, nede işten atılma gibi bir kaygıları olmayacak.” Diyerek, sorunların açıkça konuşulmasının önünü açarmış. Toplantıda alınan eksiklikler, not alınarak denetim birimlerince takip edilip, uygulamaya geçirilerek, kaliteli üretim ve çalışma ortamı sağlanırmış.

Böyle bir toplantının Tuzla Tersaneleri için yapıldığını düşünebiliyor musunuz? Oysaki orada çalışan işçiler, sendikalar, hükümet yetkilileri, şirket temsilcileri ve daha konuyla ilgili diğer bilim adamları bir masa etrafında toplanıp, sorunların tartışılmasından sonraki alınan kararların hayata geçirilmesini tahmin edebiliyor musunuz?

Herkesin fikri alınıp, hayata geçirilseydi, bu ölümler meydana gelir miydi?

Gerçekten Türkiye’de ölümler çok ucuz ve cinayetçe.

Çalışanlar, bir lokma ekmek uğruna işten kovulmamak pahasına denekliği kabul edip, zor çalışma alanlarında ölmeyi göze alabiliyorlar.

Filika cinayetini deneyen yetkililere bende buradan sesleniyorum;

“ Sizlerin hiç mi şöyle kilolu tanıdığınız yok? O filikaya canınızdan çok sevdiğiniz eşinizi, çocuklarınızı ve akrabalarınızı, hatta kendinizi de denek olarak kullanma cesaretini gösterebilir misiniz?

Hem adrenalinin artması da vücuda çok faydalıymış!

İsterseniz, bir deneyin! İşte o zaman gerçek yönetici ve kahraman olursunuz?

Belki de tarihe geçersiniz! Ne dersiniz?

Sevgiyle kalın…

erterd@msn.com

Ağustos 2008/Bursa Ertuğrul ERDOĞAN