Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

16 Mayıs '09

 
Kategori
Güncel
 

Fitne, fesat ve beddua mubah mıydı yoksa?

Fitne, fesat ve beddua mubah mıydı yoksa?
 

Kaynak:Milliyet.com


Haberi okuduğumda içim cız etti, sevgili Türkan Saylan’ın sağlık durumu pek iyi değildi!

İlk yaptığım evrensel duamı etmekti, evrensel duamda Türkan Hoca’ya uygun, bütünün hayrına sağlık diledim ve dileğimi teşekkür ederek evrene yolladım… Sonuç Türkan Hoca’ya ve bütüne en hayırlı olan olacaktır!

Merakla haberle ilintili yorumları okumaya başladım ki, yok artık, bunlar insan olamaz dedim!

En masum geçmiş olsun dileğine %50, ciddiyim, yüzde elli katılmayan bir grup vardı!

Atatürk ilkelerinin bekçisi Sayın Türkan Saylan… diye başlayan yorumlar değil, yalnızca “Geçmiş olsun!” diyen yorumlara katılmayanların oranı da aynıydı!

Yuh artık! Yuh!

Bir profesör olarak milyonlarca hastayı iyileştirmiş, cüzam hastalarının tedavisi için yöntem geliştirmiş, eğitim seferberliği başlatmış bir insanla ne alıp veremedikleri vardır bu yüzde ellilik grubun?

Atatürkçü!

Atatürk’ü sevmeyen bu kadar çok insan mı barınıyor artık Türkiye’de? Bu kadar çok mu oldular gerçektende?

Kız çocuklarının okuması için çalışıyor yıllardır!

Kız çocuklarının okuması, eğitim alması bu denli ürkütücü ve gereksiz mi geliyor bu kadar çok kişiye?

Başını örtmüyor hatun kişi!

Sahi, pek sevinenler vardı, tedavisi sırasında saçları dökülünce “Oh oldu, türban taktı sonunda o da!” diyenler, gözlerimle şahidim, aynı gazetede yorumlarına rast gelmiştim!

Ama % 50 diyorum arkadaşlar!...

Gerçi akşam bir kez daha baktığımda yoklardı ortalarda, nereden anladım, geçmiş olsun yorumları % 100 katılım gösteriyordu, yoksa yatsı namazı mı kılmaktalardı?

Sahi, birinin iyileşmemesini istemek bedduaya mı girer, ölüm dilemeye mi, kaç rekat namaz kılınsa fesatlığından arınabilir bir insan ve affedilir mi mesela Allah katında?

Birileri bana pek kızabilir, cennetin de, cehennemin de burada olduğuna inanıyorum ben, insanlar fitne ve fesat ile hak yeseler dahi, hesabın da bir şekilde burada görüleceğine…

İyi niyetli birçok yorumcu arkadaş son zamanlarda gereksiz yere Türkan Hoca’nın üzülmesine neden olanlardan dem vuruyordu…

Bence de gereksiz yere üzüldü sevgili Türkan Saylan!

Ancak, bir başka açıdansa bakılırsa: Yaşamını adadığı bir misyonu vardı Türkan Hoca’nın, bu misyonun hepten altı çizildi işbu karalama çabaları sonrasında, Türkan Hoca tüm duygu ve düşüncelerini, saygın kişiliğini çok daha geniş kitlelere iletti, dernek aslında zarar değil yara gördü bir anlamda, Türkan Hoca “Yapacak işlerim var giderayak!” dedi, belki bu işler Türkan Hoca’yı yaşama bağlayacak, ya da son anlarda belli bir kesime değil, tüm Türkiye’ye seslendim, ne mutlu bana, huzur içindeyim diyordur şu anda içinden…

Fitne ve fesat ile zarar vermek isteyenler mutlaka yaşamı boyunca hep olmuştur, her birimizin yaşadığımızca, ancak bir ilahi adalet vardır ki, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği karalanmak istenirken işler tersine dönmüş, dernek çok daha fazla ilgi görmüştür!

Türkan Hoca ulaşamadığı yerlere de medya aracılığıyla ulaşmış, belki de en büyük hayalini böylelikle gerçekleştirmiştir!

Şu yüzde ellilik grup, gerçekse eğer, ki inanası gelmiyor insanın, habire tekrar tekrar oylamış da olabilirler fesatlıklarından inatla, Türkan Hoca, farkında mısınız, ders veriyor bize yattığı yatağında!


Gülgün Karaoğlu
Mayıs,16/09

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara