Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '09

 
Kategori
Fotoğraf
 

Fotoğrafın siyasallığı

Fotoğraf siyasal bir sanattır.

Hobi fotoğrafları siyasaldır. Herşeyden önce, günde size bırakılan 3-4 saatı, aptal kutusu televizyonu seyretmekle eşdeğer olabilecek bir biçimde, yağmurda çamurda deklanşöre basmakla geçirmek, düzenin / sistemin sizi istediği gibi yönlendirmesini sağlar. Zihinsel bir etkinlik gösterdiğinizi sanır ama hiçbirşey yapmış olmazsınız. Oturup bir kitap okusanız, yaşamınız değişebilir, gerçekten öyledir, kitabına bağlı ayrı konu. Yaşamınızın değişmesi istenmediği için, size o hobiler sunulur. Üste bir de para verirsiniz.

Reklam fotoğrafları siyasaldır. Siyaset yönetir. Reklamlar da, 4-5 yılda 1 yapılan oy verme işlemi yerine, her gün kezlerce yapılan alışveriş eylemini yönetir, yani manipule eder. Sizi hiç gereksinmeniz olmayan malları almaya yönlendirir. Hangi insanın yılda 6 çift ayakkabıya gereksinimi vardır? Bizde herkes yılda ortalama bu kadar ayakkabı satın alıyor. Hangi işsiz insanın cep telefonuna gereksinimi vardır? Bizde 1 milyon kişinin var. 40 dolarlık donu giymek kime ne kazandırır? Bizde her yerde satılıyor. Bunların fotoğrafları olmasa, kimse onları satın almaya özenmezdi.

Fotoğraf propagandadır. Fakir evinde iftar açarken Müslüman demokrat başbakan fotoğrafı ‘best-seller’dır. Kapatılacak fabrikanın kapısında eski başbakan fotoğrafı yarı ‘best-seller’dır. Sosyal demokrat başbakan yardımcısının cenaze namazında saf durması orta karardır, durmasaydı ‘best-seller’ fotoğraf olurdu, muhtemelen de görevden alınırdı.

Fotoğraf, aynı zamanda en koyu siyasetin uygulandığı alan olan popüler kültürdür. Ünlülerin, mankenlerin, futbolcuların, sunucuların fotoğrafları milyonlarca genci alınteriyle çalışmak yerine, bir gecede sınıf atlama hayalleri kurdurup, yıllarca manipule eder. Onların giysilerine, parfümlerine milyarlarca TL harcatır. Jestlerini, mimiklerini taklit ettirir, onları kurma bebeklere döndürür.

Fotoğrafın en keskin siyasal yönü, gerçekleri çarpıtmasıdır ki siyaset yalnızca bununla uğraşır. (Konu, ‘Fotoğraf ve Gerçeklik’ metninde bir başka açıdan irdelendi.) Gerçeği söyleyen ideoloji yoktur. En azından şimdilik yoktur, diyelim. Fotoğrafın gerçekleri çarpıtması, çoğul anlatımlılığının suistimalidir ve çok sık yapılır.

Yine de fotoğraf tarihtir. Yine de, fotoğraf ortaya çıkalı beridir bazı gerçekler artık saklanamamaktadır. Toplama kampları, savaş meydanları, evsizler, vd gözlerden uzak tutulamamaktadır. Polisler her ülkede adam coplamakta ve bunlar kayda geçmektedir. Ancak, çirkin fotoğrafları seven azdır, güzel fotoğrafların zihinsel ve kültürel yönetimini çoğunluk yeğler.

Yönetmeyen bir fotoğraf nasıl bir şey olurdu? İnanın bilmiyorum.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..