Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

06 Haziran '10

 
Kategori
Tenis
 

Fransa Açık, Nadal show ile bitti. Soderling dağıldı.

Fransa Açık, Nadal show ile bitti. Soderling dağıldı.
 

Fransa Açık Bayanlar finalini Avustralya’lı rakibi Samanta Stosu’u yenen İtalyan Francesca Schiavone kazanırken, erkeklerde İspanyol Rafael Nadal, İsveç’li Robin Soderling’i mağlup ederek, Roland Garros’un yeni kral ve kraliçeleri oldular.

Schiavone, finale kadar Henin, Serena Williams ve Jankoviç gibi şampiyonluk adaylarını birer birer toprak piste gömerken dikkat çekmişti.

Her iki şampiyon tenisci de, final olmasına rağmen, maçlarını fazla zorlanmadan 2-0 ve 3-0 kazanırken, Schivone, Grand Slam kazanan ilk İtalyan bayan tenisci olurken, Rafael Nadal, geçen yıl 4.turda mağlup olarak elendiği rakibinden rövanşı alırken, 2008 yılından sonra, bu yıl da set vermeden şampiyon oldu ki, bunu şimdiye kadar başaran biri bayan 2 tenisci olduğunu öğreniyoruz. Bu da Nadal’ın ne kadar başarılı olduğunun kanıtı.

Bayan maçlarının çok çekişmeli ve her türlü sürprize açık olduğunu, 1 numaralı seri başı Serena Willians’ın dahi, kazanırken çok zorlandığı yazmıştık ki, aynı gün o da elendi. Schiavone’un şampiyon olması belki isim olarak sürpriz ama maçlarını seyrettiyseniz, hiç de öyle değil. Bütün maçlarını söke söke aldı. Çok hareketli çok hırslı ve çok inatçı. Tipik bir Akdeniz sporcusu.

İşin magazinsel kısmına bakarsak, Şu Sharapova’nın elenmesini hiç istemiyorum. Boy pos, modaya uygun, kendine has, şık giyim tarzı, seyredeni etkiliyor. Ne yazık ki, yarı finale bile gelemiyor. Şampiyon Schivone’nu al, çift erkeklerde korta çıkar, fark edelerse ne olayım?.

Rakibi Stosur ise omuzlar geniş, bel ve kalçanın aynı ölçüde olduğu dümdüz bir vücut ve hafif dışa kavisli kısa bacaklar ama demek ki bu sporda başarılı olmak için 60-90-60 ölçüsü imkansız. Sadece çok çalışan, kuvvetli, hırslı ve istekli olanın daha çok şansı var. Maçı defile değil, tenis maçı olarak izlemekten başka şansınız yok.

Günün maçına gelince; Nadal, Soderling’i yenmekle kalmadı, kortun toprağına gömdü, buldezer gibi üstünden geçti.

Final öncesi yazdığım yazıda, aynı stilde iki oyuncudan, ‘’gönlüm Nadal’da, mantığım Soderling’ten’’ diye bahsetmiştim final öncesi. Bir şeyi hesap edemedik. Soderling’in psikolojisinin bu kadar zayıf olduğunu bilemezdik ama tecrübeli Nadal, bunu biliyormuş ki, onu demorileze etmek için elinden geleni yaptı ve Soderling 0-2 den sonra neredeyse oyunu bıraktı.

Nadal her şeyi yaptı bunun için. Tribündeki seyircisini ateşlemek için, gerekirse sayı vermeyi göze alarak show yaptı, oyunu bıraktı, top itirazı yaptı, her kazandığı oyundan ve setten sonra rakibine yumruğunu gösterdi. Sindirdi. Kurtarışları ile de bezdirdi. Bir de her sette birer defa servis kırdı ve çok da zorlanmadan şampiyon oldu, Dünya sıralamasındaki 1. sıradaki yerine tekrar kavuştu.

Tribünleri tıklım tıklım dolduran, çoğu fotrlü binlerce seyircinin, bu finalden çok fazla zevk aldığı söylenemez. Nadal’ın kazanma hırsı ve isteğine, bir de başarılı oyunu eklenince, oyun içindeki tüm güzel hareketlere karşın, çekişme olmayınca, maç Nadal show’a dönüştü ve 3.seti zaten hiç oynanmadı. Bu bireysel oyunlar böyledir. Psikolojiniz bir bozuldu mu, toparlanmak zordur. Takım oyunlarında bunun telafisi mümkündür ama teniste çok zor.

Soderling geçen yıl Nadal’ı yenmiş elemişti. Bu yıl Federer’i eledi. 2 yıldır Roland Garros’da final oynama başarısı gösteriyor. Geçen yıl finalde Federer’e daha çok direnmişti ama işte Nadal da farklı, final kazanmak da. Nadal’ın tuzaklarına çok sık düştü. Onun kasıtlı alan boşaltmalarını anlayamadı. Solak olduğunu bilmezmiş gibi soluna attığı kısa toplar, Nadal’ın backhendleri ile aleyhine sayı olarak geri döndü. Soderling, Fenerbahçe gibi.. Rakiplerini final öncesi yeniyor, finallerde tutukluk yapıyor. Bu finaller de ayrı bir tecrübe istiyor. Soderling bir gün burada final kazanacak ama önce bu tecrübeyi kazanıp, rakibinden etkilenmemeyi, mağlup durumdan maç çevirmeyi öğrenmesi gerek..

Rafael Nadal, böyle bir turnuvada ve bir final maçında nasıl oynanmasını biliyor. Topa hakimiyeti, tekniği, hırsı ve rakibi oyun içindeki analizi mükemmel. Toprak kortta geçmişteki muhteşem başarıları da cabası.

Önümüzde şimdi Wimbledon var. Kupaya erken veda edenleri bu kez biraz daha dikkatli, biraz daha hırslı olarak izleyeceğiz. Orada da gönlüm, bir Sharapova, Serena - Nadal, Federer finalinden yana. Bakalım Nadal bu muhteşem formunu orada da sürdürebilecek mi?.

 
Toplam blog
: 465
: 918
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

İstanbul doğumluyum.. İstanbul'un  tramvaylı döneminden bu şehirde yaşıyorum. Gençlik yıllarında ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara