- Kategori
- Spor
Galatasaray da Rijkaard'a takıldı...

Maçın yirmici dakikasında Manisaspor’un oyun düzeni, sahaya yayılışı tamamen gözler önüne serilmişti ya da televizyondan bana öyle görünmüştü.
Manisaspor yaklaşık 70 metrelik bir alana yayılmış, her futbolcuya da kontrol edeceği geniş bir bölge çizilmişti. Neredeyse orta sahası boş gibiydi. Üç kişi ile hücuma çıkıyordu; geride de mümkün olduğunca kalabalık durmaya çalışıyordu.
Bu aslında Rijkaard’ın sezon başında uyguladığı iki oyunculu orta saha şablonuna çok uygun bir dizilişti. Ancak Rijkaard maçın sonuna kadar sistemini bozmadı.
Mesut Bakkal yabancı teknik adamların standardını keşfetmiş olacak; Rijkaard’ın Fenerbahçe derbisinden bu yana tutunduğu oyun düzeni ile sahaya çıkacağını kestirmiş, bu üç oyuncunun oyun kurma becerisini hesap ederek orta sahada fazla adam tutmamıştı.
Oysa Rijkaard maçın hemen başında bu dizilişi görerek orta sahadan bir oyuncuyu hemen yanına alıp, sahaya Keita’yı sürebilirdi. Çünkü Galatasaray bir türlü organize olamıyor, üç pas üst üste yapamıyor, gol pozisyonu üretemiyordu. Galatasaray’ın Kewell’ın ayağından kazandığı golde maç boyu kusursuz bir futbol sergileyen Eren’in topu ıskalamasının büyük etkisi olduğu unutulmamalı. O Eren kafası sarılı ve terinden kan damlaya damlaya Galatasaray’a ikinci yarı çok zor anlar yaşattı, iyi mücadele etti. Bence haftanın oyuncusuydu; ancak o oyuncu muhtemelen İnönü’den çıkacaktır ve siyah beyaz formalı olacaktır.
Rijkaard’ı yanıltan bir diğer şey Galatasaray’ın ilk yarıyı 1-0 önde kapatması da olabilir. Yani belki de devre 0-0 tamamlanmış olsa oyunu çözmek adına yukarıda yazdığımız taktiksel değişikliği yapmak zorunda kalacaktı.
Galatasaray’da göbekteki üç oyuncunun çok iyi mücadele ettiğini ancak hiçbir şey üretmiyor olduğunu söyleyebiliyoruz. Sağ kanattaki Sabri aklıyla değil, gücüyle, hırsıyla mücadele ediyor. Bu nedenle çok uygun durumda yaptığı ortalar arkadaşları yerine başka taraflara gidiyor. Kewell, Galatasaray’da sahada aklıyla oynayan tek oyuncuydu. Kewell’ın bir özelliği de maçları tek golle tamamlıyor oluşu. Oysa en az attığı kadar uygun pozisyonlarda inanılmaz goller kaçırdı.
Elano tedirgin başladı, kendine güveni olmadığı için de riske girmedi. Böyle olunca da bizim futbol kamuoyumuza konuşacak malzeme vermiş oluyor.
Nonda sağa sola çok iyi top indirdi, servis yaptı ancak, son vuruşlarda etkisizdi.
Rijkaard Linderoth’u maçın son bölümlerinde oyuna alarak ısındırmakla doğru bir iş yapıyor. Bu şekilde devam ederse ikinci yarı takımın değişmez oyuncularından biri olacaktır. Ancak bu sefer de hangi yabancının kenarda oturacağı sorunu ortaya çıkacaktır; büyük bir ihtimalle de bu Elano olacaktır. Linderoth son dakikada yakaladığı golü atmış olsaydı kuşkusuz bu haftanın en çok konuşlan futbolcularından biri olurdu.
Manisaspor ligin iyi takımlarından biri olduğunu Fenerbahçe maçında ispat etmişti. Son dakikada yediği talihsiz gol olmasa o maçtan da bir puan çıkarmış olacaktı. Bu maç bir anlamda Şükrü Saraçoğlu’ndaki maçın tekrarı gibiydi, tek farkla Galatasaray son dakikada yakaladığı mutlak pozisyonu kaleye sokamadı.
Manisaspor ile Galatasaray çok benzer bir dizilişle sahaya çıkıp, Manisaspor’un daha etkili oynuyor gözükmesi aslında Galatasaray’ın bugün kötü gününde olduğunun çok net işaretiydi. Manisaspor özellikle oyunun ikinci yarısında çok etkiliydi. Sol kanattan bindirmeler yaparken Sabri ile Gökhan Zan’ı çok zorladı.
Büyük takımlarda bir türlü forma bulamayıp, Anadolu’da yıldız olan futbolcuya Yaser iyi bir örnek olabilir. Gaziantepspor’daki Olcan nasıl Fenerbahçe’yi yıprattıysa Yaser de ikinci yarı Galatasaray defansı ile boğuştu ve arkadan gelen arkadaşlarına boş alanlar yarattı. Simpson yine maça damgasını vurdu.
Uzatma dakikalarında yakaladığı çok uygun pozisyonları kendisi kullanmak adına belki de takımının galibiyete ulaşmasına neden olacak servisleri yapmayan Güven’in ismini anmadan geçemeyeceğiz.
Galatasaray maç sonrasında hakeme yüklendiler. On sene önce bu görüntüleri anlamak mümkündü de artık bu itirazlar tam biz acizlik ifadesi oluyor. Hele o itirazı yapan golde öncesinde ve devamında hatası olan Gökhan Zan tarafından yapıldığında inandırıcılığı bir kat daha zayıflıyor. Kuddisi Müftüoğlu’nun kötü bir maç yönettiğini söylemek çok zor. Hani bir itiraz gelecekse yardımcı hakemlerin kaldırdığı ya da kaldırmadığı bayraklar üzerine yorum yapabiliriz ancak normal bir maçta istatistiksel olarak böyle hatalar olabiliyor. Benim gördüğüm hem Galatasaray, hem de Manisaspor aleyhine birer adet, aynı yardımcı hakem tarafından böyle hata yapıldı ancak bunlar sonuca etki etmedi.
Galatasaray, liderlik şansını yakalamıştı. Ancak liderlik takımlara yaramadığından belki de böyle devam etmeyi uygun gördü. Bu maç cumartesi gecesi, derbi bu gece oynansa sonuç ne olurdu? Bence her iki maçında sonucu farklı olurdu. İlginç değil mi?
Rijkaard bu maçı çevirecek hamleler yapamadı. Daha doğrusu sezon baçından bu yana 3 gol ortalaması ile oynayan takımın kilitlenmesini bizim gibi izledi. Galatasaray'ın sahadaki oyuncuları verilen görevleri yerine getirmelerine karşın daha fazlasını yapacak kapasiteleri yoktu. Bunu değiştirmek için Rijkaard bir türlü karar veremedi. Takıldı kaldı.
Fenerbahçe bu gece bir teşekkür mesajı yayımlarsa hiç şaşamalı; çünkü yaşanan kaosu bir nebze olsun azaltacaktır liderliğinpuan farkıyla devam ettiriliyor oluşur.
Uzay Gökerman