Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '17

 
Kategori
Futbol
 

Galatasaray’ın Coşkusu

Galatasaraylı futbolcular büyük bir coşkuyla oynuyorlar. Geçen haftaki Antalyaspor maçı hariç, sezon başından beri devam eden bu coşku, maçların kazanılmasında büyük rol oynuyor.

Kariyeri itibariyle artık kendisini rölantiye çekebileceği halde sanki ilk maçıymış gibi oynayan ve attığı her golden sonra, yine sanki ilk golünü atmış gibi kendisinden geçen Gomis; ikinci golde rakibinin ayağındaki topa kafasını uzatıp Gomis’e asist yapan stoper Serdar Aziz, bu muhteşem coşkunun ilk akla gelen örnekleri.

Taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanan bu coşku, hırs, inanmışlık ve mücadele tribünlerin de dolmasına neden oluyor.

Kaldı ki, Kasımpaşa karşısında Galatasaraylı futbolcularda önemli bir uyumsuzluk vardı. Kanımca bunun temel nedeni sistem değişikliğiydi. Tudor, Kasımpaşa’nın orta sahayı hızlı geçip gol bulmasına engel olmak için Ndiaye’yi Fernando’nun yanında oynattı. Sarı- kırmızılılar bu nedenle, şimdiye kadar uyguladıkları 4-1-4-1 siteminden farklı olarak 4-2-3-1 şeklinde mücadele ettiler. Bu değişiklik, Ndiaye’nin hücuma katkısını biraz sınırlandırdı.

Diğer bir uyumsuzluk da Latovlevici ile Tolga Ciğerci ve Rodrigues arasında yaşandı. Latovlevici, Galatasaray’ın sol kanadına hem ofansif hem de defansif anlamda büyük katkı yaptı ve yapmaya da devam edecektir. Ancak, önce Tolga Ciğerci ona uyum sağlayamadı. Tudor da bunun üzerine Tolga Ciğerci’yi sağa, Rodrigues’i sola aldı. Gelgelelim, Rodrigues de Latovlevici ile uyum sağlayamadı.

Esasen bu maçta Tolga Ciğerci de, Rodrigues de günlerinde değildiler. Tolga Ciğerci zaten tam bir kanat oyuncusu değil ve çok top kaybı yapıyor. Rodrigues de, Kasımpaşa karşısında son tercihlerinde hep hata yaptı. Bu nedenle Feghouli, Yasin Öztekin ve Sinan Gümüş’ün her an hazır olmaları gerekiyor. Nitekim bu maçta daha uzun süre oynama imkanı bulan Feghouli, Antalyaspor maçına göre daha iyiydi. Feghouli’nin kısa bir süre sonra Tolga Ciğerci’nin yerine ilk on birde başlaması mantıklı olacaktır.

Burada yeri gelmişken canımı sıkan bir olaya değinmek istiyorum. Bir futbolcu, bir takımda mutsuz olabilir ve ayrılmak isteyebilir. Bu gayet doğaldır. Sinan Gümüş’ün de böyle bir talebi oldu. Ancak Sinan Gümüş’ün Galatasaray’dan ayrılıp yurt dışında bir takımda oynama talebi gerçekleşmedi ve Sinan, Galatasaray’da kaldı. Galatasaraylı taraftarların bu saatten sonra Sinan Gümüş’ü protesto etmeleri değil, destek olmaları gerekiyor. Sinan Gümüş sahaya adımını attığı andan itibaren başlayan protestolar, genç futbolcunun bütün motivasyonunun kaybolmasına neden oluyor. Nitekim Sinan daha oyuna girerken, tepki görebileceği için gergindi. Sahaya adım attığı anda başlayan protestolar da bütün dengesini alt üst etti. Yaptığı hatalar da bu ruh halinden kaynaklandı.

Sevgili Galatasaraylılar, sezona bu futbolcularla devam edeceksiniz. Olası bir sakatlık ya da ceza durumunda, şimdi tepki gösterdiğiniz futbolcular görev yapacaklar. Bu şekilde onlardan nasıl verim alabileceksiniz?

O nedenle Sinan Gümüş, Selçuk İnan gibi futbolculara tepki göstermeyi artık bırakın. Esasen Galatasaray kültüründe de böyle bir şey yoktur. Galatasaray tribünlerine başka tribünlerden geçen bu yanlış uygulama artık son bulmalı.

Sonuç olarak, Galatasaray’da bazı soru işaretleri var. Özellikle de Frank Rijkaard dönemindeki deneyimden dolayı haklı çekinceler söz konusu. Bu nedenle sarı- kırmızılılar hakkında şimdiden bir değerlendirme yapmak doğru olmaz. Ama şu bir gerçek ki, Galatasaray müthiş bir coşku, hırs, iştah ve inanmışlık ile oynuyor. Bu nedenle de hem kazanıyor, hem de övgüyü hak ediyor.

https://www.facebook.com/tolgaersari/

https://twitter.com/tolgaersari

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 1042
: 299
Kayıt tarihi
: 02.03.08
 
 

Yazmak benim için bir tutku, bir yaşam kaynağı. Sadece basit bir hobi olarak açıklanamaz yani. Be..