Gay ve lezbiyen oteli

Dünya üzerinde ve bizim ülkemizde hemcinslerine karşı cinsel istek duyan insanlar olduğu hepimizin malumudur. Tıbben kesin nedenleri tam olarak açıklanamasa da bu bir ''tercih'' meselesidir. Belki de alışılmıştan farklı oldukları, farklı göründükleri için genellikle cinsel kimliklerini tam olarak ifade edemez ve karanlıkta kalırlar. Toplum baskısı bunun en önemli nedenlerinden birisi ve başlıcasıdır. Toplum baskısını hiç duymayanlar vardır bir de abartılı kıyafetleri, makyajları ile tercih ettikleri kimliklerini aşırı davranışlarla bize sunarlar.

Türkiye'de bir gay ve lezbiyen otelinin açılmış olmasını pazarlama adına atılan cesur bir adım olarak nitelendiriyorum. Antalya'daki ve hatta Türkiye'deki tüm oteller içinde fark yaratmak ve farklı bir kitleye hitap ederek pazardan pay kapmak. Buna kendi pazarını yaratmak da denilebilir tabii ki. Bu cesur adım belki de otelin adının basında gay ve lezbiyen oteli olarak sıkça geçirmesi ve reklamlarını bu yönde yapmasıyla başarısız bir stratejinin kurbanı oldu. Kredi kartı ekstrelerinde, faturalarında, fişlerinde ve tabii ki emniyette (otel kayıtları her akşam karakola ya da jandarmaya bildirilir) bu otelde konakladığının bilinmesini istemeyen kesim uzak durdu. Oteli hiç ziyaret etmediğim için şahsi gözlemlerimi aktarmam mümkün değil bununla birlikte tahmin edebiliyorum ki otelde konaklayan müşteriler hiç rahatsız edilmeden ve kendilerini gizlemeden özgür bir tatil yapma olanağı bulacaklardı. Bunun için kayıtlara geçmek gibi bir bedel ödemeleri gerekiyordu ki bunu göze alamamış görünüyorlar. Yurtdışından gelen yabancı turistler için bana kalırsa böyle bir gizliliğe ve otele ihtiyaç yoktu çünkü onlar zaten yabancı bir ülkede olmanın tadını çıkarıyorlardı.

Otel yönetiminin bu konuyla ilgili açıklaması ise biraz garipti. Çalışanların tamamının gay ve lezbiyen olduğunun ifade edildiği açıklamada otelin artık ''normal'' müşterilerine hizmet vereceği, çalışanların tamamının da işten çıkarıldığı belirtiliyordu. Hatalı stratejinin kurbanı otel personeli olmuştu. Demek ki bir yatağı ''normal'' bir kadın ya da erkek, cinsel tercihi farklı olana göre daha iyi yapıyordu. ''Normal'' barmenlerin hazırladıkları içkiler daha lezzetli oluyordu. ''Normal'' resepsiyonistler işlerinde daha başarılı, ''normal'' garsonlar daha hızlıydı.

''İnsan'' olmak önemini yitiriyor, ''normal'' olmak değer kazanıyordu. Normal olanın yarattığı hatalı pazarlama stratejisinin bedelini azınlıkta kalan otel personeli ödüyordu.