Gecenin Sonuna Yolculuk

 Kan ve özdeyişle yazan, okunmak değil, ezberlenmek ister demiş, Nietzsche. Louise Ferdinand Celine romanı olan Gecenin Sonuna Yolculuk, iki dünya savaşı arasında yazılmış, dönemin alt katmanlarını tarif ve ifade eden bir yapıt. Kitapta ölüm anları ve can çekişmelerdeki anlatım genelinde bu havayı solumanıza neden oluyor, daha ilk sayfasında farklı bir kitap okuduğunuzu anlıyorsunuz, değişik bir havası var diyorsunuz kitabın, sonrası geliyor zaten. Yaşamın içinden doğan bir kitap olduğunu anlamanız için ilk sayfasını bitirmeniz bile yeterlidir, ancak daha ilk sayfalarda nasıl bir kitap yolculuğunun sizi beklediğini bilemezsiniz, tıpkı 20. yüzyılın büyük romanları olan Dava, Şato, Kayıp Zaman İçinde, Ulyses, Niteliksiz Adam gibi. Romanın bir diğer özelliği ise küfürbaz dille yazılmış ilk roman olarak tarihte yerini almış olmasıdır. Celine, okuyucuyu sokak dili ve açık saçık Fransızcası ile tanıştırmakla kalmamış, onlara değişik bir kitapta sunmuştu.. Kitap, aslında bir yüzleşme kitabıdır diyebiliriz yazarın üslubuna bakıp. Nazi seslerinin yükseldiği 1932 yılında yazılmış, yazarın sempatisinin bu yöne kaymasını roman kahramanına da yansıtmıştır. Üstelik Fransız bir yazardan pek çok kimsenin beklenmeyeceği bir dille.

Kitap hakkında bir diğer ilginç not ise, ilk kopyasının 1940'lı yıllardan sonra 2001 yılında bir satış kataloğunda ortaya çıkmasıdır. Günlerce haber kanallarını meşgul eden bu haberle kitap yeniden büyük ilgisini devam ettirdi. Kitap ilk yazıldığından günümüze çeşitli dönemlerde ağırlığını göstermiş bir kitap olma özelliğini taşırken, anlatımı ve işleyişi ile etkisini yeni okuyucularda da göstermeye devam ediyor.

Gecenin Sonuna Yolculuk kitabı hakkında bundan fazlasını kitabı dilimize çeviren Yiğit Bener ön sözünde bulabilirsiniz. 1932 Yılında yazılmış, 576 sayfalık Kazım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisinde yer alan kitabın basımı ise Yapı Kredi Yayınları tarafından 2002 yılında gerçekleşti.

Referas eski kitap site https://www.eskikitap.site/