Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Geliştik mi? Yapma yauv! 1

Geliştik mi? Yapma yauv! 1
 

Geçen hafta sonu İstanbul sahil yolunda giderken bu yazıyı yazmaya karar verdim. Toplumun her katmanında gelişmişlikten bahsediliyor. Gelişmişlik acaba nedir diye insanların sorduğunu sanmıyorum. Gelişmişlik acaba neon lambalarının çok yanması mıdır, uçakla yapılan yolculuk sayısındaki artış mıdır,  binalardaki kat sayılarının yükselmesi midir, beş yıldızlı otellerin sayısında ki artış mıdır. Aşağıda gördüğüm ve yaşadığım manzarayı yazacağım. Daha sonra ülkemin gerçeklerinden bahsedeceğim.

Bundan 3-4 yıl önce bir yaz günü Bursa’da Misi bölgesine çay içmeye gittik. Yavaş, yavaş akşam  oluyordu. Biraz dolaşırken akan derenin biraz üst kısımlarına doğru çıktık. Oradan dereye doğru bakarken bir sevimli kedi gördüm ve izlemeye başladım. Kedi sıkıntılı idi ve tuvalet ihtiyacını yapmaya çalışıyordu. Fakat önce patileri ile bir ufak çukur kazdı. Etrafına bakındı kimse olmadığını gördü ver kazdığı çukura ihtiyacını yaptı. Daha sonra hemen üstünü örttü. Buraya kadar doğal diyebilirsiniz. Lakin kedi defalarca yaptığı pisliği defalarca kokladı ve tekrar tekrar toprak attı. Döndü durdu tekrar kokladı. Yeterli gelmedi ki tekrar toprak attı. Bunu 6-7 kez tekrarladı.  Sonunda rahatladı ve ortamı terk ettti.

Hafta sonu  Bakırköy- Yeni kapı sahil yolunu kullanıyorum. Trafik sıkıntılı bir şekilde ilerliyor. Sabır diyoruz, lakin manzara sabır olayını zorluyor. Pazar günü insanlar sahil bölgesine pikniğe gelmişler. Normal gibi geliyor. Fakat öyle olmadığını anlıyoruz. Akşam saatleri  yol tıkalı gibi. Neden mi pikniğe gelen insanların bir kısmı yolun kenarına park etmiş, kaldırıma çıksa da yolun yarısına araba taştığı için ister istemez bir şerit iptal. İki şeritli yol maalesef duyarsız insanlar nedeniyle  tek şeride düşüyor. Bu da trafiğe olumsuz yansıyor. Yeter mi diye soruyoruz. Lütfen yani, tabi ki yetmez. Çimenlerin üzerine bakıyorsunuz değişik şekillerde çöpler, atıklar. Manzara oldukça kötü. Bir kısım beylerin keyfi yerinde çimenlerin üstüne serilmiş kilim üzerinde yatıyor, hatta biri ilgimi çekti havaya bakıp dişlerini karıştırıyor. Mega kent İstanbul’un bir yüzü.

Şimdi size soruyorum, yıllar önce gördüğüm ve hikayesini anlattığım kedi mi daha gelişmiş, yoksa sahil yolunu zıvanadan çıkaran yaratıklar mı. Karar sizin. Siz kararlarınızı verirken ben yorumlamaya başlayayım. Yaklaşık bir saatlik zamanda bir tek polis aracı görmedim. Sayın başbakan veyahut bir başka kişi için eskortluk yapan polisin bir görevi de bu yolu açmak değil midir. Sayın Başbakanın yolunu açsın da bende Allah(c.c) ın bir garip kulu değil miyim ki  benim yolumu da açması gerekmez mi. Bu kul hakkına girmez mi? Malum dindar  nesil yetiştireceğiz, insanlara önce  Allah(c.c) ın Şirkten sonra af etmediği en önemli konunun kul hakkı olduğunu öğretmemiz lazım. Kul hakkı dedim de görebildiğim kadarıyla oradaki insanların çoğunluğu kapalı idi. Sorarsak muhtemelen Müslüman olduğunu söyleyecek.  Pekiyi İslamiyetin neresinde  doğayı kirletmek ve başka bir kula yolu daraltarak sıkıntı vermek mevcuttur. Yoksa nefislerin esiri olmuş şahıslar kul hakkını unutur hale mi gelmişler.  Dindar nesil için kul hakkı çok önemli lütfen bu konuyu atlamayalım. Çünkü mahşerde hesabı yok. Kul hakkı taktir edersiniz yönetilenleri ilgilendirdiği kadar yönetenleri de ilgilendiriyor. Bu konuda Hz. Ömer(r.a) ve  Hz. Ali (r.a) örnek aldığımız insanlar olmalıdır. Taktir edersiniz ki  dindar nesile bu insanları da örnek olarak göstermeliyiz ve bu Allah(c.c)ın  cennetle müjdelediği bu kullarını örnek alıp kul hakkındaki hassasiyetleri anlatmamız lazım. Taktir edersiniz ki dindar nesilde bu çok önemlidir.

Gelelim yöneticilere. Zaten çöpleri atan insanlık vasfını kaybetmiş insanlara söz söylemek gereksiz. Sadece Allah(c.c) ıslah etsin diyorum. Gelelim yöneticilere. Biz mağdur kulların da paraları sonucu tutulan temizlik işçileri bu pisliği toplamak zorundadır. Çünkü bu yaratıklar sahilde piknik yama hakkını kullandılar ve  etrafı kirlettiler. Burada bir soluklanalım. Tüm insani kurallara saygı duyarak hareket eden insanları tenzih ettiğimi de söylemez isem ben asıl o kulların kul hakkına girerim. O kişilere duyarlılıklarından dolayı “Allah(c.c) razı olsun” diye dua ederiz.  Geldik yönetim kısmına . Polis acaba eskortluk görevini yaparken ayrıca bunları da önlese ve trafik açılmış olsa idi daha doğru olmaz mıydı. Burada İç İşleri Bakanı ve Sayın Baş bakan ‘a da bu konuda görev düşmez mi. Bunun kararını vicdanlarınızda sizler verin. Pekiyi Belediyeler bu konuda çevre kirliliğini önleyici tedbirleri alması gerekmez mi. Taktir edersiniz ki yöneticilerin  sorumluluğu Allah(c.c) nazarında çok daha fazladır. Dindar nesil için bu konuda hassasiyet göstermek, örnek olmak mevcut yöneticilere düşer. Çünkü yetiştireceğimiz bu dindar nesilden bir kul bir gün yönetici olursa ve gerektiği gibi bizim yöneticilerimiz örnek olamamışsa vebal taktir edersiniz ki büyük olur.  Ben inanan bir insanım. Bu nedenle konuya dindar nesil açısından da bakmamı mazur görün.  İstanbul ayağını çok şükür bitirdik. Gelelim Bursa ayağına.

Güzel yalı’ya Allah(c.c) ın izniyle sağ salim vardır.  Bursa Mudanya arasında yol çalışmaları var özellikle Mudanya’ dan Bursa’ya gidiş bir rezalet. Bizim şoför hanım. Gel hanım yolu uzatalım Kurşunlu veya Tirilye  üzerinden gidelim dedim. Bey saat geç oldu. Kalabalık yoktur dedi. Normal yola daldı. Dar ve geliş gidişli iki şeritli bir yol, doğal olarak o yolu kullanarak gelen insanlarda var.  Tek şerit olduk. Sabırla gitmemiz gerekirken mümkün mü. Yokuş çıkılıyor , eski araçlar su kaynatmış yollarda iki şerit tek şerit. Gel de türkü çığırma. O yolda 24 saat çalışma gerekir. Lakin 2-3 kez zorunlu o yolu kullandım. Maalesef çalışmalar kısıtlı. Çile yolu halini almış durumda. Geçenlerde yarım saatlik yolu insanlar tam üç saatte gitmişler. Su kaynatan araçlar nedeniyle  gidiş geliş şeridi oldu tek şerit. Tabi ki bazı yerlerde. Bizim insanımız kul hakkına karşı hassastır.  Dindar nesil için çok önemlidir. İnsanlık dışı varlıklar  iki şerit olduğu yerde iki şeridi de gidiş yapmazlar mı. Doğal olarak karşıdan gelenlerde var. Amma saygılı insanlarız değil mi.  Kul hakkı yiyen yiyene. Şeytan bacak bacak üstüne atmış kıs kıs gülüyor. “Eh bana da iş bırakmadılar” diyor.  İki yerde Jandarma var fakat kural hatası yapanın yanına   kalıyor. Sonuç mu. Biz şanlı idik. Bir saat kırk beş dakika.

Gelelim yoruma. Belediye 24 saat çalışmalı. Fakat çalışma yetersiz. Gerekirse  beylere   eskortlar var. “No Problım”. Bence  Bursa Büyük şehir bu konuda sınıfta kaldı. Hata yapanın yanına kaldı. Buna ne demeli.  Gerekli yoğun uyarılar Bursa medyasında var mı. Ne gezer. Bizim eskordumuz var. Dindar nesil konusu burada sıkıntılı. Pes denecek olaylar zincirleri. Kul hakkını anlatmak burada mümkün değil.

Konu uzadı. Toplam altı saat içinde yaşananlar. Başka konulara girecektim ama uzadı. Bu nedenle diğer konulara başka yazımda gireceğim.  Şimdi sizin bir karar vermeniz gerekiyor. Bizim kedi mi gelişmiş yoksa ülke insanım mı. Karar sizlerin. Esen kalın…

www.selcukefendi.com sayfasında yayınlanmıştır.

 
Toplam blog
: 81
: 1191
Kayıt tarihi
: 13.02.11
 
 

Ben kimim? Ben 55 yaşında hekimlik sanatını icra eden bir kişiyim. Adım Selçuk Şensöz. Bugün için..