Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Şubat '11

 
Kategori
Güncel
 

Genç Ölüm

Genç Ölüm
 

Haberi ilk duyduğumda sanki cok yakından tanıdığım bir arkadasımı kaybetmiş duygusuna kapılıp öyle üzüldüm öyle kahroldum. 

Gözlerimden boşalan yaşlara herhangi bir mazeret uydurmak gibi bi çaba içerisine girmedim de. 

‘Defne Joy Foster evinde ölü bulundu’. 

O gün kanımı donduran bu başlıkla sarsıldım. 

Çok fazla yorum yapıldı, cok sey söylendi, bicok şey yazıldı. 

Hiçbiriyle ilgilenmedim, cenazede bir annenin kahrolduğu, yıkıldıgı, ayakta duracak takatinin dahi kalmadıgı o görüntülerden ve ağzından Sabır… Sabır… Sabır… Diye cıkan kelimelerden başka… 

Nasıl bir acıdır evlat acısı. 

Hiç tanımadıgımız halde ekranlarda izlerken ölüm haberini duydugumuzda çoğumuzu büyük bir acı sardı eminim . 

Çoğumuz içinden ‘ne faydasını gördük‘ diyip geçti . 

Nasıl bir soguk kanlılıktır anlam veremem. 

Biz değilmiydik yine senaryo oldugunu bilgidiğimiz halde Yaprak Dökümü’nde Ali Rıza amcanın ölümüyle çoluk çocuk genc yaşlı gözyaslarına boğulan. 

Biz değilmiydik yine Bihter’in eşini, Behlül ile aldattıgı halde, intihar sahnesinde Bihter’in acısına ortak olan, boğazına yumruk gibi bir acı düğümlenen, gözlerindeki yaşlara hakim olamayan. Bir senaryo değildi Defne'nin ki… 

Senaryo değildi o annenin bitap düşmüş bedeni, çaresizliği, acısı... 

Dahada kötüsü ölüm sebebi henuz netlik bile kazanmamıştı. 

Ekranlardan tanıdıgım, enerji dolu, kıpır kıpır, hazır cevap, ruhu hep cocuk, deli dolu cılgınlıklarıyla değil ölümünü aklımdan gecirmek, hiç yakıstırmadığım bir insandı Defne Joy. 

Hiç yakışmadı ölümün adı Defne’ye… 

Beklide genç olan kimseye yakışmazdı ama hani hastalıktı, kazaydı, afetti ama ölümün öyle yada böyle bir adı vardı. 

En kötüsüde hiçbir sebebe bağlayamamaktı belkide. 

Kafamda binlerce cevapsız soru? 

Kader diye bir kavram var mıydı? 

Yoksa onu biz mi şekillendiriyorduk? 

Peki İnsanın vadesi var mıydı? 

Yani hepimizin bir yaşam süresi mi vardı? 

Tartışmaya açık belki ama daha nice binlerce soru geldi aklıma? 

Tartışmak için yazmadım bunu. 

Herkesin muhakkak kendine ait görüşleri vardır. 

Ama ortak bir gercek var ‘Kimse için yarın hayatta olma garantisi yok.’ 

Tüm çıplaklığıyla vurmuştu gerçeği Defne’nin apansız aramızdan gidişi. 

Nasıl yaşıyorduk hayatı? 

Sorsalar simdi size ‘Sadece 1 gün kalsa yaşamından geriye, neler yapmak isterdin diye?’ 

Neler yapardın? 

Eminim yüzlerce şey sığdırırdık yapacaklar listesine. 

Kimimiz dargın oldugu annesini babasını arardı belki, kimi kırgın oldugu arkadasını, kimi yardım elini uzatırdı ihtiyacı olan birine, kimi bir fakiri sevindirirdi, kimi hiç tatmadıgı lezzetleri tadardı, kimi hiç gitmediği yerlere giderdi beklide. 

Daha önce yapamadığınız ama yapmak istediğiniz herşeyi yapardınız eminim. 

Çoğunuz zamanını sevdikleriyle geçirir ve sevaplarınızı biraz daha artırmak adına dualar ederdiniz ya da. 

Herkese tebessüm eder, olur olmaz şeylere sinirlenmez, kalp kırmaz hoşgörürdünüz hataları kimbilir… 

Tüm bunları yapmak için sadece birkaç günlük ömrünüzün kaldıgını bilmeye gerek var mı? 

Ya da şöyle sorayım size 

YARIN HAYATTA OLACAĞINIZIN GARANTİSİ NE? 

 
Toplam blog
: 58
: 3499
Kayıt tarihi
: 16.11.10
 
 

Mersin Üniversitesi Turizm Otelcilik Konaklama işletmeciliği mezunuyum. ..