Gerçek gündem...

Değerli okurlarım;

Dilimin döndüğü kadar ülkemiz güncel konuları ve gündemine dair fikirlerimi belirtmeye çalıştım.

Doğrudur, yanlıştır. Bu, siz okurlarımın takdiridir.

Belirttiğim görüşlerin yüzde yüz doğru olduğunu veya yüzde yüz yanlış olduğunu söyleyemem. Ama düşüncelerimi ifade ettiğim içinde mutluyum.

Aslında ülkemizin gerçek gündemi çok daha farklıdır. Şu şekil veya bu şekil bir hükümet kurulacak. Kurulmasa da erken seçime gidilecek. Bu çok büyük bir sorun değil.

Bu halkın gerçek gündemi bellidir.

Yoksulluk, hayat pahalılığı, işsizlik gerçek gündemi teşkil etmektedir. Bu sorunların çözümü için kim ne yapıyor veya ne yapacak? Bu hengâmede siyasilerin çokta umurunda değil gibi gözüküyor.

Temmuz ayı maaş zamları ve yapılan enflasyon hesabı emeklileri, çalışanları resmen isyan ettiriyor.

Vatandaş zaten yıllardır kasabın yolunu unutmuşlardı. Şimdi ise sebze ve meyvenin de tadını unuttular. Pazar yerinde pazarcılar bile utandığından ürünlerin kilogram fiyatını değil de yarım kilosunun fiyatını yazıyorlar.

Sosyal patlama olmasın diye gazetelerimiz her Allah’ın günü kırmızı etin zararlarını pehlivan tefrikası gibi yazıp duruyorlar.

Sağlığınızı koruyoruz diye neredeyse et yiyemeyen fakir fukaranın bayram yapmasını isteyecekler.

Kısacası bu ülkede zenginin bulup yediği her şey halk için zaralıdır, zenginin gezip tozması, eğlenmesi, tatile çıkması, hayatını yaşaması da halk için günahtır.

Televizyonlarda bunları anlatmaları için bazı hocalara astronomik paralar ödenmekte ve bu hocalar sayesinde halkımıza fakirliğin çok güzel bir şey olduğunu, buna şükredenlerin cennette istediklerine kavuşacakları anlattırılmakta ve sabırla ölecekleri ve cennete gidecekleri günü beklemeleri tavsiye edilmektedir.

Sağlığa zararlı (?) et ürünlerinin fiyatına baktığımızda tablo şöyledir.

Dana kıyma    38 lira 
Dana kuşbaşı    40 lira 
Dana bonfile    65 lira
Dana biftek    45 lira 

Dana antrkot    47 lira
Kuzu pirzola    65 lira 
Kuzu kol    35 lira 
Kuzu but    40 lira 

Yani bu durumda vatandaşın sadece ot yemesi gerekmektedir.

Hem geçinebilmesi için hem de sağlıklı(?) yaşayabilmesi için.

Meyve fiyatları da el yakmakta ve meyvelerin tadı unutulmaktadır. Zaten meyvelerinde sağlığa Zaralı(?) olduğu Canan hoca ve diğerleri tarafından söylenmektedir.

Allah muhafaza meyve tüketenler de, aşrı kilodan şeker hastası olabiliyorlarmış.

Kısacası bizi yönetenler  “kırmızı et” gibi zararlı ürünleri kendileri tüketerek, ot gibi faydalı ürünleri de bizlere yedirerek sağlığımızı korumaktadırlar.

Ne kadar teşekkür etsek azdır.

Ülkemizin gerçek gündemi yoksulluk, fakirlik ve işsizliktir. İnsanlarımız bankalara borçludur. Kredi kartları patlamıştır. Birçok insanımız icralıktır. Üniversiteli gençler boş gezmekte hala babalarından harçlık istemektedirler. Ataması yapılmayan on binlerce öğretmen atıl durumda beklemektedirler.

Yoksulluk ülke insanımızın en az 17 milyonunun iliklerine kadar işlemiştir.

Sosyal yardımlar bile yetersiz kalmaktadır.

Bizi yönetenlerin en kısa zamanda siyasi gerginlikleri bir kenara bırakıp halkın sorunlarına eğilmeleri gerekmektedir.

Kim hangi koltukta oturursa otursun bu bizim umurumuzda bile değil.

Halkımız ekonomik zorluk içerisindedir.

Genç işsiz sayısı tarihin en üst seviyesindedir.

Vatandaş etin, sütün, süt ürünlerinin, yumurtanın tadını unuttu.

Vatandaş insan gibi geçinmek istiyor.

Siyasilerin birbirlerine yaptıkları “tripler” zaman kaybettiriyor.

Sorunların bir an önce çözülmesi için gerçek gündeme dönülmesi gerekmektedir.

Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile…