Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

19 Haziran '18

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Geziyorum... Köyceğiz

Geziyorum... Köyceğiz
 

objektifimden


Hani, teknolojinin her türlü nimetinden yararlanıp( etinden, suyundan, tüyünden misali) taaa kapımıza kadar, istediğimiz ürünleri getirtebiliyoruz ya! İşte aynen öyle…

Biz de mavi yolculuğun son dakikalarında Köyceğiz’e geldiğimizde tam da kalacağımız otelin önüne demir attı tekne. Gel de şimdi övünme.

Ellerimizde çantalar, duvarları begonvillerle bezeli, duvarları bembeyaz boyalı, şirin mi şirin Alila Oteldeyiz.

 Alila Otel, Köyceğiz Gölüne nazır, temiz ve özenle düzenlenmiş iç dizaynı ile sımsıcak bir aile ortamını yansıtıyor. Çalışanlarının cana yakınlığı bir yana, aşçının on parmağında bin bir maharet ve lezzet. Uzun zamandır kendim de dâhil hiç kimsenin elinden bu denli leziz yemekler yememiştim ki bu sadece benim değil, tüm gurubun kanaati idi.

Yemekler leziz, güzel Köyceğiz.

Gün batımı için büyük bir hevesle göle doğru yöneldik ama bulutlar, Güneşle dans ediyorlardı ve çisil çisil yağmur yağmaya başladı. Olsun o bile harika bir manzaraydı.

Büyük bir ovada kurulu şehrin sular altında kalmasından sonra ‘’bütün şehir batmış, kala kala bir köyceğiz kalmış’’ sözünden almış adını. Gölün içinde halen bina kalıntılarının olduğundan bahsediyor teknelerin kaptanları. Yine Dalaman Çayı yapmış yapacağını, 6300 hektar büyüklüğündeki alanı alüvyonlarla doldurmuş. Göl, Dalyan boğazı ile Akdeniz’e bağlanıyor ve tatlı su ile tuzlu su birbirine karışıyor. Köyceğiz gölü 5500 metre uzunluğunda kumsalları  8.5 ila 10 metre derinliği ile kefallerin yumurtlama alanı.

Rivayet muhtelif. Ölemez dağının arkasında yaşayan ahalinin Kurutan adında bir reisleri varmış. Ortalık kurak ve kıtlık. İnsanlar yalvarırlarmış’’ reis ne olur keşfe çıkalım, başka bir yer bulalım’’ diye ama Kurutan Bey, ‘’Nuh der, peygamber demez’’ kabul etmezmiş.  Beyin 11. Çocuğu Sulak bey bir gün, seher vakti kimselere söylemeden, Ölemez Dağını aşmış. Bir de ne görsün önünde efsanelerde anlatılan göl. Her yer yemyeşil zümrüt gibi. Hemen geri dönüp, ahaliyi toplayıp göl kenarına yerleşmeye gelmiş. Kurutan bey de inat bu ya orada yapayalnız kalmış.

Tektonik(yeryüzü hareketleri) bir göl olan Köyceğiz gölü anlatılması zor, gidip görülmesi gereken bir doğa harikası.

Son yıllarda büyük şehirlerin keşmekeşinden bunalan insanların yerleşmeyi tercih etmeleri nedeniyle, emlak fiyatları gerek alım satımda gerekse kiralamada zamana uyup, yükselme eğilimine girmiş.

Şehirden kaçanlar, sakin bir yer ararken, yöre halkı da kalabalıklaşmanın getireceği olumsuzluklardan tedirgin ve serzenişteler.

Kim haklı?

Doğayı, güzellikleri, huzuru ve sakinliği bozmamak kaydıyla.

Ötekileştirmemek, ötelememek ve dışlamamak kaydıyla.

Herkes…!!!

Yolumuz Muğla’nın sahip olduğu sayısız gizli cennetler doğru. Keşfe gidiyoruz. Yetebildiğimizce. Olmadı, diğerleri de başka sefere.

Sevgilerimle…

Ayşen Arslangiray

 
Toplam blog
: 533
: 1375
Kayıt tarihi
: 14.11.10
 
 

Aydoğdu; kızgın güneşinde Ağustos'un, sararmıştı altın sarısı başaklar. Kırlangıçların göç dansın..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara