- Kategori
- Psikoloji
Gideceksen bil ki

Gitmek bir eylemdir, hem de eylemlerin en ürküteni. Ölüme yürürken bilirsin; en fazla öleceksindir işte. Ama gitmek belirsizliğe açılan yelkendir. Rüzgar nereden esecek, dalga nereden vuracak bilemezsin. Kaderine boyun eğmektir gitmek. Tüm inatlarını, tüm sevdalarını, tüm öfkelerini yitirmektir.
Gitmek; uğruna bir ömür verdiğinden vazgeçmektir. Bir aşka sırt çevirmek, bir davadan dönmek, bir inanca ihanet etmektir. Gitmek “korkak” damgasını göze almaktır.
Gitmek; çocukken kurduğun süper kahraman düşlere sırt çevirmektir. Artık ne Süpermen, ne cumhurbaşkanı, ne de Tarzan olmayacağını itiraf etmektir.
Gitmek, doğduğun, doğurduğun şehri terk etmektir. Bir daha sövemeyeceğin, bir daha dövmeyeceğin, bir daha dövülmeyeceğin sokaklarla vedalaşmaktır.
Gitmek yorulmaktır. Artık tutunacak bir dalın kalmadığının ve aslında hep bir dala tutunma ihtiyacının itirafıdır.
Gitmek; bir daha asla aynı sevişememektir. Adını, kokusunu, dokunuşunu bilmediğin bedenlere sığınmak, bildiğin her şeyi unutmaktır.
Gitmek; gemileri yakmaktır. Bir daha dön(e)meyeceğini bilmektir. Kendi kalemini kırmak, tabureni tekmelemek, idam fermanını imzalamak, soylu bir vedadan kaçmak, sinsi bir pusuya düşmektir.
Gitmek, kapanmış yaralarını deşmektir. Vücudundaki izleri yeniden kanatmak, kaynamış kemiklerini bir daha kırmaktır. Gitmek ölmektir.