Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '12

 
Kategori
Öykü
 

Gitmek IV

Gitmek IV
 

Gitmek üzerineydi hep yazıları,
 
Ama gitmek değildi istediği,
O hep kalan olmak istiyordu,
Öylece ne olursa olsun orada kalmak.
Kıyıya vuran dalgalara, fırtınalara aldırmadan,
Olduğu yerde kalmaktı istediği.
Hiç gitmek istemedi,
Durmak istiyordu öyle olduğu yerde ve biraz huzur.
Ya da sadece öylece durmak, yanındakilerle kalmak.
Öyle sert esiyordu rüzgar,
Ve öyle acımasızdı ki dalgalar,
Bir yaprak dökümünün habercisi gibiydi hep soğuk havalar,
Ve ayrılık hep soğuktu.
Bırakmak cazip geliyordu kendini soğuk dalgalara,
Zamanın akışı gibi akmak, bir ayrılığın serin sularında.
Ama yine de kalmak istiyordu işte.
 
Gitmek üzerineydi hep şarkıları.
Şiirleri hep gidişleri anlatırdı,
Bir gün bile alıp başını uzaklara gidemedi,
Hep kendi mısraları olsun isterdi, gitmeyen.
Hicranı görmezden gelmek,
Dörtlük dörtlük anlatmak isterdi, kaderi.
'Gitmek' fiiline sadece duru yazılar yazabildi,
Başka hiçbişey yapamıyordu gitmek üzerine.
Herşeyi yazdı da.
Bir o alın yazısını yazamadı.
Asırlık bir ağaç gibi kalan oldu yerinde,
Arasıra birkaç kuş uğradı dallarına, yuva yaptılar,
Yolcuları oldu bazen,
Hep uzaklara gitmek isterken, yorulan.
Birkaç nefes soluklanmak için, bir sigara içimi durdular.
 
Hikâyeleri hep gidişler üzerineydi,
Şehirlerarası otobüs yolculuklarından bahsederdi hep,
Askere gidiyordu, 
Ya da uzak başka bir şehirlerarası yolculuğa,
Döneceğinden de bahsederdi, kahramanlarına.
Biraz para kazansa, biraz mesafeler yakınlaşsa belki.
Döneceği bir 'gün' mesela bugün vardı hep takvim yaprağında,
ve kavuşacaktı sevgiliye, beklese yeterdi.
 
Söküp içinden olanı biteni, gidemedi işte,
Kalan oldu daha çok.
Daha çok kalmak yakışıyordu ona.
Bardağın dolu tarafı ilgilendiriyordu onu.
'Eski' demek istemiyordu, eskitmek istemiyordu.
Ne gitmeyi anlıyordu, ne de gidişleri.
Senaryosu çoktan yazılmış bir filmin figüranlarına benzetiyordu gidenleri.
Zor olanı o seçiyordu,
Ve daha da zorlaştırmıyordu 'zor' olan durumu.
Ne kadar dik gelse de rüzgarlar,
Savursa da saçlarını, kırsa dökse de etrafı,
Bir yaprak dökümünü getirse de soğuklar, soğukluklar.
Dalgalar yüzüne yüzüne çarpsa, yerinden oynatsa da onu,
Bir Leyla hikayesi vardı aklında ve,
O, Mecnun!  Kalan oluyordu hep yerinde.
Tam Mecnun olma cesaretini bulmuşken kendinde,
Gidiyordu genelde ‘Leyla’ olamayanlar.
Çünkü zordu birini sadece sevmek.
Bile bile, göre göre figüran olmayı seçiyordu gidenler.
O ise sadece yazıyordu.
 
..
© hoPeace
07.08.2012  23:37 / Sakarya
 
Yorumlarınız için teşekkürler.
 
Toplam blog
: 73
: 495
Kayıt tarihi
: 28.03.08
 
 

Artık herhangi bir sayfaya baktığımda daha net bir görüntü oluşuyor. Her yazıda 'sen'i görüyo..