Gönderilmeyen mektuplar-III

Sen diyemiyorum aslında hayatımsın çünkü!

Ben diyorum bazen yazılarımda benden bahsediyorum. Yalan inanma bir gün okursan. Düşünüyorum kurgular hep farklı çıkmazlara yol alıyor, gözlerin yetiyor net geliyor gördüğümde ama yine de aşkın gözü kör diyorlar sonra düşünüyorum ya ben körsem, görmek isteğim gibi görüyorsam. Okuduklarımı sen sanıyorsam... Düş içinde yürüyorsam. Odaklandığım şey benim hayaletimse, yılların verdiği alışkanlıkla hala aynı sen sanıyorsam, seni tanıyorum sanıyorsam, gerçekten şizofren olabilir miyim? Hasta mıyım öğrenmeliyim. Dünyam sensin ve doğrulama yapmalıyım, denklemler kurmalıyım belki… Daha fazla kalbini yormamalıyım, tüm riskleri almalı ve göze almalıyım kaybetmeyi yıllar sonra…

Yıldızınım sanıyorum, aptal mıyım?

Bir çember içinde değiliz belki. Sen fark etme hala, manyetik alan yine de çekiyor. Yavaş yavaş kaçıyorum sanıyorsan, bu doğru değil. Manyetik alana girdin, kaçış yok.

Bak ben hiç kaçıyor muyum? Bekliyorum…

Anlıyorsun ama anlamıyorsun... Sen orada değilsin, bedenin orada sadece… Kendini kandırman doğru belki de, o zaman yanlış olan ben söylüyorum. Bir önemim yok gibi yapma, yorma kendini boşuna. Yanlışım ben bu doğru?

Eğer çok istiyorsan yanlışı, siyah beyaz arası bırakma… Gerçekten bir önemim olmadığına inandır beni, bunu bekliyorum. Koyduğum zaman daralıyor ikna olursam istediğin gibi git benden, mücadele etmek adına hiç bir şey olmayacak. Kanarım göstermem merak etme. 

Ama benim hissettiklerim gibiyse manyetik alana gir… İçine kaçan hangi şeytansa çıkar, ya da dur vazgeçtim sana ait her şeyi seviyorum kalsın benimle... Yeter ki bileyim dünyanda mıyım?

2011  

...

Gönderilmeyen mektuplar-I

         http://blog.milliyet.com.tr/gonderilmeyen-mektuplar-i/Blog/?BlogNo=319347 

 Gönderilmeyen mektuplar-I I

 http://blog.milliyet.com.tr/gonderilmeyen-mektuplar-ii/Blog/?BlogNo=359889