- Kategori
- Aşk - Evlilik
Gözü dışarıda olmasın

Evlilik yaşı hakkında hepimizin düşüncesi farklı farklı. Erken yaşta evliliği savunanların tezi *bir an önce evinin yolunu öğrensin çoluk çocuğa karışsın sorumluluklarını öğrensin* şeklinde.
Evliliğin erken yaşta yapılmasını doğru bulmayanların tezi de *erken evlilikte ne istediğini bilememek sorumluluğun erken alınması halinde evliliğin ömrünün uzun sürmeyeceği ve tam ne istediğini anladığında gözünün dışarı kayacağı* yönünde.
Bir de sübyancılar var ama onlar hakkında yorum yapmak oldukça zor. Burada amaç doğrudan şekerle kandırmaya yönelik. Son zamanlarda sübyancılık kadın için de erkek için de moda haline geldi.
* Genç kadınlar yaşlı erkekler
* Yaşlı kadınlar genç erkekler
* Kız çocukları yaşlı erkekler
* Yaşlı kadınlar erkek çocukları
Maddeler halinde yazarken bile kendi içinde çatışan çelişkilerle dolu ilişkiler. Bu ilişkilerin altında yatan gerçek büyük olasılıkla para.
Sübyancılığın altında yatan gerçek de para. Burada parayı mağdur olan kız çocuğu değil kız çocuklarını yaşlı erkeklerin kucağına atan aileler alıyor.
Bütün bu çarpıklıklar artık normal şeylermiş gibi yutturulmaya çalışılıyor. Tecavüzcüler küçük kız çocuklarına tecavüz ettikten sonra *büyüyünce kadın olmayacak mı?* şeklinde sapıkça bir mazeret sunabiliyor.
Erken evliliklerin bir kısmını tecavüzler kapsıyor. Bir şekilde isteyerek veya zorla tecavüz sonucu kadın tecavüzcüsü tarafından veya ailesi tarafından evlenmeye mecbur ediliyor.
Bunun dışında tecavüz olmaksızın yapılan erken evliliklerde geri planda genç kızı ve erkeği evliliğe özendiren hatta zorlayan bir aile modeli görebiliriz.
Evlilik hakkında hiç bir şey bilmeyen gençlerin evlilikten beklentileri de yaşlarının kapasitesince olur. Cicim aylarında mutluluktan zıplayan genç evliler çok geçmeden bebek sahibi olur ve erken yaşta omuzlarına binen bu yük sayesinde birbirleriyle sürekli çatışmaya başlarlar.
Çalışmak zorundadırlar. İş yerinde çalışırlar eve gelir evde çalışırlar. Bebekle ilgilenmek yorgunluk uykusuzluk aldıkları üç kuruş parayla evin geçimini sağlamaya çalışırken ne aşk kalır ne seks kalır ne de romantizm.
Kadın açısından durum daha da zordur. Erkek maçoysa mutfağa girmez hiç bir işle ilgilenmez bebeğiyle de hiç ilgilenmez.
Bu durumda kadın joker gibi olmak zorundadır ama genç ve tecrübesiz olması işleri çıkmaza sokar.
Bazen bu olumsuzluklara aileler de devreye girer. Ve o zaman büyük hayallerle mutlulukla başlayan evlilikler bir çırpıda boşanmayla son bulur.
Bu durum genç kadının ve erkeğin hayatında tamiri imkansız geri dönüşü olmayan hasarlara sebep olur.