Group G Fenerbahçe

Şampiyonlar Ligi Grup G

Dün akşam çekilen kuralara göre Fenerbahçe'nin rakipleri belli oldu. Arsenal, Dinamo Kiev ve Porto. Üçüde birbirinden kuvvetli ve kolay rakip değiller. Öncelikle rakipleri değerlendirmeden önce Fenerbahçe'nin kendi oyun sistemini ve fizik kondisyonunu yerleştirmiş ve uygulamış olması gerekmektedir. Fenerbahçe eğer geçen seneki oyununu uygularsa gruptan lider olarak bile çıkabilir ancak şu andaki Fenerbahçe geçen seneki oyundan çok uzak bir tablo çiziyor. Aragones'in takımı ve takımları önde basan, çok pas yapan ve hızlı oynayan ekipler oldu. Aragones'in futbol felsefesi ve oyun şablonu bu şekildeydi. Ancak bu sene Fenerbahçe'de bu oyun şablonunu pek görmemiz mümkün değil. Bir pas en az 3-4 saniyede diğer oyuncuya ulaşıyor. Fenerbahçe çok yavaş oynuyor. Avrupa'da bu şekilde başarı yakalamanız pek mümkün değil. Fenerbahçe'nin diğer bir kötü yönü ise futbolcuların birbirlerine çok uzak oynaması. İspanyol ekolünde oyuncu verdiği pastan sonra pası tekrar almak için ya boşa kaçar ya da yalancı koşular yapar. Amacı rakip savunmayı yormak ve düzenini bozmaktır. Bakınız Güiza. Ancak Aragones yaklaşık olarak 2, 5 aydır takımın başında ve hala bu ekolü görmüş değiliz takım olarak. Bireysel gayretlerle gol buluyor Fenerbahçe. Yine bireysel hatalar ile gol yiyor Fenerbahçe. Şimdi bu asil takıma gönül veren arkadaşlar diyecekler ; " ooo ne yaptın sende, daha sezon başı olur o kadar! " ben de sezon başı olduğunun farkındayım ama birbirimizi kandırmayalım. Fenerbahçe tecrübesi ile Partizan'ı eledi. Güzel bir oyun mu oynadı? Hayır. Golleri güzelmiydi? Evet güzeldi ancak söylediğim gibi bireysel gayretler sonucu gelmiş goller. Fenerbahçe'nin dikkat etmesi gereken en önemli nokta konsantrasyon, fizik kondisyon, takım oyunu ve en önemlisi disilpin. Geçen sene kaybedilen Turkcell Süper Ligi'nin nedeni Fenerbahçe'deki disiplin eksikliği. Takım oyunundan bahsettim. Evet Fenerbahçe uzun yıllardır doğru düzgün bir takım oyunu oynamıyor. Kazım ve Uğur'u anlamak mümkün değil.Takımın en önemli mevkii lerinde oynayan bu iki değerli oynucumuz oyundan çok çabuk kopuyor. Özellikle Kazım Kazım. Gökhan atağa çıktığında Gökhan'nın yerine kademe yapması gerekirken bunu yapmıyor ve bu da Gökhan'nın oyununa yansıyor. Geçen sene çok daha iyi bir Gökhan vardı. Çünkü önünde daha fazla sorumluluk alan defansif yönü Kazım'a göre çok daha iyi olan bir Deivied vardı. Bu takımı başarıya götürecek kişi Aragones'tir. İşini bilen dede bu sene de eminim ki başarılı olacaktır.

Josico Kimdir?

1975 doğumlu, daha önce İspanya dışına hiç çıkmayan Senna'nın yedeği, kondisyonu ve iş disiplini üst düzeyde olan defansif orta saha oyuncusudur Josico. Fenerbahçe taraftarı başkanları Aziz Yıldırım'dan çok iyi bir isim beklerken sürpriz bir şekilde bu isim açıklanınca pekte mutlu olmadılar. Bence Josico sadece alınmak için alındı. Sadece ön liberoda adamımız var mı? Var demek için bu transfer. Umarım haksız çıkarımda yeni bir Aurelio olur Josico. Ancak bu yaş ile biraz zor. Yanlış bilmiyorsam Ocak ayında 34 yaşına basacak. Partizan karşısında çok iyi bir oyun çıkartan Maldonado eğer bu performansını bütün sezona yansıtırsa Josico Villereal'den alışık olduğu gibi yedek kulübesinde maçları izlemeye devam eder.