Gül bahçesinin en güzel gülü

Bugünlerde çok konuşulacak bir reklam filmi var. İzlediğinizi zannediyorum ama eğer izlemediyseniz hemen izlemelisiniz . Bir kez, bir kez daha izlemelisiniz. Hatta internet’te var ise bilgisayarınıza indirip saklamalısınız. Çünkü bu reklam bir ürün yada markadan çok Haluk Bilginer’in çok büyük bir başarı ile canlandırdığı Mustafa Kemal Atatürk karakterine odaklanmış ve onun verdiği mesajlara.. Onlarca kanalda yayınlanan diğer reklamlara baktığınızda kadar da yavan kaldığını ancak bu reklamdan sonra anlayabilirsiniz. O kadar kötü, o kadar kuru gürültülü reklamlar izleğinizi bir kez daha anlıyorsunuz.

Bu reklamı ilk defa akşam izledim. Sanırım bugünle ilgili olarak yayınlandı. Bugünün anlamı ve önemi çok büyük. Bugün yani 10. Kasım sevgili Atamızın aramızdan ayrılışının 69. yıl dönümü. İşte bugün bile unutulmadığını ve daha uzun yıllar anılması gerektiğini bize bir kez daha hatırlatan İş Bankası’nı kutluyorum. Bankanın "Yetiştirdiğin güller bugün matemdeler" sloganıyla hazırlattığı bu reklam hem çok başarılı olmuş hem de çok manalı. Tabi burada İş Banka’sının kurucunun Atatürk olmasının da, anlamı fazlasıyla büyük. Bence önümüzdeki günlerde çok konuşulacak.

Ne anlatıyor bu reklam filmi ? Filmde Atatürk'ü Haluk Bilginer canlandırmış. Filmde gül bahçesinde Atatürk ile bir çocuk arasında geçen diyalog yansıtılıyor. Filmde Atatürk'ün eline gül dikeni batıyor. Çocuk da 'Senin eline diken batar mı?' şeklinde soru soruyor. Atatürk de çocuğa şöyle diyor: "Batmaz mı ? “ . Çocuğun ısrarlı sorusu devam ediyor : “Peki canın yanar mı “, Atatürk’ün cevabı hazır : “yanmaz mı ?. Aslında tüm bu cevaplar Atatürk’ün “Ben de bir insanım, beni putlaştırmayın “ demesine getirilmiş. Zaten Atatürk “benim vücudum elbet bir gün toprak olacaktır” dememiş mi ? Sonra ulu önder devam ediyor :
“ Bu gülü yetiştireceksen canın yanacak. 'Bu bahçede gül bitmez' diyenler olacak. Sen kendine şunu soracaksın: 'Ben burayı gül bahçesi yapmak istiyor muyum? Çok istiyorsan, söylenenler umurunda olmayacak. Tek isteğin... şu kokuyu duymak olacak..." Konuşmanın sonunda Atatürk çocuğa "Anladın mı?" diye soruyor. "Anladım" yanıtını alan Atatürk, "Aferin sana. Hadi bakalım" diyor. Hadi bakalım öyleyse yola devam demek istiyor aslında..

Hayatımıza televizyon girdiğinden beri çok reklamla tanıştık. Bu reklam müthiş. Duygusal ve onursal bir köşeye oturtulmalı. Reklam yarışmasında, benim adayım bu reklam. Hatta “Kırmızı” ödülü de alacaktır kanımca… Neydi Kırmızı? Kırmızı Ödülleri, Hürriyet gazetesi yayın grubundan olan Kırmızı dergisi tarafından düzenlenen ve reklam alanında yılda bir kez tekrarlanan bir ödüldür. Kırmızı Ödülleri'nin amacı, basın reklâmlarında yaratıcılığın artırılmasını özendirmek, reklam ajanslarının, çalışanlarının ve reklam verenlerin başarılarını belgeleyip, ödüllendirmektir.

Haluk Bilginer bu reklam'da ustalığını konuşturmuş. Ufak makyaj hileleriyle ve Atatürk’ün kostümleri ile tam bir canlı Atatürk çıkmış ortaya. Sayın Bilginer’i yürekten kutluyorum ve bu başarısını, bu görüntüsü ile ya bir dizide yada bir sinema filminde canlandırmalıdır. Çünkü bugüne kadar Atatürk’ü canlandıran birçok oyuncudan çok daha başarılı oynamış hatta canlandırmış. Atatürk’ü canlandıracak, Atatürk karakterini oynayacak oyuncuyu dışarıda aramaktansa yanı başımızdaki usta oyuncularda aramamız daha doğru olur. Burada bizi bizden başka kimse anlayamaz ilkesi ortaya çıkıyor. Atatürk’ü canlandıracak kişinin, Atatürk’, çok iyi bilmesi gereklidir. Bizim dışımızdaki dünya’da Atatürk’ü bizden iyi bilemezler.

Bu reklam, bir reklam filminin nasıl çekilmesi ve nasıl bir mesaj verilmesi gerektiğini ortaya seriyor. Yüce önderin ölümün 69. yıl dönümünde bize onu bir kez daha sevdirdiği için sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.

İşte özgünlük işte mesaj işte Atatürk sevgisi.. Bugünlerde o kadar çok ihtiyacımız var ki ! Çünkü gül bahçesini, dikenlere hatta kaktüslere çevirmek isteyenler o kadar çoğaldı ki ?