Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '08

 
Kategori
Kitap
 

Güldüren düşündüren öyküler, S.Sakin Koşar'dan...

Güldüren düşündüren öyküler, S.Sakin Koşar'dan...
 

Gazeteci-Yazar S.Sakin Koşar'ın kitap tanıtımı


izlenimler

Gizemli Bir Söyleşi Nabide KILINÇ

GÜLDÜREN ve DÜŞÜNDÜREN ÖYKÜLER, SAKİN KOŞAR’DAN

Gazetem DEVRİM’de mizahi türde yazmaktadır. “Gülelim-Düşünelim” adlı köşesinde Muğla’da dalında tek mizahi türde bir yazardır. Yatağan DEMEÇ Gazetesi başyazarıdır. YATAĞAN Gazetesi Genel Yayın Koordinatörüdür. Önder, Fethiye, Bodrum Ekspres, Ortaca Gazetelerinde yazın yaşamına devam etmektedir. Siyasi ve mizahi türde yazılarına 1997 yılında Yatağan Gazetesinde ve Muğla Devrim Gazetesinde başlamıştır.

Yazar Sakin Koşar beyefendinin ikinci kitabıdır, “Güldüren-Düşündüren Öyküler”. İlk kitabı ise “Skeçler”dir.

İkinci kitabının imza günü, 23 Mayıs 2008 Cuma günü Yatağan DEMEÇ Gazetesi önünde bir toplantı ile gerçekleştirilmiştir.Güldüren ve Düşündüren Öyküler kitabının içerisinde 76 adet çeşitli türde yazıları bulunmaktadır.

Kitabın baskı haline gelmesinde Yatağan Demeç Gazetesi sahibi Sayın Ferit Topaloğlu’nun ve çalışanlarının büyük emekleri var, kutluyor biz de teşekkür ediyoruz...

Yazar S.Sakin Koşar beyefendi, Kitabın “önsöz”ünde kitabın basılması konusunda saydığı isimler arasında benim ismime yer vermiştir. Nezaketinden ve düşüncesinden dolayı teşekkür ediyorum.

S.Sakin Koşar niye? Bunu ansıyalım. İzmir Yaşar Üniversitesi öğretim görevlisi sevgili hocam Prof.Dr Şadan Gökovalı Sakin Sakin Koşar olsun demiştir. Bu nedenle, S Sakin Koşar olarak yer almaktadır. Umuyorum ki, bu kitap sevgili hocamın eline çoktan geçmiştir.

Bu kitabın incelemesine geçmeden önce, konuyu geçen yıl ki yazısından ele almak istiyorum.S Sakin Koşar beyefendi bu kitabıyla” hayatta olduğunu” kanıtlamış bulunmaktadır. Şu nedenle; 22 Şubat 2007 tarihinde yazdığı “Ünal Şöhret Dirlik’le İlelebet” başlıklı yazısında Fethiye Kültür Merkezine Ünal Şöhret Dirlik Kütüphanesi açılması konusunda şunları dile getirmiştir:

“Fethiye’nin üretken, çalışkan, kadirşinas Belediye Başkanı Behçet Saatcı’yı v e Belediye Meclisi’nin çok değerli üyelerini yürekten kutluyorum.Ünal Şöhret Dirlik 21 eserle Fethiye’nin taşını, toprağını, kurdunu-kuşunu, genç-ihtiyar her türden insanını tarihe kazıyan ve Fethiye’yi ölümsüzleştiren bu çalışkan ve üretken insana, yaşamının belki de en güzel armağınını verdiniz.

Bundan sonra kim tutar artık onu? Göreceksiniz bir fani olduğunu unutup; belki de 21 eser daha bırakacaktır, kimbilir? Belki bundan sonra ben ve benim gibi, bir kitap çıkarmayı bile becerememiş “Bahar otları ve fanilere takılıp; “N’aber ölümlü, sen hala hayatta mısın?Yoksa ruhun rahmetlik oldu da, cesedin mi ortalıkta dolaşıyor, ha? Diyecek, ne bileyim ben? Bizim gibilere ne dese haklıdır Çünkü O, 21 kitaplı bir delidir(!), bizim için ne dese yeridir.

Hatırlarsınız geçtiğimiz yıl yazımda şöyle demiştim; Şu Ünal Şöhret Dirlik’ten DİRLİĞİM kalmadı yemin olsun. Ne biçim adam bu yahu? Her üç-beş haftada bir benim posta kutusundan daha kargalar bile kahvaltı etmeden bir kitabı çıkıyor.Biz okumaya yetişemiyoruz.O ise nasıl bunları yazıp yetiştiriyor, hayret doğrusu? demiştim.” Diyerek anlatmaktadır kitaplarla ilgili düşüncelerini.

S Sakin Koşar iki kitaplı bir yazardır artık, ölümlü değil hayattadır yaşamaktadır.

Kitabı incelemek için Sakin Koşar’ın mizah yazılarının dışında değilim.Kitabı incelediğimde en önemli bulduğum ve dikkatimi çeken konuda yazar şuna değinmektedir.”Tüm kitapların kar getiren birer ticari mal gibi bakılmasının hiç de hoş bir şey olmadığı” düşüncesindedir.Kitaplar okunmalı, bu önemli iş için zaman ayırmalı, başkalarına da okutulmalı.Boş vakitlerdeki sohbetler okunan bu kitaplar üzerine fikir alışverişinde bulunarak geçirilmelidir.Alınan her kitap tabii ki iyi korunmalı, dikkatli kullanılmalı , yıpratılmaması için büyük özen gösterilmelidir.” Demektedir.Ben de yazarın tamamen yukarıdaki düşüncelerine katılmaktayım. Geçen gün bulunduğum bir etkinlikte “boş vakitlerimizde kitap okumalıyız” diye serpiştirildi. Farkında olmadan dile getirilen bu söylemlere çok dikkat etmeliyiz.Çünkü kitap bir yaşam biçimidir, yaşantımızın içinde yer almalıdır.Boş vakitlerde okunan bir şey değildir. Böylesine bir şey örneğin belki burası yeri değil ama, tam sözünü edecekken Yerkesik’ten, yeri gelmiştir. Kerimoğlu türküsünü de radyodan dinlemekteyim, pek çok ağızdan yanlış okunmaktadır. Karadağların sandalı yerine Kerimoğlu’nun sandalı denmektedir.Sandal ağacı bir bitkidir, bu öyküde bu bitkilerin güzelliğinden söz edilmektedir, kerimoğlu Eyüp Efe için.

Güldüren Düşündüren Öyküler kitabının yazarı S .Sakin Koşar beyefendi, kitabın içindeki” Evliya Çelebi’nin Dilinden; Yörelerimiz “başlıklı yazısında Seyahatname’den şöyle aktarmaktadır; Evliya Çelebi Yatağan yöresine Doğu yönünden gelir Marmaris’ten Ula’ya.Ula’dan Muğla merkez ve Yerkesik’e geçer.Oradan Pisiye, Pisi’den sonra Bozüyük’e gelir.

Bütün Yerkesik halkı evlerinde keçeden külah, seccade, kırmızı dülbent, körki işlerler.Verimli vilayettir.Keçeden yekpare hırka ve yağmurluk burada işlenir.

Enver Paşa ve 90 bin şehit başlıklı yazısı da yer almaktadır.Yazılarını okuduğumda zaman zaman bu yazılarla ilgili duygularımı ve yorumlarımı kendisine aktarırım.

Kitabın sayfalarını açtığımda ilk karşılaştığım yazı “Yatağanlının Biri” yazısıdır. S Sakin Koşar Yatağan’ın Bozüyük beldesi’nde dünyaya gözlerini açmıştır. “Öğretmenlik ve yöneticilik” yapmıştır.2001 yılından bu yana Yatağan TRT temsilcisi olarak görev yapmaktadır.

“Skeçler” kitabından sonra şimdi de Güldüren- Düşündüren Öyküler kitabını çıkarmıştır.

Kutluyor ve sağlıklar diliyorum.Nice eserleriyle buluşmak üzere...

Bu yazımla Sayın S Sakin Koşar’ı mes’ut ve bahtiyar yapmış mıyım?Kimbilir? Kendisi bunu açıklayacaktır.

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..