Güle güle "Aslan Sosyaldemokrat"

Sizi hep gülen yüzünüzle hatırlayacağım.

Ülkemizin en zor dönemlerinde, hiç sevmediğiniz, hiç istemediğiniz halde dünya görüşünüzün, bilgi ve birikiminizin, yurt ve ulus sevginizin, bir gereği olarak kabul edip siyasete girdiniz. Ve Türkiye sizden çok şey öğrendi.

Güler yüzle, bağırmadan, kırmadan, incitmeden, siyaset yapılabileceğini...
Halktan uzaklaşmadan, halkla araya koruma ordusu yığmadan, çantanızı, şemsiyenizi kimseye taşıtmadan, yalakalıklara, yardakçılılara prim vermeden tevazu ile devlet yönetilebileceğini...

Gelinen makamların bir ikbal ve hükmetme yeri değil, ülke için çalışmak adına verilmiş görev yerleri olarak kabul edilmesi gerektiğini...

Hangi makamda olursanız olun, o makamın gereğini bir nedenle yerine getiremediğiniz zaman sorumluluğu kimseye ve hiç bir bahaneye sığınmadan üstlenebilmeyi...

Siyasette kimse "git" demeden, tam tersine herkes " kal" derken, siyaseten en güçlü olduğunuz zaman, "gençlerin önünü açmak" lazım diyerek bulunduğunuz makamı bırakabilme erdemini...

Gerçek bir demokrat tavrıyla, yasaklı olan siyasi rakiplerinizin yasaklarının kaldırılması için mücadele etmeyi...
Kısacası...
Demokratlığı...
Tevazuyu...
Devlet adamlığını...
Bilim adamlığını...
Adam gibi adamlığı...
İnsan gibi insanlığı gördük sizde.

Peki sizi anlayabildik mi acaba?
Pek emin değilim doğrusu.
Ama sizi hepimiz sevdik, saygı duyduk.
Ve şimdi aynı 1993 yılında olduğu gibi, bildiğiniz bir şarkıyla veda etmek istiyorum size;

" Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek".

Sizi omuzumuza almak için çok uğraştık ama siz her defasında kendinizi yere atıp bizi engellediniz. Eminim elinizden gelse yine aynı şeyi yapardınız. Ama bu kez sizi omuzlarımızda uğurlayacağız...keder ve alkışlarla.

Güle "Aslan Sosyaldemokrat"...
Güle güle sayın Onursal Genel Başkanım...
Güle güle sayın Erdal İnönü.