Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '07

 
Kategori
Siyaset
 

Bir taşla kaç kuş?

Bir taşla kaç kuş?
 

Bir taşla kaç kuş olacak daha bilmiyorum. Yazının sonunda sayacağım.
Bir taş=bir blog.... kaç kuş=kaç konu.
Başlıktaki formülün açılımı bu kısaca.

***
BLOG
Ben yeteneksizim!
Son zamanlarda blog da yeni bir akım başladı. Ya da daha öncede vardı ama ben farkında değildim. Bilemiyorum.
Ve bu akımı farkettiğimden beri, yazma ve yazacak zaman bulabilme konularında, yeteneksiz bir adam olduğuma karar verdim.
Nasıl böyle düşünmeyeyim ki?
Bir bakıyorum aynı gün içinde, hem de bir kaç saat hatta bir kaç dakika arayla, bir kaç blog yazarak yayına veren arkadaşlarımız var. Siz bir kaç dediğime bakıp ta azımsamayın. 5 yazı giren de var 79 ( evet ..yetmiş dokuz) yazı giren de.
Kıskançlık yapmayacağım...Bu arkadaşlarımızı yetenek ve çabalarından ötürü kutluyorum.
Ama...ama...ama...
Zaten blogun artan nüfusu nedeniyle her gün onlarca arkadaşımızın yazılarını okumakta zorlanırken, bir de böyle yapay ve yararsız şişkinliklerin pek hoş bir davranışın sonucu olduğunuda düşünmüyorum. Ortak bir platform olan blog da kendimiz kadar diğerlerinin de haklarına ve yararlarına duyarlı olmamız gerektiği inancındayım.
Tabii bu arkadaşların yazılarının bir kaç dakika içinde onaylanıp yayına alınmaları da, Sayın Muzaffer Cellek gibi yazılarının oldukça uzun sürede yayına alınmasından şikayetçi olan bendeniz için, dikkat çeken bir durum doğrusu.
Kimse kızmasın, alınmasın.
Sadece söylemek istedim.
Eğer bu bir sorun değilse zaten kendim yazıp kendim okumuş olurum.
Yok eğer ortada düzeltilmesi gereken birşey varsa...
Bu kadar uygar insanın bir arada olduğu bir platform da bunun da bir çaresi bulunur mutlaka.

***
SİYASET
Başbakanın öfkesi
Başbakan AKP İl başkanlarına hitaben yaptığı konuşmada yine esip gürledi kürsüden.
Belli ki Danıştay'ın sansüre onay vermeyen kararı kızdırmış Erdoğan'ı. Hoşuna gitmeyen her söz, davranış ve kararda olduğu gibi.
Olabilir.
Başbakan bir yargı kurumunun aldığı kararı beğenmeyebilir
Ama o karara saygı göstermek ve o kararı veren kurumun saygınlığını gözetmek zorundadır.
Yargının, yürütmenin rakibi değil anayasal denetleyicisi ve dengeleyicisi olduğunu bilmek ve ona göre söz ve davranışlarını düzenlemek zorundadır.
Yargı kurumlarından " malum kurum" diye söz etmemek, hukuku ilgilendiren konularda ulemayı adres göstermekten vazgeçmek zorundadır.
Geçen yıl Danıştay'da yaşanan faciayı unutmamak, yargıyı hedef haline getirebilecek konuşma ve davranışlarda bulunmamak zorundadır.
ABD ye, AB ye karşı kendisini nasıl 9 kere düşünüp 1 kere konuşmak zorunda hissediyorsa, yargı ve hukuk hakkında da konuşurken de önce 9 kere düşünmek zorundadır.
Kısacası, milletvekili seçildiğinde ettiği yeminde yer alan" hukukun üstünlüğüne bağlı kalacağıma" sözcüğüne sadakat göstermek zorundadır.
Bütün bunlar kendisine çok zor geldiği için, tehlikeli bir arayış içine girip yargıyı siyasallaştırma çabalarından vazgeçmek zorundadır.
Ve...
Bağımsız yargının, hukukun üstünlüğünün olmadığı bir ülkede demokrasiden söz edilemeyeceğini unutmamak zorundadır.
Demokrasi sayesinde ve demokratlık nutukları atarak iktidara gelen ama bir diktatörlük yaratmak sevdasında olan bir başbakan olarak anılmak istemiyorsa, Tayyip Erdoğan bunları yapmak zorundadır.

***

Kuş çok ama bir taşa iki kuş yeter şimdilik.
Bir yazıda , farklı kategorilere yer vermek zorunda kaldım ve sanırım bu yöntemi bir süre uygulayacağım.
En azından yazılarım eskimeden yayına girene ve blog sayfaları yapay şişkinliklerden arınana kadar.

 
Toplam blog
: 64
: 627
Kayıt tarihi
: 09.03.07
 
 

Kamu ve özel sektörde geçen yıllar... Halkla ilişkiler, kalite yönetim sistemleri, kültür sanat orag..