Gülser Ablanın küçük sergisi

Gülser Abla Yeşilyurt Köyü sakinlerinden biri. Hergün ev yapımı salçalarını, tarhanalarını, kapari turşularını, yeşil ve siyah zeytinlerini kavanozlara, dağlardan topladığı ya da kendi yetiştirdiği otlarını, kekiklerini, nanelerini küçük torbalara yerleştirip tahta sergisinde satışa sunuyor. Müşterileri köye gelen tatilciler ve otel müşterileri. 

Bu aralar köyde dizi çekimleri yapılıyor. Karadağlar. Köyün camisi, evleri hatta Gülser ablanın küçük dükkanı da dizi de görünüyor. Tabii farklı şekilde. 

Sizlere Gülser Abla nasıl salça yapıyor anlatmak istiyorum. Yaklaşık iki kasa domates alıyor. Domatesleri güzelce yıkadıktan sonra büyük bir tencereye koyarak odun ateşi üzerinde iyice kaynatıyor. İçine çok fazla olmamak kaydıyla tuz atıyor. İyice kaynattıktan sonra tenceredeki domatesleri soğutuyor. Eriyerek yoğunlaşmış domatesleri süzgece benzeyen el mikserlerinden geçiriyor. Ancak asıl temizlenmesi süzülmesi gereken domateslerin çekirdekleri. Domatesleri tekrar daha ince bir süzgeçten geçiriyor. Daha sonra büyük sinilere ince tabakalar halinde döküyor. Siniler temiz güneş alan bir yere yerleştiriyor. Kendi evinin ya da komşularının balkonlarını, evlerinin çatılarını tercih ediyor. Sıkça karıştırmak suretiyle domateslerin yoğunlaşarak salça kıvamına gelmesini sağlıyor. Yaklaşık yirmi kilo domatesten altı kilo salça elde edilebiliyor. Ev yapımı salçalar bu şekilde hazırlanıyor. Bu tarz salçalar tuzla hazırlandığı için yemeklerde kullanırken yemeğin tuzuna dikkat etmek gerekir. Kahvaltıda üzerine zeytinyağı dökülmüş salçayı bir dilim taze köy ekmeğinin üzerine sürerek yemek ise eşiz bir lezzet. Yanında yeşil veya siyah zeytini unutmamak gerekir. 

Gülser Ablanın günleri böyle geçiyor bu aralar tarhana hazırlayacağını da söylüyor. Hazırladığı tüm bu malzemeleri küçük sergisine yerleştirip satışa sunuyor.