- Kategori
- Şiir
Gün görmüş serçe

gün görmüş serçe
yaşam denen büyük saat
mabedinde bir ülke
yanlış secdelerde
eğil eğil bunalıyor
dillerinde eski bildik rüzgârla
salyangoz gibi kireç boyalı
evlerinin kabuğuna çekilip
düşleyen direnen konuşan
yanlarını budayıp
bir kent karşıladı beni
kuşkunun kuyularında
evlerine çekilmiş yenildikçe
durmadan bir şeyler satın alıyor
yıpranan yerlerini yeniliyor kadınlar
saçları sözlerine karışmış konuşuyorlar
gün görmüş serçe
oğlunu seyrediyor kendi suretinde
söndürüp etinde hasretin acısını
gömülmüş anıların iç denizlerine
akmış ayrılığın yankısız
yollarına ömrünü çiziyor
zaman hayatın gözeneklerinden süzülen
bir ince yalnızlık nicedir
ellerinin arasında küçük başı
mırıldanıp duruyor
'tanımadık biz o serçeleri hiç
hep korktuk neden korktuğumuzu
bilmeden küçük rahatlar uğruna
büyük heyecanlardan kaçarak
biliyor musun güz daha
dokunaklı geçiyor'diyor
dalıp derin düşüncelere silerek
kirpiklerinden süzülen heyecanıyla
Mehmet Özgür Ersan Kuzguncuk 2011