Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '22

 
Kategori
Deneme
 

GÜNCELER

GÜNCE 1(29/06/22): “AÇLIK, HIRSIZLIK, SEVGİ”

Fikri dolandırmadan yazmak istiyorum:

“Bir ülkede açlık varsa, hırsızlık da vardır”

Babamın çok doğru cümlesidir. Ülkem o kadar gelişmiş ki aynı şekilde AÇLIKTA DA ayrı bir seviyeye ulaşmış bulunuyoruz: Sadece mutfak masrafı 4 kişilik aile için 8000 TL’yi aştı bile! Asgari ücret kazanan bir vatandaş nasıl olur da çalmadan-çırpmadan yaşar?

Kemal ağabeyime ulaşamıyorum; benim yıllardır ailemin parçasıymışçasına görüştüğüm, sizlere de çokça bahsettiğim Beyoğlu Sineması’nın efsanevi yöneticisi, sevgili büyüğüm Kemal abime ulaşamıyorum. En son telefonda konuştuğumda, içime doğmuş gibi, Çapa’da Lösemi tedavisi görüyordu. Sesi kötü geliyordu, kelimeler ağızında yuvarlanıyor ve netleşmiyordu.

Yıllarca Kemal abimle ülkeyi kurtarmak üzere ne sohbetler yaptık ve en sonunda ne o, ne de ben birer sosyalist olarak sermaye biriktirebildik. Tüm sermayemiz olan öğrenip bildiklerimiz bir gün buharlaşıp uçacak mı? Vücudumuz ile beraber onlar da ölecek mi? Evet, Kemal abime ulaşamıyorum ve çok tedirginim.

İki insanın akraba olması için sadece gönül birliği yeterli olabilir mi? Bu gönül birliği, fikir birliği ile birleşirse, sentetik olması beklenen bir kan bağı olmayan ilişkide organik bir bağ kurularak gerçek bir sevgi ilişkisi kurulabilir mi? Tıpkı aşk gibi, sevgi birliği niye gerçekleştirilmesin; tıpkı ben ve Kemal abi gibi! Mevlana Şems olmadan nasıl yaşadıysa ben de Kemal abim olmadan öyle eksik yaşayacağım. Gönlümde günlerdir büyük bir sızı var!

Geçen Pazar Bursa Ataevler’de 20 adet motosiklet eşanlı olarak çalındı. Bakalım sloganda olduğu gibi Türk Polisi yakalayabilecek mi? Sanmam!

Açlık varsa hırsızlık da vardır!    

 

GÜNCE 2(16/07/22): “AFERİM BURCU”

  • Aferim Burcu yine başarmışsın! (ÇİÇERO filmi ardından)
  • Kendimi seviyorum, fiziksel olarak. Bazen omuzumdan kendimi öpüyorum.

Self Esteem= ÖZSAYGI

Burcu Biricik, genç bir oyuncu olarak –yaptığı işler babında, ayrıca kocasına son derece aşık olan bir kadın olarak- kendini seviyor, kendine dokunuyor ve mutlu mesut yaşıyor.

Mutlu yaşamak son derece ehemmiyetli! Bu dünyada var olduğunun altını çizmek, amaçlandırmak ve yaşamının anlamını kavramak, ne kadar da önemli!

  • Aç değilsem eğer, huysuzluk yapmam; kaprislerim yoktur. Huysuzlardan da haz etmem!
  • İnsanlara yüz puan vererek başlarım ilişkilerime, sonrasında gerektiğinde puan düşürürüm…
  • Eşim ile birbirimizin alanlarına girmeden yaşıyoruz…

Mutluluk insanı nasıl güzelleştiriyor?

Sevildiğini bilmek, sevmek, ne güzel sonuçlar doğuruyor!

Gençliğimde umut vadeden bir mühendis olarak THY’de işe başladığımda “nihayet” demiştim; “paçayı yırttım”. Üç beş bir şey üstüme alabilecek parayı bulup da kendime aynada baktığımda, yakışıklı biri oluğumu görebiliyordum. Azıcık para bile beni parlatmaya yetmişti. THY tarihinin en genç mühendisi olabilme ihtimalim yüksekti: Mezun olur olmaz THY’de soluğu almış burslu öğrencisi olarak sadece 15 günlük tatil koparabilmiştim işe başlamadan önce. Henüz yirmi bir yaşındaydım. THY’nin en güzel kızını göstermişlerdi bana; ismi Arzu’ydu. Düşünmeksizin peşinden gittim. Arzu çok şaşırmıştı çünkü korkusuzdum.  Yürekliydim, kendime güvenim için Arzu le birlikte olmak istiyordum. O güne kadar Arzu gibi kadınları sadece filmlerde seyretmiştim.90-60-90, 169, 49 Arzu’nun ölçü birimleriydi. Renk, renk geçmeleri olan, kumraldan kızıla her rengi içinde barındıran boyalı saçları vardı. Kalın dudakları, kapkara ışıl-ışıl gözleri, son derece alımlı bir genç kadındı. Arzu’nun arabasının önüne atlayıp onu durduğumda şoke olmuştu. “Ben Malzeme Tamir Bölümünden yeni mühendis Anıl Yiğit”; bunu “My name is James, James Bond” şeklinde söylemiştim. Hayatım boyunca oyunculuk yaptım; sadece oyunculukla yetinmeyip senaryolar yazdım, oynadım, yönettim; kısacası zor olmamıştı Arzu’ya kendimi göstermem.

Neyse; Burcu Biricik’i izlerken bende çağrışımlar yarattı. Onun heyecanlarına benzer, gençlik heyecanlarımı hatırladım birden. Hepsini anlatacak ne zaman, ne de yerim var. Evet, ben de gençliğimde kendimi çok severdim. Aynaya baktığımda kendimden ve geleceğimden emindim. Gençlik böyle bir şey! Büyüdükçe, öğrendikçe, tecrübe ettikçe hayata dair, gözle gördüklerimizin çok satıhta olduğunu tespit ediyoruz. Detaylarda –tüm ihtişamına rağmen- birçok şeyin göründüğü gibi olmadığını algılıyoruz. Siz kendinizi sevseniz bile, başkalarının kendilerini hiç sevmediği gerçeğiyle karşı karşıya kalıyorsunuz. İşte bu gibi konulara dair yazacağım çok hikâyem var.

Görüşmek üzere…

 

 

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..