Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Haziran '14

 
Kategori
Güncel
 

Güneyimizdeki gelişmelerin ne kadar farkındayız? Farkında mıyız?

Güneyimizdeki gelişmelerin ne kadar farkındayız? Farkında mıyız?
 

Dünya


Güneyimizde hemen burnumuzun dibinde; sınır ötesinde çok önemli gelişmeler var.

Işid isimli silahlı gücü beş altı bin olarak ifade edilen bir terör örgütü birden gündeme oturdu.

Bu beş altı bin kişilik güç bir anda milyona varan ABD nin büyük paralar karşılığı eğittiği ordu gücüne sahip Irak'ı paramparça etti.

Bizde gazetelerde, medyada önceleri bir terör eylemiymiş gibi sunulan gelişmeler sonunda Irak'ın üçe bölünmesine yol açan gelişmelere yol açtı.

Güney sınırımızda 'açılımı Irak Şama İslam Devleti' olan Işid isimli yeni bir komşumuzun olduğu artık genel kabul görmeye başladı.

Irak Şii İrak, kuzeyinde Kürt devleti ve hemen yanında sünni Irak Şam İslam devleti olmak üzere üçe bölüneceği genel kabul görmeye başladı.

Yani güneyimizde sınırlar yeninden çiziliyor.

Bu yeni çizilen sınır Türkiye'ye ne getirecek; yakın zamanda göreceğiz.

"Ulusların kendi kaderini kendisinin tayin etme hakkı" diye Lenin'in ortaya attığı bir tez vardır.

Güneyde yeni sınırların oluşumunu bu tezin bakış açısıyla bakmak olanaksız.

Çünkü güney sınırımızda ne olup bitiyorsa; bunların hepsi uzaklarda ABD nin başını çektiği uluslararası gücün ve Rusya'nın da içinde bulunduğu emperyalist çevrelerin arasında bölgenin yer altı, yer üstü zenginlikleri üzerinden yapılan çetin pazarlıklar sonucu oluşan planların hayata geçirilme sürecidir.

Bu gelişmelerin Kürt, Türk, Alevi, Sünni seksen milyona yaklaşan Türkiye Halkının kaçta kaçı farkındadır? Farkında mıdır? bilmiyorum.

Bildiğim günü birlik yaşamın içinde çalkanan milyonların bir şekilde bu gerçeklerin farkına vararak doğru politikalarda çoğalma gerçeği.

Ancak bu konuda çok umutlu değilim.

Çünkü bu milyonlara önderlik yapacak, yön verecek çevrelerin geçmişten bu yana toplumsal sorunlardaki dağınıklığı, sürekli bir ön alma kavgası içinde olması, geçtiğimiz yerel seçimlerde izlenen politikalar; en son cumhurbaşkanı seçimi sürecini girildiği şu sıralar savrulmalar, gazetelerin, medyanın toplumu doğru bilgilendirme konusunda asli sorumluğunu unutup veya göz ardı edip medya şirketlerinin ekonomik çıkarlarını koruma kaygısına düşmesi; daha doğrusu düşürülmesi, buna uymayanların kapı önüne 'dımdızlak bırakılması' bütün toplumun aydınlanma sürecinin dışında kalması sonucu algılama kapasitesinin sığlığına bakınca umutlu olmak çok zor.

Bu konuda tek umudum Türkiye'yi dış politika konusunda çaresiz bırakan siyasetin, siyasi anlayışın 'hiç bahane üretmeden, ikircikli davranmaları bırakarak' önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde siyasi başarısızlığa uğratılması ve Türkiye politikasındaki etkinliğinin kırılarak kendine çeki düzen verilmesinin sağlanmasıdır.

Bu gerçekleşebilirse; belki ondan sonra önümüze gelecek genel seçimlerde Kürt, Türk, Alevi, Sünni Türkiye Halkının hayrına daha demokrat, hukuku evrensel değerlere göre kurumlaştıran, hayalci dış politikaları terk edip ayakları yere basan politikanın dış politika haline getiren iktidarların oluşması sağlanabilir.

Bekleyip göreceğiz demek içimden gelmiyor; çünkü Türkiye Halkının çıkarı açısından mutlaka bu sonucu sağlamak için milyonlarda çoğalmak ve gerçekleştirmek hayati önemde elzemdir.   

 
Toplam blog
: 182
: 232
Kayıt tarihi
: 12.02.13
 
 

Sanat Enstitüsü yapı bölümünden 1967 yılında Denizli'den mezun oldum. Buca Mimar Mühendislik Özel..