Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '10

 
Kategori
Güncel
 

Gurbet o kadar acı ki

Gurbet o kadar acı ki
 

Gurbet nedir? Gurbet topraklarımızdan kopuştur, sevdiklerimizden ayrı kalmaktır, yokluktan kaçıştır, düşmanlıklardan uzaklaşmadır ve gurbet bir mecburiyettir. Hepimizin gurbet ile ilgili bir tanımı ve bir hikâyesi vardır. Gurbeti ya kendimiz yaşamışızdır, ya da yakınlarımız. Gurbet ile ilgili romanlarımız, hikâyelerimiz, şarkılarımız ve türkülerimiz vardır. İnsanoğlu gurbeti her çağda yaşamış ve yaşamaktadır. Bu konularındaki duyguları kültürlere ve sanatlara yansımaktadır. Gurbet bir yazarın kalemiyle, bir ressamın fırçasıyla, bir ozanın sazından dökülen nağmelerle ve bir kadının halı dokuyan parmaklarıyla şekillenir. Gurbet öyküleri sanatıyla, hikâyeleri ve türküleriyle nesilden nesile ulaşmaktadır. O eserleri gördükçe, okudukça ve dinledikçe gurbeti sizde yüreklerinizde hissedersiniz. Yaşanan acıların, dökülen gözyaşlarının, bir an gözlerinizin önünden film şeridi gibi aktığını hissedersiniz. Ya gözyaşlarınız sel olur, göz pınarlarınızdan dökülür, ya da gurbetin acısı boğum boğum olur boğazınızda, ağlamak istersiniz ama ağlayamazsınız. Sesiniz çatallaşır, gözleriniz kızarır. Gurbet kelimesi bile sizi etkilemeye yeter, sizi acılı dünyalara götürür. Size acı verse de içinde yaşadığınız ve kendinizi yabancı hissettiğiniz yerlerde gurbet hikâyeleri ile gurbet türküleri ile hayat bulursunuz. Mahalleniz, köyünüz, kasabanız ve şehriniz Anadolu’nun bozkırında bile olsa, bir tek ağaç bulunmasa da burnunuzda tüter buram buram. Yaşadığınız yerlere uzanır hayalleriniz, Köyünüzün tarlalarında yürümek istersiniz. O havayı tıka basa ciğerlerinize çekmek istersiniz. Kasabanızın sokaklarında gezer ve geçmişe uzanır duygularınız, Hayallerinizde kaybettikleriniz yeniden hayata döner. Kasabanızda küçük bir kahvede bir bardak çay yudumlamaktır tüm isteğiniz. İki çift laf etmek istersiniz tanıdık yüzlerle, Geçmiş ve geleceği bir arada anmak istersiniz dostlarla, Gurbet duygusu insanı o kadar şekillendirir ki, açtığınız işyerine veya doğan çocuğunuza gurbet ismini verirsiniz. Çünkü gurbet her an içinizde ve gözlerinizin önündedir. Gurbettir çocuğunuz adı. Gurbet sevgiyle büyüttüğünüz ve kucakladığınız, Kimi zaman bir süre uzaklaştığınız ve her an andığınız bir candır. Acısını ve sevgisini yüreğinizde hissettiğiniz gülen bir yüzdür. Gurbet sizi geçmişten geleceğe taşıyacak bir evlattır. Ama bir gurbet vardır ki, bizleri gözyaşlarına boğan, canlara can katan. İşte o Şırnak’ta bir trafik kazasında kaybettiğimiz bir yavrumuzdur. Ramazan İmrağ’ın yakaladığı bir kare resim ile yüreklerimize kazınan bir gerçektir. O resim ki, yokluğun ve gurbetin şekillendiği bir gerçek bir tablo, güneydoğudaki sefaleti görmeyen, yokluğu bir tarafa bırakıp, bu ülkeyi bölmek isteyen zavallılara gerçeği gösteren bir tokattır. Sesini duyuramayan, yokluk kader diye avunan, ülkenin her bir yanına dağılan gurbet insanlarının kendisidir. Yoksulluk nedeniyle çocuğuna doyamayan gurbetteki bir babanın hasret ve acı ile bir veda busesidir. Yoksullukla kıvranan bir şehirden tüm ülkeye yayılan, insanların yüreklerini yakan acı bir hikâyedir. Gurbetin bağışlanan organlarının diğer insanların bedenlerinde can bulmasıdır. Gurbet meleğinin babasının dokunuşuyla gökyüzüne kanat çırpışı, Lütfen yoksulluğa son verin, babalarımız gurbette çile çekmesin diye haykırışıdır. O baba ki olgun ve sabırlı davranışı ile gönüllerimizde büyüyen, tüm ülkeye ders ve mesaj veren, yoksulluğunun içinde asalet ve iyilik timsali olan, Gurbet o kadar acı ki. Gurbette iseniz, acınızı da mutluluğunuzu da farklı çekersiniz. Gurbet acısına bir de hasret eklenince kor alevdir yaşanan. Dileyelim ki, kimse yoksulluktan gurbete gitmek zorunda kalmasın, kimse sevdiklerinden uzaklaşmasın, başka Gurbetler ölmesin, gurbetteki babalar ve anneler gurbet acısı yanında evlat acısı yaşamasın
 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..