Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

03 Ağustos '07

 
Kategori
Siyaset
 

Güvercin yuvaya döndü!

Güvercin yuvaya döndü!
 

22 Temmuz seçimlerinde meclise üç parti girmişken, aradan iki hafta geçmeden meclisteki partilerin sayısı beşe yükseldi. DSP milletvekilleri de kendi partileri adına yemin ederek göreve başlamak için CHP'den ayrıldılar.

Cumhuriyet mitinglerinin neredeyse "solda birleşme" çağrısına dönmesi sonucu bir araya gelen (görüldüğü gibi birleşen değil) DSP ve CHP, aslında Seçim Kanunu'na ters düşen bir uygulamayla bir nevi seçim ittifakı yaparak hem seçmeni, hem devleti kandırdılar. Ancak meydanlardaki sese de kulak vermiş oldular: Solda BirleşME!

Bana göre -eğer güçleri varsa- keşke bağımsız adaylar olarak seçilip meclise girseler ve partilerini öyle temsil etselerdi. Bu konunun beni teselli edecek tek olumlu tarafı, tahminimce % 3-5 arası oy alarak barajı aşamayacakları için, seçmenlerin bu kadarının daha parlamentoda temsil edilememesini önlemeleridir.

Denizli milletvekili Hasan Erçelebi, gazetecilerin sorusu üzerine, istifalarının sürpriz olmadığını, yapılan anlaşma gereği yeniden partilerine döneceklerini söylerken, benim yukarıda işaret ettiğim hususu açıkça doğrulamaktadır.

Ben sadece "sol" partilerden beklentisi olan ve beklentilerini bulamamış olan samimi seçmenlere, bir konuyu daha açıkça hatırlatmak ve gözler önüne sermek istedim.

Yıllardan beri demokrasimizin istenilen ortamı yaratamadığından şikayet ederiz. Demokratik imkânların daha çok halkın yararına sunulması gerektiğini söyleriz. Ancak ilk önce parti içi demokrasinin çok uzağında oluşumuzu hep gözardı ederiz. Ben demokratik anlayışı olanların, öncelikle bunu kendi hayatlarında uygulayacaklarını varsayıyorum. Belki ondan sonra halka, vatandaşa sıra gelebilecektir.

Kendi hayatında hiç uygulamadığı bir şeyi, bir insanın başkasına uygulayabilmesi mümkün mü? Söz gelişi ben sigara içmeyen bir insanım. Dolayısıyla cebimde paket de taşımam. Şimdi benim bir mecliste otururken "buyrun arkadaşlar buradan yakın" deyip etrafımdakilere sigara ikram etmemi bekleyebilir misiniz? Ben de yok ki başkasına vereyim...

Aynı şekilde parası olmayan insan da başkasına borç veremez.

Benim anlayamadığım, hâlâ demokrasiden uzakta yaşayan insanlardan, halkın "sol" adına demokrasi beklemesidir.

Farkında mısınız, seçim sonuçları tartışılırken, hep CHP şöyle olmalıydı, böyle olmalıydı, onu yapmalıydı, bunu yapmalıydı diye tenkit ediliyor. Yani taşıması gerektiği özelliklerden uzak, yapması gereken işleri yapmamış bir parti olarak algılanıyor. Ama biz ille de, o böyle olmalıydı diyerek, bizim ona oy verecek durumda olmasını istiyoruz.

Ne gariptir ki Ak Parti için de tam tersine o böyle olmamalıydı, o şöyle olmamalıydı, o şunu yapmamalıydı, o bunu yapmamalıydı diyoruz.

Ben böyle particilik anlayışını bir türlü anlayamıyorum. Önümüzde iki parti var. İşin tuhafı biz bunların ne olduğunu da biliyoruz. İkisini de değiştirmek istiyoruz. Benim bildiğim partiler seçmenin fikrini değiştirir, ona kendini tanıtır ve onların güvenini sağlayıp, gönlüne girerek oy alır.

Düşünün ki mahallenizde ekmek çıkaran iki fırın var. Sizin alıştığınız eski fırın bir türlü iyi ekmek çıkaramıyor. Lezzeti damağınıza uygun değil. Tadı, kokusu, size bir türlü haz vermiyor. Karşı köşede yeni açılan fırın, öylesine güzel ekmekler çıkarıyor ki ağzının tadını bilenler oradan ekmeklerini alıyorlar ve hayatlarından memnunlar.

Siz hâlâ, bu fırın eskiden çok iyiydi, bunun iyi ekmek yapması lazım, bunun ekmeklerinin iyi olması lazım, bu ekmekleri çok alan olması lazım, bu ekmeklerin lezzetli olması lazım deyip duruyorsunuz. Ama bunların bir türlü gerçekleşmeyeceğini de biliyorsunuz.

Oysa karşı fırının tam sizin istediğiniz gibi bir ekmek yaptığının farkındasınız. Ama fırıncıyı beğenmediğiniz için, onun ekmeğinin iyi olmaması lazım, o daha yeni açıldı bu işi becerememesi lazım, kimsenin gidip oradan ekmek almaması lazım, diyorsunuz. Bugünkü durumumuz biraz buna benzemiyor mu?

Neyse yeni partimiz hayırlı olsun, parlamentoya renk getirsin, şevk getirsin, neşe getirsin, beceri getirsin, gayret getirsin, demokrasi getirsin, demokratlık getirsin, sosyallik getirsin, anlayış getirsin, insanlık getirsin...

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara