Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '07

 
Kategori
Siyaset
 

Siyaset ve "son kullanma tarihi"!

Siyaset ve "son kullanma tarihi"!
 

Türkiye bölgesinin "değeri" bilinmeyen ve gücü keşfedilmemiş ülkesi. Genç ve girişimci bir nüfusa sahip. Her alanda yetişmiş kadınlar, bürokrasiden iş dünyasına, akademik yaşamdan sanat ortamına yükseliyor. Toplum estek köstek de olsa örgütleniyor. Her türlü eleştiriye karşın capcanlı medyası var. Rekabet içinde olduğumuz dünya bizi bizden fazla ciddiye alıyor. Ancak nedense Türk siyaseti miadı dolmuş bir iş ve eylemlilik sergiliyor.

Ülkemizin büyük potansiyelinin "değerlendirilmemesinde" o eskimiş siyasetin vebali büyüktür. Türkiye'nin yer üstü ve yer altı varsıllığını en başta da insan kaynaklarını belli bir program ve kadro ile yansıtması beklenen siyaset, hırsları akıllarını sollamış kişilerin elinde, yerinde sayıyor.

Sosyal, kültürel, ekonomik yaşamımız bu köhnemiş siyaseti aştı. Ancak o siyaset hala kendisini "taşıtıyor". İnsaf ölçülerine sığmayan şekilde değişime ve yenileşmeye ayak diretiyor. O arada ülkeye de ayak bağı oluyor. Son seçim kampanyasına bakmanız yeterli: ölçüsüz vaatlerin, hesapsız sözlerin, plansız taahhütlerin altına girmeyen kaldı mı? O kampanya bu kadar birikimi olan bu ülkeye yakıştı mı?..

Hele ki seçim sonrası... Hangisi özeleştiri yaptı! Tam tersine başarısızlığının faturasını yine topluma çıkarmaya kalktılar. Kimi sözcülerinin diliyle halkı suçladılar! "Yok aslında biribirlerinden farkı bunlar hep 'siyaset bankası!" dedirtircesine... Yarım asırlık deneyim yüz elli yıllık yönelimden sonra neden başkalarına gıpta etmeye, örnek göstermeye mecbur kalalım ki? : Norveç'te bir bakan bir gecelik otel faturasını devlete ödettiği için hemencecik istifa ediyor. Japonya'da en küçük kusurlara neden olan yetkililer kurumları ile bağlarını adeta kılıçla kesiyor. Avrupa'da "giden gelmiyor" Burada bizim siyasetçiler "burası Muş'tur türküsünü söylerken sadece: giden gelmiyor"
Sanırım bir biz de başarısızlık kendisini tekrarlıyor... Ülkemize yazık, halkımıza haksızlık oluyor!

Avrupa Birliği uyum paketleri bağlamında da düşünülen reformlar, parti içi demokrasi ve siyasi partiler yasasında da kim düzenlemeleri içeriyordu. Yapmadılar! Üstüne yattılar! Ondan da öte artık bu sistemle gerçek anlamda bir yenilenme olmayacağı gerçeğini tartışmaya bile kapattılar!

Ancak eninde sonunda olacak... Geç de olsa güç de olsa halkımız her seçimde "son kullanma tarihi" geçmiş olanları birer birer süpürmeye başladı. Yolumuzu yine halkımızın bilinçli ve özverili yönelimleri ve istemleri açacak!

 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..