Hadi bana gel

O değil de;

Günlerden Pazar. Dışarda yine pırıl pırıl bir hava var. 'Hadi bana gel' diyor. İnsanın aklını bozup ona uyup gidesi geliyor.

Fena da olmazdı hani.

O değil de;

İnsan bazen aklına geleni o an yapmalı. 'Yapsam mı yapmasam mı' diye düşünüp de beyni yormanın anlamı yok.

Çok düşünmek beyne zararlıymış. Alzaymır hastalığına sebep oluyormuş.

O değil de;

Atalarımız bunun için de özlü bir söz sarfetmişler. 'Akıllı düşünene kadar deli çayı geçer'

O değil de;

Bu havalar yazdan kalma son kırıntılar. İyi değerlendirmek lazım.

Bol bol yürümek, insan içine karışmak, sokakta kızarmış mısır yemek lazım.

İsteyen öncesinde simit de yiyebilir.

O değil de;

Böyle bir havada martılara yazık değil mi?

Binsek vapura, simidimizi martılarla İstanbul'la paylaşsak, hayaller düşünceler simidimize ortak olsa, mavi üzerinde bembeyaz köpük köpük deniz yol arkadaşımız olsa...

O değil de;

ben miyim bu şeylerin sahibi/kafamda bir çocuk var, meraksız/iç alemim oyuncaktan farksız

O değil de;

İyi bayramlar.