Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Hadi gülümse

Hadi gülümse
 

Bazen yaptığım sakarlık ve salaklıklarıma gülerim çok.

Misal bu akşamüstü, acil bir iş için kendini kaybetmiş bir şekilde telefonun tuşlarına vururken ofisin kapısı açıldı belli belirsiz "Şinasi bey aşağıda mı acaba?" sorusuna her zamanki şaşkın ziyaretçilerden biri zannıyla ve de gayri ihtiyari (cevap vermesi daha uygun diğer iki arkadaşa vakit bırakmadan ve bu arada hınçla tuşlara basmaya devam ederekten) "Şinasi bey aşağıda girişte" cevabını yapıştırdım hiç istifimi bozmadan.

Ve bu arada hala Turkcel hattını alamayıp daha bir şevkle tuşlarken telefonu "Aşağıda mı gerçekten?" sorusuyla kapıya çevirdim başımı.

Anaaa patron patron ron ron ron. Tutamadım kendimi gülmeye başladım birden..
O da güldü.
Tabi toparlayıp hemen kendimi pardon pardon hemen çağırıyorum Şinasi Beyi oldum.
Aklıma geldikçe gülüyorum hala.

Sonra iş çıkışı sadık yarim kara trenle çufçufluyoruz.

Küçükyalı-Bostancı arası "çöplükten" hallice bir yere yayılmış "akşam kahvaltısı" ve tabi ki muhabbetin hasını yapıyor üç ahbap çavuş. Yemek bahane muhabbet şahane diyordu üçbuçuk saniyelik görüntüleri.
İmrendim hatta kıskandım ha onları.
Ve neden ve nasılsa mutlulukları bana yansıdı sanki.

Hemen bir sonraki istasyonda gördüğüm küçük çocuktu belki nedeni.
Ne kadar keyifsiz, durgun ya da mat olursam olayım küçük çocuklar acayip bir dinginlik verir, gülümsetir beni. Yine öyle oldu.

Başka?

Adalar yine çok güzeldi bu akşam, rüzgar yine muhteşemdi şarkılar harikuladeydi daha ne olsun Sadık.
Mutluyduk.
Evet. Mutlu!

 
Toplam blog
: 39
: 765
Kayıt tarihi
: 21.10.06
 
 

Özel biri değilim. Sıradan bir yaşam süren sıradan bir adamım. Çok geçmeden adım unutulur. Tuzluk...