Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Eylül '08

 
Kategori
Eğitim
 

Hala okuma yazma bilmeyenler var

Hala okuma yazma bilmeyenler var
 

Bir iki gün önce günlük gazetemde okuduklarım beni eskilere götürdü ve düşündürdü. Babaaannem hoca kızıymış. Kız çocuğu da okutulur mu düşüncesi ile evde el bebek gül bebek büyütülmüş. Dedem Arapça yazıp okuyabilirdi. Şükür Tanrıya, babam Türkçe alfabenin kabul edildiği yılda doğmuş ama ilkokulu bitirdikten sonra babasının işine yardım için bırakmış okulu. Kardeşleri de öyle. Annem ailesel nedenlerle ilkokul üçten terk. Ama onun kadar okumayı seven kişi tanımıyorum. Bakkaldan vs aldığımız öteberinin sarılı olduğu gazete sayfasını bile okurdu.

Mahallemizde ve akrabalarımız arasında özellikle kadınlar arasında okuma yazma bilmeyen o kadar çoktu ki .... Çok asker mektubu okuduğumu yazdığımı hatırlıyorum. Utana sıkıla düşündüklerini yazdırırlardı.

Daha sonra okuma yazmayı bilmeyenler için hazırlanan programda yakındaki okulda kurs veriyordu ama "Bu yaştan sonra okuyup ta ne yapacağım." düşüncesi hakimdi özellikle yaşli hanımlar arasında.

Şu anda okuma yazma oranın ne olduğunu araştırmadım bağışlayın. O nedenle ülkem hakkında değil yaşadığım ülke ve Amerika ile ilgili gözlemlerimi belirtmek istiyorum.

Daha bir iki yıl oldu olmadı. Hurricane Katrina New Orleans'ta can ve mal kaybına neden olmuştu. Zararı telefi etme vs amacıyla insanların beyanda bulunmaları ve gerekli kağıtları doldurmaları gerektiğinde bir çoğunun okma yazma bilmediği ya da sadece kendi adresini ve adını okuyabildiği anlaşılmış. Neyi imzalaması gerektiğini bilmeyen çok sayıda kişi olduğu yazılı idi. Daha önceki afetin zarar telefi edilemeden yenisi felaket getirdi. Televızyon gibi görsel iletişim araçlarının yaygın olması nedeniyle haberleri kulaktan duymak okumaktan daha kolay gelıyor onlara sanırım.

Orada yaşadığım süre içinde edindğim arkadaşların değil dünya kendi ülkeri ile ilgili coğrafi bilgilerden yoksun olmaları beni çok şaşırtmıştı.

Askeri harcamaları artırıp dünyaya savaş ilan etmekten eğitimi unutmuşa benzer o ülkelerin yöneticileri .

Şimdi yaşadığım ülkeye gelince; zorunlıu eğitim dokuz yıl. Liseyi okumayıp yarıda terk edenlerin sayısı giderek artıyor. Okuma yazma oranının yüksek olduğu söyleniyor ama ilkokulu bitiren bir çocuk günlük gazateyi okuyamıyor. İlkokuldan başlayarak her yıl belli sayıda KANJİ (Çin harfleri) öğreniyorlar. Özel kursa gidenler daha çok sayıda karakter okuyabiliyor yazabiliyorlar. Roman ve kitaplarda çocuklara yardımcı olmak amacıyla zor karakterlerin yanına daha kolay okunabilen HIRAGANA denilen harfler yazılı. O nedenle kitap okumakta sorun yok gibi. Yazmaya gelince o başka bir dert. Ama onunda bir kolayı var, bende genellikle o yolu seçiyorum. Bilgisayarda önce kolay harflerle yazıp sonra doğru KANJİ'yi seçip cümlede yerine koymakla cümle oluşuyor. Tabi bazan doğru karakteri bulmak sorun ...

Bir gün markette bir yaşlı teyze yanıma yaklaştı. Elinde tuttuğu paketin üzerinde ne yazılı olduğunu bana sordu. "Tam adamına sordun." demek geldi içimden . O zamanlar daha az KANJİ okuyabiliyordum.

Evet bu ülkede kendimi hala cahil hissediyorum. Her kağıda mühür basmıyorum. Burada imza yerine kişinin soy adının yazılı olduğu mühürleri kullanıyoruz.

 
Toplam blog
: 397
: 1111
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

1955 Niğde doğumluyum. Ancak Japonya'ya gelene kadar yaşantımın büyük bir bölümü Ankara'da geçti. Ka..